İran ile İsrail arasındaki gerilim dünya gündemini meşgul ederken, Türkiye’nin Malatya’daki Kürecik Radar Üssü yeniden tartışma konusu oldu. Muhalif yazarı Muzaffer Ayhan Kara, kaleme aldığı köşe yazısında, İran’a yönelik İsrail saldırılarında Kürecik Üssü’nün rolüne dikkat çekti.

İran’ın Şam’daki konsolosluğuna yönelik saldırıya karşılık olarak İsrail’e yüzlerce füze ve İHA ile karşılık vermesi, Ortadoğu'da tansiyonu yükseltti. Bu askeri hareketlilik sırasında Kürecik’te bulunan NATO'ya ait radar sisteminin ne yaptığı, kamuoyunda yeni soruları beraberinde getirdi.

Kürecik Ne İzliyor?

Yazıda, Malatya Kürecik’te konuşlu olan ve NATO’nun erken uyarı sistemi kapsamında faaliyet gösteren radarın, İran’dan fırlatılan füzeleri anbean izlediği belirtiliyor. Bu radar sistemi, özellikle İsrail’in güvenliği için kurulan "Avrupa Füze Kalkanı" projesinin bir parçası olarak 2012 yılında aktif hale getirilmişti.

Ancak radarın gönderdiği verilerin İsrail’e ulaşıp ulaşmadığı, tartışmaların odağında yer alıyor. Türkiye, bu sistemin sadece NATO müttefikleri arasında bilgi paylaştığını savunuyor. Resmi ağızlardan yapılan açıklamalarda, radarın İsrail’e doğrudan hizmet etmediği vurgulanıyor.

“Kürecik'ten Ne Haber?” Sorusu Yine Gündemde

Muhalif yazarı, Türkiye’nin bu süreçteki pozisyonunun muğlaklığına dikkat çekerek, radar sisteminin İran’ın füzelerini anında tespit ettiğini, ancak bu bilgilerin kimlerle ne ölçüde paylaşıldığının açıklığa kavuşturulmadığını ifade etti. Yazıya göre, kamuoyunun “Kürecik ne yapıyor?” sorusuna yanıt beklemesi, hem stratejik hem de diplomatik açıdan son derece önemli.

Stratejik Düğüm Noktası

Türkiye'nin NATO üyesi olması ve aynı zamanda bölge ülkeleriyle karmaşık diplomatik ilişkiler yürütmesi, Kürecik radarının işlevini daha da hassas hale getiriyor. İsrail-İran geriliminde radarın pasif kalması mümkün değil; ancak verilerin kimlere aktarıldığı Türkiye’nin “tarafsızlık” politikasıyla ne kadar örtüşüyor, bu noktada soru işaretleri devam ediyor.