Sırrı Süreyya Önder, AKM'deki törenle son yolculuğuna uğurlandı
TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, son yolculuğuna AKM'deki düzenlenen törenle son uğurlanıyor. Törende konuşan kızı Ceren Önder Kandemir, "Beni duyduğunu biliyorum baba" dedi ve yazdığı mektubu okudu.
Geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından 18 gün yoğun bakımda tedavi gören DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder (62) dün hayatını kaybetti.
Önder için bugün saat 11.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde anma töreni düzenlendi.
Önder'in naaşı, ikindi vakti Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek.
TÖREN ÖNCESİ GEZİ PARKI BARİYERLERLE KAPATILDI
Sırrı Süreyya Önder'in bugün AKM'de yapılacak olan anma töreni öncesinde Gezi Parkı polis bariyerleri ile kapatıldı.
SABAH SAATLERİNDE CENAZESİ HASTANEDEN ALINDI
Dün hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in cenazesi hastaneden alındı. Önder'in cenazesi Zincirlikuyu Camii Gasilhanesi'ne götürüldü.
SİYASİ PARTİLER ÇELENK GÖNDERDİ
Siyasi partiler ve sendikalar törene çelenkler gönderdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Genel Merkezi başta olmak üzere Önder için çok sayıda çelenk getirildi.
DİSK'e bağlı Devrimci İnşaat İş Sendikası da son yolculuğunda Önder'i yalnız bırakmayarak törene katılmak üzere Atatürk Kültür Merkezi’ne geldi.
SEVENLERİ AKM ÖNÜNDE TOPLANDI
Sırrı Süreyya Önder’e veda etmek isteyen sevenleri, anma töreninin yapılacağı Atatürk Kültür Merkezi önünde toplandı.
Tören saat 11.00 itibarıyla başladı.
AKM'deki törenin ardından Levent'teki Barbaros Camisi'nde ikindi namazını müteakip cenaze namazı kılınacak. Ardından Önder'in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Salona giremeyen yurttaşlar, AKM önünde yoğun kalabalık oluşturdu. Tören başlamasına rağmen bina dışındaki yoğunluk artarak devam etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Gökhan Zeybek de törene katıldı.
ÖZEL: ONU ÇOK ÖZLEYECEĞİZ
Atatürk Kültür Merkezi önünde gazetecilere konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Acılı bir gün bugün. Çok önemli bir ismi çok da lazım olduğu bir zamanda, hepimizin ona çok ihtiyacı olduğu bir zamanda kaybettik. Yıllarca birlikte görev yaptık Meclis’te. Hiçbir kötü anı biriktirmemişiz. Her birimiz de ayrı ayrı yüzümüzde bir gülümseme, içimizde çok iyi duygular uyandıran anılar biriktirdi. Toprağı bol olsun, ışıklar için uyusun. Onu çok özleyeceğiz."
TÜRK BAYRAĞINA SARILI TABUT
Önder'in cenazesi Türk bayrağına sarılı bir tabut içinde Atatürk Kültür Merkezi'ne getirildi.
SALONDA "KARDEŞLİK" SLOGANLARI
Önder'in naaşını salondakiler ayakta karşıladı. Salonda "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı.
Alkışlar eşliğinde yerleştirilen naaşının yanı başına sevenleri tek tek sıralandı. Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir babasının tabutu önünde gözyaşlarına boğuldu.
Önder dakikalarca alkışlandı.
ÖNDER’İN KIZINDAN DUYGULANDIRAN MEKTUP
Törende ilk olarak Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir konuştu.
“Çok teşekkür ederim gelen herkese. Ben ne zaman bir şey yazsam babamı arayıp telefonda sesli okurdum. Onunla biz tek bir kişi gibiydik çünkü sanki kendime okur gibi okurdum. Ona okurken hatalarımı görürdüm. Ona geçen hafta bir mektup yazdım onu size okumak istiyorum. Şimdi ona sesli okuyorum, beni duyduğunu biliyorum baba” diyerek sözlerine başlayan Kandemir, babasına yazdığı mektubu okudu.
Kandemir'in muektubu, salonu gözyaşına boğdu.
