Soylu’nun şikâyeti sonrasında, MHP Genel Merkezi’nden Yerlikaya’ya “ayar” geldi!

Soylu’nun şikâyeti sonrasında, MHP Genel Merkezi’nden Yerlikaya’ya “ayar” geldi!

İddiaya göre Süleyman Soylu, il emniyet müdürleri kararnamesinden sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile temas kurdu, “kahramanların görevden alındığı” görüşünü aktardı. Her ne kadar ittifak ortağı olsalar da Bahçeli’nin Yerlikaya’ya yönelik olumlu görüş taşımadığı konuşuluyor. Yerlikaya’nın da son temasları duyduktan sonra, hedefe koyduğu kişiyi “kifayetsiz muhteris” tanımıyla değerlendirdiği sosyal medya paylaşımını yaptığı ifade ediliyor

T24'ten Tolga Şardan'ın haberine göre;

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, emniyette uzun süredir beklenen il emniyet müdürleri kararnamesini çıkarttı.

Geçen perşembe yürürlüğe giren kararnameyle ilgili küçük ipuçlarını bir önceki Büyüteç’te aktardım.

Her ne kadar hafta sonunda farklı gündem yaşansa da emniyet müdürleri kararnamesinin siyasi yankısı ortaya çıktı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, sosyal medyada dikkat çeken bir paylaşım yaptı.

X’teki kişisel hesabındaki paylaşımında Özdemir, “İstatistik veriler paylaşmayı sözüm ona vazife gören anlayış yerine, kahramanlara sahip çıkan ve zafiyet oluşturmayan iradeye sahip olmak lazımdı” dedi.

Özdemir’in bu paylaşımındaki adresin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olduğunu söylemek yanlış olmayacak.

Zaten Ali Yerlikaya kararnamenin yayımlanmasından bir gece sonra kendisine ait X’teki hesabından hedefi açıkça belirtilmeyen ilginç bir paylaşım yaptı.

Özdemir’in kendisini hedef alan paylaşımından bir gün önceki mesajı içerik itibarıyla sosyal medyada çok tartışıldı. Yerlikaya’nın ekibindeki “uzman” medya yöneticileri, İçişleri Bakanı’nın hedefe koyduğu kişi hakkındaki “kifayetsiz muhteris” tanımıyla değerlendirdiği paylaşımda baltayı tam anlamıyla taşa vurdu!

Konyalı olmakla övünen İçişleri Bakanı’nın, Konya’nın tarihinde önemli yeri olan Mevlana’yı yakından bilebileceği tahmin edilmekle birlikte; Mevlana’ya atfedilen sözlerin Ömer Hayyam’a ait olması, yakın zamanda örnekleri görünen sosyal medya kazalarından birisi olarak kayıtlara geçti.

Bakanlık’taki “uzman medyacılar”, Yerlikaya’nın hedefe koyduğu isim yerine bizzat kendisinin tartışılmasına yol açtılar el birliğiyle.

Yerlikaya’nın “kifayetsiz muhteris” diye tanımladığı kişinin, hakkında ağır eleştirilerde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel olduğu kulislerde konuşuldu.

Ancak İçişleri Bakanlığı kulislerinde seslendirilen hedef ise başka bir isimdi. Edindiğim bilgiye göre, Yerlikaya’nın hedefindeki isim selefi Süleyman Soylu’ydu!

İpuçlarını verdiğim yazıda, il emniyet müdürleri kararnamesinde Soylu döneminden kalan kimi isimlerin de doğrudan merkeze çekildiğini anlattım.

Soylu’nun ekibine tasfiye

Sivas’tan alınan Burhan Akçay, Uşak’tan merkeze çekilen Mehmet Ali Kolcu, Kırıkkale’den alınan Mustafa Emre Başbuğ, Sakarya’dan alınan Selçuk Doğuş, Trabzon’dan alınan Murat Esertürk, Çanakkale’den merkeze alınan Kenan Kurt, Soylu döneminde ilk kez il emniyet müdürü olan isimlerden.

