Prof. Dr. Gülbanu Canbaloğlu, sindirim sistemi ve uyku düzeni arasındaki ilişki hakkında açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Canbaloğlu, bozulan uyku düzeninin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirterek, "Uykusuzluk aynı zamanda hipertansiyon, obezite, inme, kalp hastalığı riskini arttırabilen önemli bir sağlık sorunudur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda uyku bozuklukları ile sindirim sistemi hastalıkları arasında kuvvetli bir ilişki olduğuna vurgu yapılmaktadır. Beyin ve sindirim sistemi arasındaki bağlantının sağlıklı işleyişi sindirim sisteminin düzenlenmesi ve bağırsak bağışıklık sisteminin korunması için önemlidir. Yetersiz veya düzensiz uyku sindirim sistemi sağlığını olumsuz yönde etkiler" dedi.

Reflü ve uyku arasında kısır bir döngü bulunuyor

Kalitesiz uykunun sindirim sistemi hastalıklarını tetiklediğine işaret eden Prof. Dr. Canbaloğlu, şöyle devam etti:

"Kalitesiz bir uyku, sindirim sistemi hastalıklarının bulgularının şiddetlenmesine neden olabileceği gibi birçok sindirim sistemi hastalığı uyanıklık ritmini olumsuz etkileyerek hastanın yaşam kalitesini ve iş gücünü olumsuz etkileyebilir. Altta yatan uyku bozukluğunun düzeltilmesi sindirim sistemi hastalıkları bulgularında düzelme sağlayabilir. Sindirim sistemi hastalıklarının tedavisi de uyku kalitesini arttırabilir. Ağır yemeklerin gece geç saatlerde tüketilmesi reflüye yol açabilir veya mevcut olan reflüyü daha da alevlendirebilir. Reflü bulguları nedeniyle hasta uyuyamayabilir veya uykuya dalmakta güçlük çekebilir. Bazı hastalar ise uyanıkken reflüye ait bir bulgu hissetmezken, yoğun asit reflüsü nedeniyle gece uykusundan boğuluyor hissiyle uyanabilir. Bu yüzden geç saatte yemek yemekten kaçınılmalıdır. Uyku esnasında sindirim sistemi hareketlerinde de değişiklikler olur. Yemek borusu hareketlerinde azalma, tükürük salınımında azalma, mide boşalmasında gecikme reflü gelişmesini kolaylaştırır."

"Uykusuzluk hassas bağırsak sendromu şikayetlerini artırabilir"

Prof. Dr. Canbaloğlu, uyku eksikliği ve stresin sindirim sorunlarını artırdığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Özellikle uykusuzluk sürecinde yapılan gece atıştırmaları, fazla çay ve kahve tüketimi, uykusuzluğa bağlı stres, uykusuzluğa eşlik eden baş ve genel vücut ağrısı nedeniyle kullanılan ağrı kesici ilaçlar hem reflü bulgularını hem midede ağrı, ekşime hissini olumsuz yönde etkiler. Sindirim sistemi sorunlarının artması da hastanın uykuya dalmasını zorlaştırabilir veya uyku kalitesini bozabilir. Stres hem sindirim sistemi hem de uyku düzen ve kalitesini olumsuz yönde etkiler. Kronik stres ve uykusuzluğun yaratabileceği en önemli sorun sağlıksız beslenme nedeniyle kilo alma, reflü ve gastrit bulgularında artıştır. Kilo artışı aynı zamanda karaciğer yağlanması riskini arttırır, eğer karaciğer yağlanması varsa kilo artışıyla beraber karaciğerdeki yağlanma düzeyi daha da artabilir. Stres, hassas bağırsak sendromu ve uykusuzluk arasında da yakın ilişki vardır. Uyku bozukluğu olanlarda hassas bağırsak sendromu daha sık görülür. Hassas bağırsak sendromu olanlarda karın ağrısı nedeniyle uyku kalitesinde azalma veya uykuya dalmakta güçlük olabilir. Kronik stres ve uykusuzluk hassas bağırsak sendromu olan hastaların şikâyetlerini alevlendirebilir."

Dengeli ve düzenli beslenmenin önemi büyük

Prof. Dr. Canbaloğlu, beslenme alışkanlıklarının geliştirilmesi gerektiğine değinerek, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

"Sağlıklı bir sindirim sistemi için dengeli ve düzenli beslenme alışkanlıkları geliştirmek gereklidir. Bol miktarda su tüketmek, posalı gıdalar yemek, taze sebze ve meyve tüketmek sindirim sistemi sağlığına olumlu yönde katkı sağlar. Sağlıksız beslenme, uyku problemlerine yol açabilir, uyku kalitemizi bozabilir. Uyku kalitesi bozulması ve uykusuzluk da gece atıştırması, fazla çay, kahve tüketimi ile mevcut tabloyu daha da kötü hale getirebilir. Bu yüzden hem sindirim sistemi sağlığımızı korumak hem de uyku problemleri yaşamamak adına sağlıklı beslenmemiz çok önemlidir."