Sülük gibi yapışan örgüt yöneticisi

Sülük gibi yapışan örgüt yöneticisi

BirGün yazarı Timur Soykan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesinde Hüseyin Gün’ün “örgüt yöneticisi” olarak tanımlanmasına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yazdı. Soykan’ın aktardığına göre, Gün’ün Ekrem İmamoğlu ile yalnızca bir kez tebrik ziyareti kapsamında görüştüğü belirtilirken, savcılığın buna rağmen kendisini “örgüt yöneticisi” olarak iddianameye koyması tartışma yarattı.

BirGün yazarı Timur Soykan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesinde Hüseyin Gün’ün “örgüt yöneticisi” olarak tanımlanmasına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yazdı. Soykan’ın aktardığına göre, Gün’ün Ekrem İmamoğlu ile yalnızca bir kez tebrik ziyareti kapsamında görüştüğü belirtilirken, savcılığın buna rağmen kendisini “örgüt yöneticisi” olarak iddianameye koyması tartışma yarattı.

İBB çalışanlarının ifadelerinde, Gün’ün belediyeye iş almak için “sülük gibi yapıştığı”, hazırladığı sunumların yetersiz bulunduğu ve projelerinin reddedildiği anlatılıyor. Buna karşın savcılığın, kişisel veriler üzerinden bir “örgüt yapılanması” kurguladığı ve Gün’ü bunun yöneticisi olarak gösterdiği vurgulanıyor.

Soykan’ın yazısında dikkat çektiği bir başka unsur da iddianamedeki zaman akışı. 2019’dan 2021’e ani bir geçiş yapıldığı, “İstanbul Senin” uygulamasının devreye sokulduğu bu dönemin Hüseyin Gün ile ilişkilendirilmesinin ise somut bir temele dayanmadığı ifade ediliyor.

Yazıda, savcılığın delil yorumlamasının soru işareti yarattığı, iddianamenin iç tutarlılığına yönelik ciddi eleştiriler bulunduğu belirtiliyor.

Soykan'ın yazısı şöyle:

İBB iddianamesindeki çok sayıdaki absürtlükten biri; Hüseyin Gün’ün örgüt yöneticisi olarak nitelendirilmesi. Savcılık örgütün yöneticilerini şöyle sıraladı:

Murat Ongun, Ertan Yıldız, Fatih Keleş, Adem Soytekin, Murat Gülibrahimoğlu ve Hüseyin Gün.

‘Hüseyin Gün ne alaka’ sorusu çok haklı…  Çünkü… Hüseyin Gün, Ekrem İmamoğlu ile sadece bir kez görüştü. 23 Haziran 2019’daki seçimlerden sonra ‘manevi annem’ dediği iş insanı Seher Elçili Alaçam ile tebrik ziyaretine gelmişti. Beş dakika görüşüp İmamoğlu ile poz verdikten sonra gittiler.

Ama savcılık İBB iddianamesinin 13. Eylem bölümünde büyük bir casusluk iddiasının temellerini atıyor. Bu iddianamede Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Hüseyin Gün’ü arasında olduğu 27 kişiye Kişisel Verileri Başkasına Verme, Yayma veya Ele Geçirme suçlaması yöneltiliyor. Ancak casusluk iddialarına daha fazla yer veriliyor.

Yandaş medyada etkin pişmanlık ifadesi veren Hüseyin Gün’ün ajan olduğunu itiraf ettiği, casusluk faaliyetlerini açıkladığı yönünde yayınlar yapıldı. Oysa Hüseyin Gün, 23 Haziran 2019’da yenilenen İstanbul seçimlerinden 13 gün önce sosyal medya analizi için Necati Özkan ile anlaştıklarını ve İBB veri tabanını bunun için kullandıklarını iddia etmişti, ajanlık, casusluk itirafı yoktu. İbb.gov.tr verilerini ise Necati Özkan’ın “OSİNT/DarkWeb’te var mı” diye sorması üzerine orada bulduklarını söyledi. Hüseyin Gün bu verileri karanlık internete kimin yüklediğini bilmediğini anlattı.