"BİR TEK KENDİNLE İLGİLENMEYİŞİNE KIZMAK İSTİYORUM, YAPAMIYORUM"
Kandemir’in okuduğu mektup şöyle:
"Baba hayatın bütün rengi gitti. Benim bildiğim hayat bitti. Yeni bir hayat başlıyor şimdi. Ürkütücü bilinmezliklerle dolu. Daha önce hiç duymadığım bir şeyi senden duyma ihtimalimin kaybolduğu, mavarasız. Kendimi bildim bileli seni kaybetmekten korktum. Bu benim tek kabusum, zaafım, burnumdaki sızı, yutağımdaki yumdur, karın ağrımdı. Öyle iyi, öyle benzersizdin ki bu adam bana sadece ölerek acı çektirebilir derdim. Gece gece çaldığın kemanın, cümbüşün, udun ses, bir çırpıda ezberde okuduğun şiirler, günde beş kere ve her birinde sanki yeni buluşmuşuz gibi heyecanla çıktığımız kahveler. Evlere sığamayışın, kimseye kıyamaman, iyiliğe üşenmeyen, kimseye gücenmemen, kalp kırmaktan bile daha çok korkman birinin onurunu kırmaktan…
Baba kalbim kırık diye arardım. Baba grip oldum, öksürüğüm geçmiyor, kedim öldü, aşık oldum, baba uyku tutmadı… Ben babalığına çok doydum şimdiye kadar verdiğin tek bana değil oğluma ve onun çocuğuna bile yeter. Bir babaya ihtiyacım kalmayıncaya kadar doyurdun beni ama dostluğuna doyamadım. O dostluğa doyulur mu? Şimdi öfkelenmek istiyorum. İki hafta sonra barış protokolü imzalanacak sonra rahatız, ameliyatta olacağım. İki haftada ne olacak demene kızmak istiyorum. Açlık grevlerine, cezaevlerine, işkencelere… Bir tek kendinle ilgilenmeyişine kızmak istiyorum, yapamıyorum. Bana Kandıra Cezaevi’nden gönderdiğin bir mektup yüzünden kızamıyorum.”
"YETİMLİKLE GEÇEN ÖMRÜNDE SEN ÖFKENİ NEREYE SAKLADIN BEN HİÇ GÖRMEDİM"
“'Gidecek yolu olmayan, bir amacı olmayan ama hep yanında olmayan bir babayı sen istemezdin' demiştin. Şimdi gitmek zorunda olmamanı istemez miydim. Sana öfke duyanlar için 'yoksulluğun ve yoksunluğun öfkesi bu sakın içinde nefret biriktirme' diyordun. Doğduğundan beri yoksulluk, yoksunluk ve yetimlikle geçen ömründe sen öfkeni nereye sakladın ben hiç görmedim. Herhalde kalbine.
Bir tek mülk edinmeden, ikinci bir kaza almadan, kimseden bir şey istemeden borçsuz ve harçsız, boğazını değil onurunu besleyerek yaşadığın bu dünyadan gidiyorsun baba. Giderken neşemin birazını Can ve Yasin’e bırakarak ama rengin tamamını alarak, sana doyuncaya kadar sevgi verebildim. Her gün söyledim sevdiğimi, doyuncaya öptüm kokladım. Şimdi tüm renklerim de senin olsun. Gerçi sen orada da dostlarını bulursun.”
"ARTIK DİNLEN TURNA KUŞUM BİZ İYİ OLACAĞIZ"
“Artık dinlen turna kuşum biz iyi olacağız. Çocuklara hep seni anlatacağız. Şakaların ağzımızda eğreti dursa bile taklit etmeye çalışacağız. İçimde tam tarif edemediğim bir huzur var şimdi. Artık mücadele etmek zorunda olmamanın verdiği huzuru. Seni ayakta son gördüğümüz gün bize bir poşet portakal ve bir kutu yumurta vermiştin. Can için daima bir tane mandalin ve bir cebinde fıstık ezmesi taşımanı. Teneke kutulardaki ballara ve dinlenme tesislerine olan özel ilgini hiç unutmayacağım.