Keza, Bursa’dan Antalya’ya kaydırılan Sabit Akın Zaimoğlu ile Balıkesir’den daha zor bölge olan Kahramanmaraş’a gönderilen Hasan Yiğit de Soylu döneminin A Takımı’ndan. Zaimoğlu, görev dönemi itibarıyla önce tartışmalara neden olan siber uzmanları kamu personeli yapan Siber Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı’ydı. Sonrasında İstihbarat Başkanı oldu. Yiğit de Soylu döneminin Terörle Mücadele Dairesi Başkanı’ydı.

Her iki isim Yerlikaya’nın göreve gelmesiyle birlikte -iddialara göre, önemli bir sivil toplum yapısından haklarında gönderilen özel mektup sebebiyle- merkezden taşraya gönderildi.

Bu isimlerden bazılarının daha önce il emniyet müdürü atanmalarında, şimdi ise merkeze çekilmelerinde sadece Soylu’nun etkisi yok elbette. Bazı tarikat ve cemaatlerle bağlantı iddialarını da unutmamak gerekir. Hatta öyle ki, iddiaya göre, bazıları Soylu sayesinde il müdürü olmalarına karşın, Yerlikaya döneminde -durumu kurtarmak amacıyla- Menzil başta olmak üzere kimi tarikat ve cemaatlere yanaştılar.

Bahçeli’nin Yerlikaya görüşü dikkat çekici

Gelelim, bakanlık kulislerindeki iddiaya.

İddiaya göre halen AKP’de siyaset yapmaya devam eden Soylu, il emniyet müdürleri kararnamesinden sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile temas kurdu. Bu temas kimilerine göre aracılar üzerinden gerçekleşti. Soylu, “kahramanların görevden alındığı” görüşünü aktardı.

Her ne kadar ittifak ortağı olsalar da Bahçeli’nin Yerlikaya’ya yönelik olumlu görüş taşımadığı konuşuluyor. Daha önce Bahçeli’nin Yerlikaya’nın bazı icraatlarından rahatsızlığını yakın çevresiyle paylaştığı malum.

Yerlikaya’nın da son temasları duyduktan sonra söz konusu sosyal medya paylaşımını yaptığı ifade ediliyor kaynaklarca.

Yerlikaya’nın MHP Genel Merkezi’nden özellikle Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’le temasları biliniyor. Ancak MHP’li Özdemir’in paylaşımına bakılırsa bu defa Yönter’le olan diyaloğu da MHP Genel Merkezi’nin tepkisini etkilemedi.

Valiler kararnamesi hazır

Yine kimi kaynaklar, MHP’li Özdemir’in paylaşımının bir amacının emniyet müdürleri atamaları, diğer amacının ise “eli kulağındaki” valiler kararnamesindeki tercihlere dikkat çekmek olduğunu değerlendirdi.

Bu arada valiler kararnamesinin İçişleri Bakanlığı’ndaki süreci tamamlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanması yakın. Kararnameye göre, mevcut Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, büyük olasılıkla görevden alınacak. İl valisi yapılacak Demirtaş’ın yerine yine bir vali bu göreve getirilecek.

Kulislerde dolaşan iki isim var; birisi Edirne Valisi Yunus Sezer, diğeri de Kocaeli Valisi İlhami Aktaş. Her iki isim de Erzurumlu. Diğer bir olasılık ise mevcut Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu. Zorluoğlu, daha önce AKP’de siyasete girmiş, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yapmıştı.

Bakalım, oldukça zor günler geçiren emniyet teşkilatının bir numaralı koltuğuna yapılacak atamada piyango kime vuracak?

Adıyaman’da son iki yılda beşinci müdür

Öte yandan, son il emniyet müdürleri kararnamesinde dikkat çeken bir atama var. Adıyaman Emniyet Müdürü Alper Uzman’ın merkeze çekilmesi. Uzman, Adıyaman’a iki yıl içinde görevlendirilen dördüncü müdürdü.