Savcılığın iddiasının aksine bu verileri, İmamoğlu ve ekibi, DarkWeb’e yüklemiş olamaz. İptal edilen 31 Mart 2019’daki seçim ile 23 Haziran 2019’da yenilenen seçim arasındaki dönemde İmamoğlu ve ekibi, İBB veri tabanına ulaşamadı. AKP seçim sonuçlarını kabul etmedi ve AKP döneminin Bilgi İşlem Başkanı, sadece kendisinin bildiği şifreyi İmamoğlu ekibine vermediğini açıkladı.

Zaten 31 Mart 2019’dan 6 gün sonra 6 Mayıs 2019’da İmamoğlu’nun mazbatası iptal edildi ve İBB yönetimi dönemin İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya geçti.

Ayrıca sızdırıldığı iddia edilen İBB verilerinde 2015 yılında kurumdan ayrılmış kişilerin mail adresleri ve şifreleri var. Kurumla ilişiği kesilen kişilerin mail adresleri silindiği için bu verilerin yıllar önce 2015 veya öncesinde sızdırıldığı savunuluyor.

ÖZKAN YALANLADI

Hüseyin Gün, seçime kadar sosyal medya analizleriyle raporlar hazırlayıp Necati Özkan’a gönderdiğini savundu. Necati Özkan ise bunu kabul etmedi. Aksine Hüseyin Gün’ün kendilerine yaptığı sunumun çok yetersiz ve bağlı olduğu için reddettiklerini anlattı. Bu kişinin dolandırıcı olduğunu düşündüklerini ifade etti.

Seçimden sonra, 2019’un Eylül ayında Hüseyin Gün, bir kez daha İBB’nin kapılarını zorladı. Bu kez sosyal medya analizi ile sosyal yardımların dağıtılacağı yerlerin tespit edileceğini, Facebook, X gibi platformlardaki şikayet verilerini analiz ederek belediyenin daha iyi hizmet sağlamasını sağlayacaklarını savunuyordu.

Necati Özkan, bu sunum toplantısına bilişim konusunda uzman olan İBB çalışanı Ulaş Yılmaz’ı da çağırmıştı. Ulaş Yılmaz’ın ifadesinden ve yine bilişimci olan Engin isimli arkadaşıyla Whatsapp yazışmalarından Hüseyin Gün hakkındaki fikirlerini anlıyoruz. Ulaş Yılmaz ifadesinde şöyle dedi: “Necati Özkan’a ‘Hüseyin Gün’ün bahsetmiş olduğu açık kaynaktan (Facebook, X platformları) çekeceği şikayet verileriyle belediyenin daha iyi hizmet sağlaması için hazırlayacağı çalışmalar inandırıcı gelmedi’ dedim. Beyaz Masa ve Çözüm Merkezi’nin gayet iyi çalıştığını, buradaki verilerden çözüm üretilebileceğini söyledim.

Daha sonra Hüseyin Gün’ün şirketini Engin isimli bir arkadaşıyla incelediklerini ve vasat bir bireysel girişim olduğunu, işleri ile ilgili hiç detay olmadığını tespit ettiklerini anlattı. “Hatta işi yapacak kapasitelerinin olmadığının internet sitesinden bile anlaşıldığı tespitini yaptık” dedi. Engin isimli arkadaşıyla Whatsapp yazışmalarını da savcılığa sunan Ulaş Yılmaz şöyle devam etti:

“Bu tespitlerimi Necati Özkan ile de paylaştım. Necati Özkan bana Hüseyin Gün’ün tabiri caizse sülük gibi yapıştığını, bir demo tanıtmak istediğini söyledi. ‘Son kez dinleyelim, kurtulalım’ dedi. Belediyeye iş yapmak isteyen birçok firma farklı zamanlarda sunum yapıyordu.” Ancak ‘sülük’ ifadesine karşın savcılık, Ulaş Yılmaz’ın ifadesini çarpıtıyor ve mantık dışı şu analizi yapıyor:

“Ulaş Yılmaz’ın sunduğu mesaj içeriklerinden örgüt yöneticisi Hüseyin Gün ile planladığı kişisel verileri ele geçirme ve kullanma projesinin doğrudan örgüt lideri Ekrem İmamoğlu tarafından takip edildiği ve örgütün ‘Cambride Analitica Skandalı’ olarak bilinen veri hırsızlığı çalışmalarını örnek aldığı anlaşılmıştır.” Savcılık bu sonuca nasıl varmış, anlamak mümkün değil.

