Orman yangınları yalnızca karasal yaşamı değil, aynı zamanda denizlerdeki ekosistemi de tehdit ediyor. Çan’ın Sesi internet sitesine konuşan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi ve Su Ekosistemlerini Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Herdem Aslan, yangınların denizlere taşınan karbon karası ve kül elementleriyle ciddi tahribat yarattığını söyledi.

Aslan, Marmaris’te 2021’de çıkan yangından 1,5 yıl sonra yaptığı dalışta deniz tabanının alevlerin bıraktığı tortuyla kaplandığını anlattı. Bu tortunun ışık ve oksijen geçişini engelleyerek süngerler, mercanlar ve deniz çayırları gibi sabit canlıların ölümüne yol açtığını belirtti. “Balıkların besinini oluşturan küçük canlıların diri diri toprağa gömüldüğünü gördüm” diyen Aslan, bu etkinin birkaç yıl boyunca devam ettiğine dikkat çekti.

Yangınlardan atmosfere yayılan külle birlikte demir elementi de denizlere ulaşıyor. Aslan, bu maddenin fitoplanktonların aşırı çoğalmasına neden olduğunu, bunun da uzun vadede oksijen azalmasına yol açtığını vurguladı. “2021’de Avustralya’daki yangınlardan sonra okyanuslarda toplu canlı ölümleri yaşandı. Aynı risk bizim denizlerimiz için de geçerli” dedi.

Prof. Dr. Aslan, yangınların bir diğer sonucu olan karbon karasına da dikkat çekti. Organik maddelerin yüksek sıcaklıkta yanmasıyla oluşan bu madde, nehirler ve yağışlarla denizlere taşınıyor. “Şu anda dünyada yılda 40 ila 250 milyon ton karbon karası oluşuyor. Bu maddeler deniz tabanında canlıların üstünü kapatıyor ve ölümüne yol açıyor” diyen Aslan, iklim değişikliğiyle birlikte bu miktarın korkunç seviyelere ulaşabileceği uyarısında bulundu.

Çanakkale Boğazı’ndaki hızlı akıntının yangınların etkisini tamamen yok etmeyeceğini belirten Aslan, “Akıntılar nedeniyle bu elementler tamamen burada kalmayacak ama ekosisteme etkisi olacaktır. Önceden yaptığımız biyolojik çeşitlilik çalışmalarını, yangın sonrası yapacağımız yeni araştırmalarla kıyaslayarak gerçek sonuçları görebileceğiz” diye konuştu.