İstiklal saldırısında ilk duruşma: Korsan taksiciden 'Sadece insan kaçakçısıyım' savunması
İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısında bombayı koyan zanlıyı Edirne'ye götürmesi söylenen, daha sonra evinde saklayan zanlı savunma yaptı. Zanlı, bombayı koyan için için "Evden kaçtı" dendiğini iddia etti, vurulmasının istendiğini söyledi.
İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022'de düzenlenen bombalı saldırıda altı kişi hayatını kaybetmiş, 81 kişi yaralanmıştı.
Saldırıya ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, bombayı koyan Ahlam el Beşir'e 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapis istenmişti.
Diğer zanlıların da 7'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 3 bin 16 yıl 6 aya kadar hapisleri talep edilmişti.
15 tutuklu sanık salonda
Davanın ilk duruşması Marmara (Silivri) Cezaevi'nin karşısındaki duruşma salonunda bugün saat 11:30 sıralarında başladı.
El Beşir dahil 15 tutuklu sanık salonda hazır edildi.12 sanık ise cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlandı.
Duruşmaya 123 şikayetçiden 14’ü katılırken, taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
El Beşir'in siyah başörtü ile siyah kıyafet ve gri etek giydiği görüldü. Duruşma sanıkların kimlik tespitinin yapılmasıyla başladı.
'Yazamıyorum'
Sanık El Beşir, kimlik tespitinde kendini 'boşanmış' ve 'hiç okula gitmemiş' olarak tanıttı.
Zanlı, okumayı bildiğini ama yazmayı bilmediğini belirtti.
Diğer sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından sanık savunmalarının alınmasına başlandı.
Arapça iddianame hazır değil
Mahkeme başkanı, hazırlanan iddianamenin Arapça çevirisinin sanıklara tebliğ edilmediğini belirtti.
Bu nedenle başkan, El Beşir'in savunmasını iddianame eline ulaştıktan sonra yapabileceğini tercüman aracılığıyla söyledi.
Zanlı, bir sonraki celsede yapmak istediğini belirterek savunma yapmadı.
Mahkeme başkanı diğer sanıkların savunmalarını almaya devam etti.
'Edirne'ye götürmemi istedi'
Firari Khalil Manje Hussein ve Bilal Elhacmaos'un yurtdışına çıkışını sağladığı iddiasıyla yargılanan Ammar Carkes savunma yaptı.
Carkes özetle şunları söyledi: "Khalil'le yüz yüze görüşmedim, onunla yaklaşık 7 - 8 ay çalıştık. Sonra göçmen kaçakçılığı yaptığını öğrendim. İl dışına olan yolculuklar daha çok getirisi olduğu için onları tercih etmeye başladım. Khalil sürekli numara değiştiriyordu. Edirne’ye ulaştırmamı istedi, kişilere telefon ve sim kartı almamı istiyordu. Olaydan 5 - 6 gün önce Khalil beni aradı. Bir erkek ve bayanı Edirne’ye götürmemi, telefon ve hat almamı istedi.
'Gecikecek' dedi
Olay günü 'İstanbul’a gelen kadın ve erkeği al götür' dedi. Gittiğimde erkek bir şahıs geldi. Eşyalarını arabaya koydu. Khalil'i aradım, ‘Erkek geldi ama kadın yok’ dedim. Kadının gelmesi biraz gecikeceğini söyleyerek onu götürmemi istedi. Erkek şahsı Edirne’ye ulaştırdım.
'O kızdan kurtul'
Dönüş yolundayken kardeşim aradı. Ahlam’ı eve getirdiğinden bahsetti. Eve geldiğimde yabancı kadını gördüm, ona ‘Khalili’in gönderdiği sen misin’ dediğimde ‘Evet’ dedi. Kızın elbiselerinden koku geliyordu. Kardeşimden değiştirmesi için elbise vermesini istedim. Haberlerde patlama olayı çıktı. Şebeke olmadığı için kimin yaptığını görmedim. Sonra Ahlam’ın fotoğrafını gördümi Khalil’e gönderdim ‘Bu kız mı’ diye sordum. ‘Bu kız o. Elinden ne gelirse ondan kurtul’ dedi. Ben Allah'tan korkarım, kimseyi vurmam. Kız bizim evdeyken sağlıklı düşünemiyordum. Kızın yanında zarar verecek bir şey olup olmadığından endişeliydim. 10 dakika sonra polis gelir hepimizi gözaltına aldı. Eylemi yapanlarla alakam yoktur. Ben sadece kaçakçılık suçunu işledim.
'Ailesinden kaçıyor dedi'
2014 yılında kaçak yollarla girdim. Dokuz yıldır İstanbul’dayım. Kardeşim Ammar korsan taksi yapar. Ben de iki ay kadar onunla çalıştım. Khalil Manje Hussein'le kardeşim aracılığıyla tanıştım. İletişim sadece telefon üzerindendi. Olay günü Khalil aradı, Esenler'de bir şahsın olduğunu, gidip almama söyledi. Arkadaşımın aracını emanet olarak aldım. Khalil bana konum gönderdi gittim. Yoldayken Khalil aradı ‘Alacağın kişi ailevi sebeplerden dolayı ailesinden kaçıyor’ dedi. Khalil ‘Edirne'ye ulaştırabilir misin?’ diye sordu. Gidemeyeceğimi söyledim. Khalil bana başka araç sordu olmadığını söyleyince kızın güvenecek kimsesi olmadığını söyleyerek evde misafir etmemi istedi.
'Hiç şüphelenmedim'
Ahlam’ın kaçak olarak ülkeye girdiği, kimliği olmadığını öğrendik. Bu sebeple evimde kalmasını kabul ettim. Daha sonra eve geldim. Aileme Ahlam’ın ailesinden kaçtığını, yarın gideceğini söyledim. Annem de kabul etti. Khalil arayarak telefonu sordu. Bende 'Kızın elinde’ dedim. Tekrar aradı, ‘Telefonu kırman lazım’ dedi. Khalil’in yasak işler yaptığını bildiğimden yakalanmamak için yaptığını düşündüm. Ahlam’la hiç oturmadım, ondan hiç şüphelenmedim. Oradan çıkıp kahveye gittim. Daha sonra polislerin kullandığım aracı aldığını öğrendim. Daha sonra polisler geldi, karakola götürdüler. Sebebini bilmiyordum. Karakola gittiğimde bana Ahlam’ın fotoğrafını göstererek Taksim'de patlama gerçekleştirdiğini söylediler. Herhangi baskı olmadan kızın yerini söyledim."
Mahkeme başkanı duruşmaya 1 saat ara verdi. Aranın ardından savunmaların alınmasına devam edilecek.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.