Şimdi beşinci müdür Adıyaman’a atandı.

Edindiğim bilgiye göre Uzman’la ilgili herhangi bir soruşturma veya inceleme yok.

Hatta yakın çevresine göre, Uzman görevden alınmasına şaşırmış durumda. Neden görevden alındığını bilmiyor.

Peki, Uzman neden görevden alındı?

Gerekçesi, referansının görevdeki İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız olması.

Kulislere yansıyan bilgilere göre; Yıldız’la arası iyi olmayan Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Uzman’ın görevden alınması için görüş bildirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bu görüşe uygunluk gösterip Uzman’ı merkeze aldı.

Genç valilerin yönetim tarzı

Bir başka not daha vereyim, bazı emniyet müdürlerinin görevlerinin değişmesinin gerekçesi birlikte görev yaptıkları il valilleri ile anlaşamamaları.

Bazı kentlerde, görev yapan valiler ile emniyet müdürleri arasındaki yaş farkının hissedilir derecede olması, uyuşmazlık yaşanmasına neden oluyor.

Genç valilerle birlikte görev yapan kıdemli emniyet müdürlerinin, göreve bakışlarında yaklaşım farkı, ciddi yönetimsel sorunların yaşanmasının sebebi.

Böylesi konumda görev yapan vali-emniyet müdürü uyumu yok denecek kadar az. İl jandarma komutanları ile valiler arasında da çoğunlukla yönetim sorunları yaşanıyor olsa da kriz çoğunlukla mülki idare-emniyet arasında baş gösteriyor.

Burada kıdem ve liyakatın önemi maalesef bir kez daha öne çıkıyor. Zaten bu da çok itibar edilen bir yönetim yaklaşımı değil artık!

Emniyet’te işler böyle gidiyor.

2000’li yılların ilk ataması

Kararnamede, kalabalık polis başmüfettişi grubu olması dikkat çekti.

Polis başmüfettişlerinin tamamı ilk kez il emniyet müdürü atandı. İyi bir tercih bu durum.

Ayrıca yine kararnamede 2000’den sonra polis akademisini bitiren yeni yüzyılın ilk il emniyet müdürü göreve getirildi.

Daha önce İstanbul’da sonrasında da Ankara’da Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nda görev yapan, Polis Akademisi’nden 2001’de mezun olan Göksel Önder, Ağrı Emniyet Müdürü oldu.

Bakan Yerlikaya’nın Ankara’ya özel atamasını yaptığı Önder’in, devreleri arasında birinci sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi eden ilk isim olması dikkati çekti.

Söz liyakat ve kıdemden açılmışken, dramatik bir örnekle yazıyı bitireyim.

İzmir’de karakol saldırısında şehit olan Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir, terörle mücadelede etkin ve birikimli olmasına karşın nedense hiç il emniyet müdürü listesine giremedi. Oysa halen il emniyet müdürü görevi yapan isimlerden bir çoğu Aydemir’den kıdemsiz ve liyakatsiz.

Olayın ardından Aydemir’i yakından tanıyan dönem arkadaşları ile görüştüm. Hepsinin ortak kanısı, Aydemir’in liyakatli olduğu ve önemli görevleri hak ettiğiydi. Herhangi bir tarikat ve cemaatle bağının olmadığı, dürüst ve namuslu yaşadığı, işini iyi yaptığı, torpil peşinde koşmadığı, Emniyet Teftiş Kurulu’nca kendisine verilen görevleri yerine getirdiğiydi. Ayrıca çevresinde Atatürkçü olarak biliniyordu. Hakkında en küçük bir olumsuzluk işitmedim.

Ancak nedense ülke, Aydemir’in adını vahim olayda şehit olmasıyla duydu. Oysa, emniyet teşkilatı yani devlet, böyle bir polis müdüründen faydalanabilirdi.

İsimleri akçeli işlere karışıp tutuklanan teşkilat mensuplarını göreve getirmek varken, Aydemir ve benzerleri neden göreve getirilsin ki?

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.