İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında başlatılan “casusluk” soruşturması kapsamında ifade verdi.

İmamoğlu’na, soruşturmada adı geçen Hüseyin Gün, Merdan Yanardağ, Necati Özkan ve Melih Geçek isimli kişilerle bağlantısı olup olmadığı soruldu. İmamoğlu, bu kişilerden sadece bazılarını tanıdığını belirterek, “Merdan Yanardağ’ı gazeteci olması nedeniyle tanırım, Melih Geçek’i ise CHP içindeki geçmiş görevlerinden bilirim. Necati Özkan ise seçim kampanyalarımda danışmanlık yapan kişidir. Hüseyin Gün’ü ise tanımıyorum.” dedi.

Savcılığın, Hüseyin Gün’den ele geçirilen dijital materyallerdeki yazışmalar ve “Wickr Me” isimli şifreli mesajlaşma uygulamasıyla ilgili sorularını yanıtlayan İmamoğlu, bu programı ilk kez duyduğunu söyledi.

“Wickr Me isimli mesajlaşma programını ilk defa duydum. Bu programda hiçbir zaman üyeliğim olmadı. Yazışmalarda geçen ‘Mr Mayor’, ‘Ekrem Başkan’ gibi ifadelerde kastedilen kişi ben olabilirim ama bu yazışmalarla hiçbir ilgim yok.”

İmamoğlu ayrıca, yazışmalarda yer alan “150 bin kişilik dijital ordu” ifadesine ilişkin soruya, “Bu ifadeden ne kastedildiğini bilmiyorum, tahminen İstanbul Gönüllüleri olabilir. Ancak tüm bu yazışmalarla bir ilgim bulunmamaktadır.” yanıtını verdi.

Soruşturmada gündeme gelen “İBB veritabanı kopyalama” iddiasına ilişkin de açıklama yapan İmamoğlu, belediye başkanı olarak göreve başladıktan sonra Teftiş Kurulu Başkanlığı’na yazdığı bir yazıdan bahsetti:

“Bahse konu belgeyi İBB’ye ait evrakların güvenliğini sağlamak amacıyla yazdım. Başka bir amacı yoktur.”

Savcılığın, Hüseyin Gün ile “manevi annesi” olarak belirtilen Seher Elçili Alaçam arasında geçtiği iddia edilen mesajlara ilişkin sorusuna ise,

“Bu yazışmalar hakkında hiçbir bilgim yok. Fotoğrafın ise 2019’da yapılan bir tebrik ziyareti sırasında çekildiğini hatırlıyorum.” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’na, Hüseyin Gün’ün ifadesinde geçen, “İBB veritabanı verileri OSINT Darkweb üzerinden analiz edildi, raporlar Ekrem İmamoğlu’na iletildi” yönündeki iddialar da hatırlatıldı.
İmamoğlu, bu iddiaları reddederek şunları söyledi:

“Söz konusu Hüseyin Gün ile Necati Özkan arasındaki yazışmalardan haberim yok. Bahsedilen dönemde yoğun seçim çalışması yürütüyordum. Bu nedenle bu kişiler arasındaki temasın benim kampanyamla ilgisi olduğunu söylemek mümkün değildir.”

İmamoğlu’na, soruşturmada adı geçen Hüseyin Gün ve diğer bazı isimlerle bağlantısı olup olmadığı soruldu. İmamoğlu, Hüseyin Gün’ü tanımadığını belirterek, söz konusu yazışmalar ve iddialarla bir ilgisinin bulunmadığını ifade etti.

İmamoğlu, Hüseyin Gün’ün savcılığa verdiği ifadeye ilişkin sorular üzerine şu yanıtı verdi:

“Öncelikle şahsın Başsavcılıkta alınan ifadesinde Necati Özkan ile 31 Mart 2019 - 23 Haziran 2019 tarihleri arasında iddia ettiği haliyle benim seçim sürecimde yer aldığını belirtmiş ise de, kolluk beyanında Necati Özkan ile 2019 yılı ilk seçimlerin iptali sonrası Mayıs sonu ya da Haziran başlarında tanıdığını belirttiği, dolayısıyla her iki ifadesi arasında çelişkiler bulunduğu ve yönlendirilmiş bir şekilde kasıtlı olarak ifade verdiği tarafımca anlaşıldığından Başsavcılık ifadesinde vermiş olduğu ifadeyi de kesinlikle kabul etmiyorum.”

İmamoğlu, üzerine atılı suçlamaları reddederek, “Benim ne istihbarat örgütleriyle ne de bu örgütlerin çalışanlarıyla hiçbir şekilde bilgim ve alakam olamaz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.” dedi.

İfadede, İmamoğlu’nun soruşturmadaki iddiaları “absürt” olarak nitelendirdiği ve komplo teorisiyle karşı karşıya olduğunu belirttiği de yer aldı.

“İkinci ifadeyi de incelediğimde absürt bir suç isnadı olduğunu düşünüyorum. Komplo teorisi ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçidir.”

İşte İmamoğlu'nun ifadesinin tamamı