Öğrencisi tarafından katledilen akademisyen Ceren Damar davasında, sanık avukatı Vahit Bıçak'a açılan dava askıda kaldı. Bıçak’ın yargılama boyunca hem mahkeme salonunda hem de kamuoyuna açık mecralarda Ceren Damar’a ve ailesine yönelik hakaret, tehdit ve itibarsızlaştırma girişimlerinin ardından baba Mustafa Damar’ın Haziran 2020’de açtığı dava 5 yıl geçmesine rağmen sonuçlanmadı.

Dosya Yargıtay'da bekliyor

Birgün'ün haberine göre uzun süren yargılama sonunda, Ankara 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi 10 Mart 2023’te Bıçak’a 1 yıl 5 ay 15 gün hapis ve 1 yıl süreyle vekâlet yetkisinin yasaklanması cezaları verdi. Kararda, sanığın duruşma düzenini bozmaya yönelik girişimde bulunması, ilk iki celseye katılmayıp yargılamayı sürüncemede bırakmaya yönelik olumsuz tutum ve davranışlar sergilemesi, işlediği suç ile ilgili olarak somut bir pişmanlığının görülmemiş olması, hakkında derdest dosyaların bulunması ve suç işleme eğiliminin olması nedeniyle indirim uygulanmadı.

Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da yer olmadığına hükmetti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20’nci Ceza Dairesi kararı 2024 yılı başında onadı. Ardından temyize gidilen davada Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı da kararın onanmasını uygun buldu. Ancak karar hâlâ Yargıtay 4’üncü Ceza Dairesi’nde bekliyor.

'Hatırasına hakaret etti, beni ve ailemi tehdit etti'

Baba Mustafa Damar, yıllardır sonuçlanmayan hukuki süreci şu ifadelerle aktardı: “Vahit Bıçak, yargı süresince gerek duruşmalarda gerekse duruşma dışında, medya ve sosyal medya üzerinden delilsiz, mantıksız, hukuksuz ve ahlaksız bir şekilde kızım Ceren Damar’ın hatırasına hakaret etti, beni ve ailemi tehdit etti. Haziran 2020 yılında şikâyetçi oldum ancak avukat olması nedeniyle yargılanabilmesi için Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi gerekiyordu. Bu kapsamda uzun işlemler sonucu Adalet Bakanlığı Bıçak’ın yargılanması gerektiğine karar verdi.”

'Dava Ceren Damar'ın hatırasını korumak için açılmıştır'

Bıçak’ın, yargılama sürecinde hukuka ve ahlaka sığmayan söz ve eylemlerine devam ettiğini aktaran Damar, “Örneğin sanık kürsüsünde avukatlık cübbesi ile oturmakta ısrar etti, mahkeme başkanı avukatlık cübbesini zorla çıkarttırdı. Duruşmalara uyduruk mazeretlerle ve geçersiz raporla katılmadı. Mahkeme, güven duymadığı için yargılama sürecinde yurt dışına çıkış yasağı getirdi, ayrıca zorla getirme kararı verdi” dedi. Bir yılı aşkın süredir dosyanın arşivde gözüktüğünü vurgulayan Damar, “Söz konusu dava; çalışmadan, emek vermeden kazanım elde etmek isteyen, çalışan öğrencilerin hakkını gasp etmeye çalışan, bilgi hırsızı bir öğrenciyi durduran ve haksızlığa izin vermeyerek hayatını feda eden, bu ülkenin yasalarını, mevzuatını uygulayan kızım Ceren Damar’ın hatırasını korumak amacıyla açılmıştır” diye konuştu.

Bıçak’ın söz ve eylemleriyle dava sürecinde mağduriyetlerinin bir kat daha arttığına dikkat çeken Damar, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ancak 5 yıllık bir süreçte adalet henüz gerçekleşmemiştir. Sanık Bıçak’ın Ankara Barosu’nda soruşturma dosyaları bulunmakta olup bu dava sonucunu beklemektedir. Sanığın cezası henüz infaz edilmediği için bundan cesaret alan sanık tekrar suçlar işlemiş ve cezalar almıştır. Dava bir hakaret davası olup beş yılın dolmasına 5 gün kalmış ve henüz Yargıtay karar vermemiştir. Bu ülkenin yasaları için canını feda eden kızım Ceren Damar’ın hakkının koruması için yargı aynı hassasiyeti göstermemekte ve adaletin gerçekleşeceği inancımızı zayıflatmaktadır.’’