Gerek Hüseyin Gün’ün etkin pişmanlık ifadesinde gerek tanık anlatımlarında bu tarihten sonra Hüseyin Gün’ün İBB ile çalıştığına dair tek bilgi yok. Ama savcılık onu kişisel verilerin sızdırılması ve devam eden ‘casusluk’ soruşturmasının göbeğine koymakta çok ısrarcı.

DEVAMLILIK SORUNU

İddianame 2019 yılından hiçbir bağlantı kurmadan 2021 yılına ışınlanıyor. Senaryodaki büyük bir devamlılık hatasıyla olay Kasım 2021 yılında İBB’nin kullanıma açtığı ‘İstanbul Senin’ uygulamasına bağlanıyor. ‘İstanbul Senin’deki verilerin ABD ve Almanya’ya sızdırıldığı iddia ediliyor. Aslında ‘İstanbul Senin’ uygulamasıyla Hüseyin Gün’ün hiçbir bağlantısı yok. Hatta Hüseyin Gün’ün Eylül 2025’teki etkinlik pişmanlık ifadesinin sonunda ‘İstanbul Senin’ uygulaması örnek gösterilerek tek soru soruluyor. Hüseyin Gün ilgisinin olmadığını anlatıyor. Onun sunum yaptığı proje çok farklı ve çoktan reddedilmiş.

Bu bölümde savcılık gizli tanık İlke’nin savcılığa sunduğu gizli yapılmış ses kaydını delil kabul ediyor. Bu kayıtta bir şirket Murat Ongun ve şaibeli işlere karıştığı için belediyeden uzaklaştırıldığı iddia edilen eski Kültür A.Ş Müdürü Serdal Taşkın’a ‘İstanbul Senin’e benzer bir uygulama için sunum yapıyor. THY ve bazı bankalara verdiklerini iddia ettikleri uçuk sistemi ballandıra ballandıra anlatıyor. Hatta insanların sokak reklamlarına baktıkları andaki yüz ifadelerinden analiz yaparak seçim kampanyalarına yön vereceklerini iddia ediyor. Uzmanlara göre; bu mümkün değil. Gizli kaydedilmiş ve henüz doğruluğu tespit edilmemiş konuşmada kişisel verilerin depolanmasıyla ilgili art niyet ifadeleri de var.

Ancak İstanbul Senin uygulamasını bu şirket de yapmıyor. İBB Almanya merkezli, uluslararası deneyime sahip Kobil Teknoloji A.Ş. şirketiyle çalışıyor. Şirketin sahibi Türk iş insanı İsmet Koyun. ‘İstanbul Senin’ uygulamasının amacı, İBB’nin cep telefonu uygulamalarını tek çatı altında toplayarak vatandaşa hizmet vermek. İki yılda proje tamamlanıyor, İBB bir veri merkezi kuruyor ve ‘İstanbul Senin’ uygulaması Kasım 2021’de hizmete açılıyor. İlk 9 ay kullanıcı sayısı 100 binde kalıyor. Bu uygulamayla İBB Wifi hizmeti verildikten sonra kullanıcı sayısı 4.7 milyon kişiye ulaşıyor.

EŞLEŞTİRDİLER

İddianamede çok teknik bir konu başlıyor. İddiaya göre; İstanbul Senin uygulamasındaki kimlik verileri, bulundukları enlem, boylam ve rakım olarak da kaydediliyor. Bu uygulamada kişilerin anlık olarak bulunduğu konum yer alıyor. Bunun kişisel verilerin korunmasının ihlali olduğu tespit edilmiş ve bu tespit haklı görünüyor. Ancak pek çok şirketin bu tür yöntemler kullanarak reklam stratejisi uyguladığı da bilinen bir gerçek. Elbette bu bir mazeret olamaz.

