Rusya ve ABD arasında Soğuk Savaş döneminden beri gerçekleşen en büyük mahkûm takasının yankıları sürüyor. Alman aşırıcılıkla mücadele uzmanı Hans-Jakob Schindler DW'ye verdiği röportajda, Almanya'nın Vadim Krasikov'u serbest bırakma istekliliği ve Türkiye'nin arabuluculuğunun bu tarihi takasın gerçekleşmesinde kilit rol oynadığını söyledi.

Rus istihbarat teşkilatı Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) eski bir ajanı olan Krasikov, 2019 yılında bir Çeçen muhalifi Berlin'de öldürmüş ve Almanya'da ömür boyu hapse mahkûm edilmişti.

Schindler, "(Krasikov) en yüksek profilli ve en korkunç vaka. Alman mahkemesi onun Rus hükümeti adına hareket eden bir katil olduğuna hükmetmişti. Rusya'nın kalan diğer hiçbir mahkûmla ilgilendiğini düşünmüyorum" dedi.

Schindler'e göre iki nedenden dolayı Krasikov'un serbest kalması Kremlin için çok önemliydi: "Bir suikastçı olarak onu ödüllendirmek. Ama aynı zamanda başka suikastçıların da gelecekte aynı şeyi yapmaya istekli olmalarını sağlamak."

Serbest kalan muhaliflere suikast tehdidi

Bu ismin serbest kalmasının bir emsal teşkil edebileceğini belirten Schindler, "(Takas sayesinde) Rus muhalifler tam özgürlüğe uçmaya başlamıştı ki bir Rus politikacı onlara 'isimlerini değiştirmeleri çünkü peşlerine düşecekleri' tehdidinde bulundu" dedi.

"Bu döngü devam edecek. Rusya, Batı'ya (suikastçı) göndermeyi bırakmayacak. Acı gerçek şu ki Rus casusları ve suikastçıları Batı'da yakalandıkça karşılık olarak Batılı vatandaşların Rusya'da keyfi suçlamalarla tutuklanmalarını beklemeliyiz" dedi.

Ankara'da gerçekleşen ve 26 kişinin serbest kaldığı mahkûm takası "Soğuk Savaş'tan beri en büyüğü" olarak niteleniyor. Ancak Schindler'ın bu benzetmeye itirazı var:

"Burada olanlar Sovyetler tarafından yakalanan Batılı casusların, Batı'da yakalanan Sovyet casuslarıyla değiş tokuşundan çok farklı. Çünkü bir tarafta casuslar ve katiller, öte yanda muhalif politikacılar ve haksız yere tutuklanan Batılı vatandaşlar var."

Türkiye'nin Rus ve Ukraynalı savaş esirlerinin takasında geçmişte oynadığı role vurgu yapan Schindler, son gerçekleşen değiş tokuşta da arabulucu olduğuna dikkat çekti.

"Türkiye bir NATO üyesi ama Avrupa Birliği'nde yok" diyen Schindler, iki dünya arasında konumlanan Türkiye'nin bu özelliği sayesinde kritik durumlarda önemli bir kolaylaştırıcı olabildiğini kaydetti.