SAĞLIK Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Lefkoşa'da Barbarlar Müzesi olarak adlandırılan evimizin mutlaka ziyaret edilmesini istiyoruz.
SAĞLIK Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, o dönem rütbesi Tabip Binbaşı olan babası Nihat İlhan'ın eşi ve 3 çocuğunun hikayesini anlattı
EOKA örgütü olarak bilinen Rum çetesi, Kıbrıslı Türkler'i adadan silmek için Aralık 1963'de kanlı saldırılar düzenledi. 24 Aralık 1963 gecesi, Lefkoşa'nın Kumsal bölgesinde o dönem Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'nda görevli olan Tabip Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet ve çocukları Murat, Hakan, Kutsi, eve giren Rumlar tarafından küvette kurşuna dizildi. Nihat İlhan'ın eşi ve çocuklarının katledilmesi, 364 Kıbrıs Türkü ile 174 Kıbrıs Rumunun hayatını kaybettiği olayların sembolü haline geldi. Olayın gerçekleştiği tek katlı ev, daha sonra "Barbarlar Müzesi'ne dönüştürüldü.
Prof. Dr. İlhan, babasının katliamdan önce saldırılarda yaralılara müdahale için hastaneye gittiğini anlatarak, "Giderken babam eşi Mürevvet hanım, çocukları Murat, Kutsi ve Hakan'a, "eğer dışarıda bir çatışma olur, silah sesi duyarsanız, burası güvenli bölge; ama siz mutlaka evin en izole yerine geçin, burası da evin banyosu, küveti olabilir" diye ifade ediyor. Saat 21.00 sıralarında Rum EOKA'cı katiller, önlerine ilk çıkan ev olan bizim eve giriyorlar. Ev tek katlı bir bina. Bunlar hemen banyoya saklanıyorlar. Mürüvvet hanım; Murat, Kutsi ve Hakan'ı göğsüne sararak üzerine kapaklanıyor. Evin sahibi Hasan Bey bir başka yere saklanıyor, onların küçük çocuğu banyodaki lavabonun altına saklanıyor. İçeriye giren bu katiller acımasızca makineli tüfekle tarıyorlar. Ev tanınmaz hale geliyor. Burada Mürevvet hanım, Murat, Kutsi ve Hakan şehit oluyor. Evdeki diğer küçük çocuk yaralanıyor, tedavi görüyor. Sabaha kadar orada bekliyorlar. Sabaha karşı evin sahibi ve kızı dışarıya çıkıyorlar; ancak bu şekilde toplumun haberi oluyor. Lefkoşa'da Barbarlar Müzesi olarak adlandırılan evimizin mutlaka ziyaret edilmesini istiyoruz. Burada Türklere yapılan soykırımın nasıl olduğunu görmelerini istiyoruz vatandaşlarımızdan" diye konuştu.
'BABAM HABERİ TALİHSİZ ŞEKİLDE ALDI'
Prof. Dr. İlhan, bu yaşananlar sırasında babası Nihat İlhan'ın cephede olduğunu belirterek, "Babam hastaları tedavi etmeye çalışıyordu. Üstelik buradaki Türk hastanesinde Rum,Türk farketmeksizin tüm hastalara tedavi veriyorlar. Böyle bir hastanede görev yapıyor. Talihsiz şekilde haberi oluyor. Babam eve süt götüren bir çiftçi var, onu görüyor. "Bizimkilerin sütünü, ekmeğini eksik etmiyorsun değil mi" diyor. Adam "binbaşım onlara artık süt götüremeyiz " diyor. Babam arkadaşlarına, "ben eve gidip geleceğim" diyor. Arkadaşları ile eve gidiyorlar, evin kapısının taranmış, yanmış olduğunu görüyor. Diğer subay arkadaşları, "içeriye girmeyeceksin" diyor babama, büyükelçinin yanına gidiyorlar. Büyükelçi, babama "eşin ve 3 çocuğun şehit oldu" diyor. Babamın tek sözü var, "vatan sağolsun" oluyor" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.