Savcılık ise kişisel verilerin korunmasının ihlalinden bir casusluk suçu yaratmak için olağanüstü bir gayret göstermiş. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik casusluk soruşturmasının adımları bu iddianamede atılmak isteniyor.

Savcılık ‘İstanbul Senin’ uygulamasındaki verilerin sızdırılmasıyla ilgili Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nden (USOM) bir rapor istemiş. Bu raporda İstanbul Senin uygulamasındaki kişisel verilerin diğer verilerle eşleştirildiği tespit ediliyor ve şöyle deniliyor:

“Uygulama üzerinden alınan verilerin Amerika merkezli Twilio Segment (segment.com) isimli şirketin verileri tek bir merkezi platformda birleştirmeye ve çeşitli araçlara entegre etmeye yarayan app.segment.com internet bağlantısı üzerinden gönderildiği tespit edilmiştir. İlgili internet bağlantı adresindeki hesabın Kobil Teknoloji A.Ş. firması tarafından yönetildiği öğrenilmiş olup, bu verilerin analitik ve kullanıcı davranışı izleme platformları olan Amerika merkezli Mixpanel, Sentry ve Almanya merkezli Adjust isimli web sitelerine gönderildiği tespit edilmiştir.”

Yandaş medyada uzun süredir bu verilerin casusluk amacıyla ABD ve Almanya’ya sızdırıldığı, hatta bazı isimlerin bunu itiraf ettiği anlatılmıştı. Oysa iddianamede böyle bir itiraf yok. Hatta USOM raporunda bu verilerin tek merkezde toplanabilmesi için yabancı şirketlere gönderildiği tespiti var. Ama savcılık bu ihtimali görmezden geliyor, casusluktan başka ihtimal yokmuş gibi suçlamalarda bulunuyor. Verilerin kim tarafından gönderildiği konusunda da net tespit yok.

SIZMA DAHA SONRA

İstanbul Senin uygulamasındaki verilerin DarkWeb’e de sızdığı ortaya çıkıyor. USOM raporunda 19 Mart 2025’te Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasından iki ay sonra İstanbul Senin uygulamasının çalındığı tespit edildi. 3.7 milyon kullanıcının kimlik ve konum bilgileri DarkForums adlı sitede satışa çıkartılmış. Bu verileri satışa çıkartan bilgisayar korsanı ‘Powerful Greek Army’ (Güçlü Yunan Ordusu) kod ismini kullanmış.

Bu veriyi çaldırmak elbette önemli bir güvenlik zaafiyeti. Ama savcılık bu verilerin çaldırılmasında da kasıt olduğundan emin. ‘Bile, isteye sızdırdılar’ vurgusu yapıyor.  86 milyon insanın verilerinin Telegram’da 10 liraya satıldığı bir ülkede savcıların sadece İBB’deki sızıntının araştırılması da çok manidar ve soruşturmanın hiç aklımızdan çıkmaması gereken siyasi boyutunu gözler önüne seriyor.

YSK VERİLERİ

İddianamedeki 13. Eylem bölümündeki diğer iddia ise CHP’nin Yüksek Seçim Kurulu’ndan aldığı seçmen bilgilerini İBB’ye göndermesi ve bunların 2024 yerel seçimlerinde kullanılması. Sanıklar bunu kabul ediyor ve bu verilerin gönderildiğine dair somut deliller var. Bu verileri AKP ve diğer partilerin de aynı şekilde kullandığını ise herkes biliyor. Yine Türkiye’deki yargının yaman çelişkisi gözler önüne seriliyor. AKP’nin bu verileri bütün teşkilatlarına, belediyelerine gönderdiği ortaya çıksa böyle bir soruşturma konusu olur mu? Tabii ki hayır.

Özetle; Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve hiçbir delil olmayan mesajlar nedeniyle Merdan Yanardağ casusluk suçlamasıyla tutuklandı. Bu soruşturma halen sürerken İBB iddianamesinde Hüseyin Gün örgüt yöneticisi yapılarak önemli bir hamle yapılıyor. Hüseyin Gün alakası olmayan diğer suçlamalara bağlanarak bir casusluk faaliyeti yaratılmak isteniyor. Bunun için akıl ve mantık sınırları zorlanıyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.