Rezan Epözdemir'den Zihni Çakır açıklaması: Müfteri şahsın toplumda dolaşamaması gerekir

Rezan Epözdemir'den Zihni Çakır açıklaması: Müfteri şahsın toplumda dolaşamaması gerekir

Rezan Epözdemir, "Normal bir toplumda gizli yalan tanıklıkla insanlara zulüm yapılmasını sağlayan Zihni Çakır isimli utanmaz, müfteri şahsın toplumda dolaşamaması gerekir" dedi.

Avukat Rezan Epözdemir, 10 Ağustos sabahı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla İstanbul Emniyeti tarafından rüşvet vermek, siyasi-askeri casusluk ve 'FETÖ’ye yardım iddiasıyla evinden gözaltına alınmıştı.

Rezan Epözdemir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Zihni Çakır isimli şahıs 06.08.2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına giderek hakkımda FETÖ Terör Örgütüne yardım-casusluk isnadıyla suç duyurusunda bulunmuş olup huzurdaki soruşturmalardan birinin dayanağı bu ahlaksız müfterinin beyanlarıdır" dedi.

Epözdemir, şu ifadeleri kullandı:

"Zihni Çakır, açık kaynaklardan herkesin görebileceği şekilde Ergenekon-Balyoz gibi FETÖ’nün sahte delillerle yaptığı kumpas davalarında gizli tanık sıfatıyla FETÖ lehine tanıklık yapmış ve birçok insanın haksız yere cezaevine girmesine, bir kısmının ise cezaevinde yaşamını yitirmesine sebebiyet vermiştir. Normal bir toplumda gizli yalan tanıklıkla insanlara zulüm yapılmasını sağlayan Zihni Çakır isimli utanmaz, müfteri şahsın toplumda dolaşamaması gerekir. Ben 2010 yılında FETÖ’nün terörist başı olan liderinin “MEZARDAKİLERİ KALDIRIP EVET OYU KULLANDIRMAK LAZIM” dediği referandumda 200 tane avukat arkadaşımla gazeteye ilan vererek “HAYIR” dedim. FETÖ’nün en güçlü olduğu ve insanların geleceğini karartabildiği tarihlerde bunu söyleyebilmek yürek isterdi. Bu açıklamamız açık kaynaklarda mevcuttur. FETÖ’cülerin yaptığı usulsüz dinlemelerle mağdur olan isimlerin bu dosyalarda şikayetçi olarak vekilliğini yaptım.

FETÖ’nün sahte delillerle yaptığı birçok kumpas davasında müvekkillerim oldu. Bizzat FETÖ’cüler tarafından 2013 yılında hakkımda tutanak tutularak soruşturma yapıldı. Bunları dosyaya sunacağım. Bir kısım insanların ekranlara çıkmaya imtina ettiği hain darbe girişiminin hemen akabinde canlı yayına çıkarak 15 Temmuz’un hain bir darbe girişimi olduğunu ve bunun FETÖ mensupları tarafından yapıldığını saatlerce canlı yayınlarda anlattım. Velhasıl kelam Zihni Çakır gibi kumpas davalarının FETÖ lehine gizli tanığı olan tiplerin FETÖ liderinin sümüklü mendilini yaladığı zamanlarda bizörgüte karşı mücadele veriyorduk ve bu örgütün F tipi terör örgütü olduğunu söylüyorduk. Yani anlayacağınız sevgili dostlar bütün Türkiye biliyor ki benden FETÖ’cü çıkmaz. Bu vesileyle FETÖ Terör Örgütünün aparatı olan, hayatımda sadece 15 dakika o davet masasında gördüğüm şahsın, seçilmiş, meşruiyetini halktan alan ve halkın teveccühüne mazhar olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve iktidara karşı atmış olduğu hadsiz, ahlaksız ve alçakça paylaşımını lanetliyorum. Türkiye’de bu şahsın söylediği gibi 'Gülen’in Çocukları' yoktur, 15 Temmuz hain darbe girişimini hayata geçirmek isteyen FETÖ Terör Örgütünün üyeleri vardır."

"Adalete güveniyorum"

Epözdemir, şöyle devam etti:

"Hakkında dolandırıcılıktan mahkumiyet hükmü bulunan ve Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2022/33 E. sayılı dosyasında rüşvet, nüfuz ticareti gibi suçlardan dosyası olan bir şahsın ve adı geçenlerin Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin dosyasında yer alan müfettiş, soruşturma-kovuşturma aşamalarındaki beyanlarında taban tabana zıt olacak şekilde mantık hatalarının bulunduğu, çelişkilerin olduğu, yer ve tarihlerin dahi tutmadığı; kurgu-kumpas mahiyetindeki bir beyanla yürüyen rüşvet dosyası ise zaten ifade içeriği, kurgu tarihi ve mantık hataları nedeniyle açıkça hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir.

Hakeza bu soruşturmanın mercisi 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun m.86 uyarınca Adalet/HSK Müfettişleridir. İnceleme ve soruşturma işlemlerini ancak hukuken onlar yapabilir. Bu konuda da Sayın Başsavcılığın maddi gerçeği ortaya çıkaracağına inancımız tamdır. Bu ülkede 20 yıldır Münevver Karabulut, Pınar Gültekin, Nazlı Sinem Erköseoğlu gibi kadın cinayetleri; Mattia Ahmet Minguzzi gibi çocuklarımızın hunharca katledilmesine ilişkin dosyalarda ve Ezgi, Rönesans, Rende, Ilgın Apartmanı gibi deprem dosyalarında sosyal sorumluk projesi olarak mağdur aile vekilliği yapıyorum.

Bütün Türkiye kamuoyu bu 20 yılda yürüttüğüm hak mücadelelerini biliyor. Bu vicdani sorumluluk nedeniyle bu basın açıklamasını yapıyorum. Adalete güveniyorum. Dua ve iyi niyetlerini ileten tüm herkese kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bu tweet konuyla alakalı yaptığım son paylaşım olup bundan sonra bu konuda ve başkaca konularda herhangi bir açıklama yapmayıp sessiz kalacağımı bilgilerinize sunarım."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.