Seni ayakta gördüğümüz son gün arabaya binmeden önce bize söylediğin son cümle kulağımı tırmalıyor şimdi. ‘Cano’nun düğünün görmeden gitmeyeceğim’ demiştin. Tutmadığın sözün yoktu. Gittin mi? Barışı görmek istiyordun. Çocukların yetim kalması kalbini parçalıyordu. Sütten de ağzın hiç yanmıyordu. Bir tür barış mıydı bilmiyorum ama hastane koridorundaki sınıfsız, bayraksız, umutlu kalabalıkta barışa benzer bir şey gördüm ben. Gözün arkada, aklın bizde kalmasın. Bana güzel sesinle okuduğun dizelerle…”
"SENİNLE GURUR DUYUYORUM BABA"
“‘Biliyorum yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden. Biliyorum yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden. Acımaz olur, silinir gider izi bıçağın. Ama hiçbir rüzgar dolduramaz boş kalan yerini, bir yaşamdan ötekine birlikte uçan turnaların yerini gökyüzünde.’ Seninle gurur duyuyorum."
ÖNDER'İN KARDEŞİ ALİ ÖNDER, TÖRENDE KONUŞTU
Sırrı Süreyya Önder'in kardeşi Ali Önder, "Hiçbir malım mülküm yok. Ceren'e yaşanılabilir bir ülke bırakmak istiyorum. Siyasete giriş gerekçesi bu oldu. Kendisi burada olsaydı 'sevene de sövene de selam olsun' derdi" dedi.
BAKIRHAN: BU ÜLKEYİ YARIM BIRAKMAYACAĞIZ
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise şunları söyledi:
“Sırrı barış mücadelesi yürütüyordu ama artık barışın simgesidir. Sırrı başkan gibi bir söz ustasında konuşmak çok zor, affınıza sığınıyorum. Yetiştiğin toprak ve anlattığın hikayeler kadar köklüydü mücadelen. Sen bir tek insan acı çekmesin diye kendini barışa adadın. Barışa ulaşmak için adaları, dağları, kentleri aştın. Sana söz Sırrı, barış kazanacak. Sen şimdi gözlerini kapattın ama biz bu ülke insanına senin gözlerinden bakacağız. Uğurlar olsun yoldaşım. Sana söz biz bu ülkeyi yarım bırakmayacağız.”
HATİMOĞULLARI: BU SEFER BARIŞ OLACAK
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Sırrı Süreyya Önder’i şu sözlerle andı:
“Her düşünceden, fikirden, dilden insanın barış elçisi olan sevgili Sırrı Süreyya Önder'i sonsuzluğa uğurlayacağız. Türkiye'de bütün halklar bir şifa nöbetindeydi. Kimi hastanede, kimi evinde ama herkesin duası Önder'in bu hastalığı atlatması ve aramızda olmasıydı, ne yazık ki olmadı. Senin hayat hikayen bu coğrafyada yaşayan işçilerin, emekçilerin, kadınların hikayesiydi. İşte ondan bu kadar derindir yürek acısı. Bu topraklarda bedel ödeyen herkese sözümüz, bu sefer barış mutlaka olacak. Güle güle değerli yoldaşımız, seni asla unutmayacağız.”
LEVENT KAZAK: YERİNİ DOLDURAMAYAĞIZ
Oyuncu ve senarist Levent Kazak şöyle konuştu:
“Tarihi ne kadar iyi bildiğini, Türkçeyi ne kadar iyi kullandığını, barışa olan inancını, kendine yetmeyen kalbini herkesle nasıl paylaştığını, mizahı birleştirici bir güç olarak nasıl kullandığını her şeyi tek tek anlatılacaklar. Ölümlerde bırakılan şeyler olur, arkada. Çok zor biliyorum ama. Bitirilmemiş davalar olur, sözümüz var olur. Senaryoları, hikayeleri, çekmek istediği filmler yarım kaldı, yapacak bir şey yok. Alışacağız, dolduramayacağız yerini. Çok özleyeceğiz, hayatımıza kattığı tüm güzellikler için ona teşekkür edeceğiz.”
SALONDA ÖNDER’İN EN SEVDİĞİ TÜRKÜ ÇALINDI
Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir, salonda babasının en sevdiği türkü olan Allı Turnam'ı açtırdı.
AKM'deki tören, gözyaşları içinde sona erdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.