Denizli tarihine ilişkin akademik araştırmalardaki yanlışın Denizli basınında gündem olması ve Denizli Milli mücadele tarihindeki “tarih” yanılgısı ve içeriksel hatanın düzeltilmesi ile ilgili olarak;

Kuvvacı Çal müftüsü Ahmet İzzet ÇALGÜNER’in ailesi bu duruma netlik getiren yazılı bir açıklama yaptı. “ Çal’ın (Denizli’nin) milli mücadele tarihi 15 Mayıs 1919’dur. Aydın köşk ön cephesine intikali ile başlamıştır” dediler.

İşte o açıklama:

Türkiye’de 19 Mayıs öncesi ilk milli mücadelenin başladığı yer olan Denizli halkına ve Milletimize…

Çal Müftüsünün eldeki yazılı hatıratları ve aile arşivi belgeleri ile sabit;  Dönemin Denizli valisinin telkinlerinde kalan Tavas grubundan Denizli Müftüsünün 15 Mayıs tarihinde halka çağrı yaparak; Yunan güçlerine karşı mukavemet göstermeyin duyurusu ve ikircikli duruşlarından hemen sonra; Kuvva-i Kemalist grubundan Çal (Süller) Müftüsü ve Çal Belediye reisi mücadeleyi, Valiliğe bağlı silah deposunu 150 Çallı ile basıp silahlara el koyarak, 15 Mayıs tarihinde ÇAL ilçesinde reysen başlatmış ve sonraki günlerde köşk cephesine (taşlı değil) silahlı mücadele ile cephe savaşına da fiilen  katılmıştır

Mandacılığa karşı çıkan ve Halife ne der diye de değil, Allah aşkıyla vatan ve millet adına  tam bağımsızlık cihadı ilan eden bu kahraman Çallı din adamının, Çallı silahlı birlikleriyle Aydın Köşk “ön savaş cephesine” intikal etmesi ile;  Düşmanın Denizli’ye girişine Yörük Ali Efe kuvvetleriyle beraber set çekilebilmiştir.

 Bu nedenden dolayıdır ki; Denizli Müftüsüne Bayramyeri meydanında “16 Mayıs” tarihinde halk baskısı ile yaptırılan konuşmanın tarihi; “15 Mayıs” olarak daha sonradan, Denizli’deki politikayı tarihe alet eden o dönemin muhafazakâr ve İttihatçı tarihçileri tarafından değiştirilerek kayıtlara geçirilmiş ve bir şehir efsanesi olarak  atfen devam ettirile gelmiştir.

Bu renkli özelliği nedeni ile üç renkten madalyayı; Abisi Afyon milletvekili Mustafa Hulusi Çalgüner’in yeşil madalyasına ilave olarak kendisi Aydınlı olmasa da İkinci kez (Aydın ilini de temsilen) Kırmızı-Beyazlı olmak üzere  iki istiklal madalyasını Denizli’ye kazandırması ve “Çalgüner” soyadına layık görülmesi de Atatürk’ün bizzat talimatı iledir.

Gelecek; Tarihin geçmişinden çalınan eksik malzeme ile değil, Tarihten ders alınacak hatıratlarda saklı sessiz gerçeklerle inşa edilir.

Ruhları şad olsun. Denildi.

DENİZLİ VAKASI !

Çal müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner’in torunlarından gazeteci yazar Tahir Çalgüner ise ilave olarak “Denizli Vakası” hakkında bir açılım getirdi. “Demirci Efe’nin Efelerin efesi olduğunu” belirtti ve vatana ihanetin cezasının günümüzde bile Genelkurmay iç hizmet kanununa göre kurşuna dizilme olduğunu, birkaç olaydan yola çıkarak ve o dönemin koşullarından kopararak, dramatize roman tarzında kaleme alınan görüşlerin maksatlı çevrelerce gündeme getirildiğini söyleyerek devamında;   

“15 Mayıs 1919 tarihinde Çal ilçesinde başlayan Denizli milli mücadelesinin Aydın ön cephesi ayağı yapılanırken;  Denizli içindeki boşluktan yararlanan kuvva-i milliyeye karşıt gelişen hareketlenmelerin bastırılmasında, dönemin Denizli müftüsü ve Valisinin otoriteyi sağlamaması ana etken olmuştur.”

“Demirci Mehmet Efe'yi katliamcı olarak göstermeye çalışan manda yanlısı ittihatçı tarihinin; Denizli Milli mücadelesini pek ortalıkta olmayan kahramanları üzerinden inşa etmesinin asıl nedeni budur !  diyerek o dönemi  büyük dedesi Ahmet izzet efendinin ahitnamesi örneği  ile açıkladı:

“AŞAĞIDA İSİMLERİ YAZILI OLAN BİZLER, CÜMLEMİZ, VATANIMIZI VE NAMUSUMUZU KORUMAK İÇİN SİZE KATILMAYA SÖZ VERİYORUZ. BUNA DAİR HANGİ HUSUSTA EMİR VERİLİRSE YERİNE GETİRMEYE AMADEYİZ. EĞER MUHALEFET OLUNURSA, KENDİMİZİ VE KATLİMİZİ HELAL EDERİZ.  ÇAL /1919  Çal Müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner