Yapılan açıklama şöyle:

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun kaydettiği verilere göre 2021 yılında 348 olan kadın cinayeti sayısı 2022 yılında 381 kadın cinayeti olmuştur. Bu Türkiye’de son bir yıl içinde her gün en az bir kadının erkek şiddeti ile öldürülmesi anlamına gelmektedir.
15.12.2022 tarihli İçişleri Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Adalet Bakanı ve Diyanet İşleri Başkanı’nın katıldığı şiddet zirvesi sonrası kamuoyuna “kadın cinayetleri sayısının azaldığı” yönünde bir açıklama yapılmış, 2014 senesinden beri kadın cinayetlerinin en az seviyede olduğu kamuoyuna belirtilmiştir. TKDF’nin toplumsal cinsiyet eşitsizliği belirteci ve bu bağlamda medyada yer bulmuş kadın cinayeti haberleri üzerinden tuttuğu sayılarda 2021 yılında aylık dağılım içerisindeki en düşük cinayet sayısının olduğu ay Nisan ayıdır ve 20 kadın cinayeti erkekler tarafından işlenmiştir. Buna karşın 2022 yılında aylık dağılımdaki en düşük kadın cinayetinin olduğu aylar Şubat ve Mart aylarıdır ve bu aylarda işlenen kadın cinayeti sayıları 27 olmuştur. Dolayısıyla 2021’den 2022’ye olan bir yıllık süreçte sadece basına yansıyan kadın cinayetleri sayısında yaklaşık %9,48 bir artış mevcuttur. 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesinin duyurulması ve 1 Temmuz 2021’de ise resmen çekilmiş olmasının kadın cinayeti sayılarının artmasındaki rolü büyüktür. Bu durum öncelikle kadın cinayeti faillerine cezasızlık yolunu açmış ve şiddete maruz kalan kadınların da devlet tarafından korunmadığını göstermiştir.
2021 yılında kadın cinayetlerinin en çok işlendiği on şehir İstanbul (57), İzmir (19), Antalya (19), Kocaeli (13), Adana (11), Denizli (10), Bursa (10), Ankara (9), Konya (9), Erzurum (9), olmuştur. 2022 yılında ise bu şehirler şöyle sıralanmaktadır: İstanbul (69), İzmir (23), Ankara (21), Antalya (15), Kocaeli (13), Konya (12), Adana (11), Denizli (10), Bursa (9), Erzurum (9), Mersin (9), Şırnak (9). 2021 ve 2022 yılları şehirler bazında kıyaslandığında ortaya çıkan tabloda metropol kent olan İstanbul’daki artış dikkat çekicidir. Bununla birlikte Şırnak ilinde 2021 yılında raporlanan kadın cinayeti sayısı iki olmuş, bu rakam 2022 yılında dokuz kadın cinayetine yükselmiştir. Bu yükselmenin sebebi şehirde gerçekleşen kadın cinayetlerinin medyaya yansıtılmaması ile ilişiklidir. Özellikle Şırnak da dâhil olmak üzere 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve
12 beldeye atanmış olan kayyumlar zaten kamu ile paylaşılmayan kadın cinayeti verilerinin
üzerinin giderek karartılmasına sebep olmuştur.
2021 ve 2022 yıllarında erkeklerin öldürdüğü kadınların medeni halleri incelendiğinde
2021 yılında öldürülen kadınların 148’inin evli, 133’ü bekâr ya da boşanmış, 14’ü dini nikâhlı,
15’inin medeni durumu ise bilinmiyor idi. 2022 yılında öldürülen kadınların 182’si evli, 118’i
bekâr ya da boşanmış, 15’i dini nikâhlı ve 66’sının medeni durumu ise bilinmiyor. Öldürülen
kadınların ve kız çocuklarının yaş aralığı 2021 yılında 2-96 arasında olurken ortalama yaş ise 36,4
olmuştur. 2022 yılında öldürülen kadınların ve kız çocuklarının yaş aralığı 3-81 arasında
değişmiş, yaş ortalaması 35,5 olmuştur. Yaş aralıklarının büyük olması yaşlarından bağımsız
olarak kadın ve kız çocuklarının risk altında olmalarının temel bir göstergesidir.
2021 ve 2022 yıllarındaki kadın cinayeti failleri incelendiğinde her iki yılda da öne çıkan
örüntü failin kadının birlikte ilişki yaşadığı erkek olması ve cinayetin şüpheli ölüm olarak
kaydedilmiş olmasıdır. 2021 yılında 125 fail yakın partner iken 2022 yılında 138 fail yakın
partner olmuştur. Bununla birlikte şüpheli ölüm sayısında 2021 yılında 71’den 2022 yılında
kaydedilen 88 cinayete bir artış gözlenmektedir. İşlenen cinayetlere “kaza” ya da “intihar” süsü
verilmesi özellikle yüksekten düşerek ölüm vakalarında bir örüntü olmuştur.
2021 yılında 148 kadın ateşli silah ile, 90 kadın kesici alet ile, 24 kadın yüksekten düşme
sonucu, 24 kadın boğularak, ve 62 kadın da bilinmeyen/diğer şekiller ile öldürürmüşlerdir. 2022
yılında 179 kadın ateşli silah ile, 82 kadın kesici alet ile, 33 kadın yüksekten düşme sonucunda, 17
kadın faili tarafından boğularak, 70 kadın ise bilinmeyen/diğer şekilde öldürülmüşlerdir. 2008-
2022 yılları içerisindeki cinayet biçimlerine bakıldığında katliam boyutunun giderek canileşen ve
öldürmeden önce farklı tür işkencelerin kadınlara uygulandığı bir şiddet söz konusudur.
Kadın politikasızlığının kasti olarak yürütüldüğü, İstanbul Sözleşmesi’nden siyasi
pazarlıklar sonucu çıkıldığı, önleme koruma, kovuşturma ve politika üretmekten yoksun,
mekanizmaların işletilmediği, adalet sisteminde faillerin cezasızlıkla ödüllendirildikleri bu süreçte
veri temelli hak savunuculuğumuzu sürdüreceğiz.