İstanbul Barosu: Hilafet çağrılarıyla ilgili işlem başlatılmalı

İstanbul Barosu: Hilafet çağrılarıyla ilgili işlem başlatılmalı

İstanbul Barosu, Filistin eyleminde hilafet çağrısı yapılmasına tepki gösterdi ve "Meydanlardan ve sosyal medya üzerinden hilafet çağrısı yaparak provokasyon yapan kişiler hakkında bir an evvel işlem yapılması gerekmektedir" dedi.

“Gazze için tek yürek tek ses” başlığıyla düzenlenen yürüyüş ve mitingde, “Filistin hilafet ile kurtulur” pankartı açıldı. Tekbirin yanı sıra “Hilafet kurulsun İsrail yok olsun” ve “Tek ümmet, tek devlet, tek çözüm hilafet” sloganları atıldı.

'Bir an evvel işlem yapılması gerekmekte'

İstanbul Barosu, eylemde yapılan 'hilafet' çağrısın tepki gösterdi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan İstanbul Barosu, Anayasa'nın yürürlükte olduğunu hatırlatarak "Meydanlardan ve sosyal medya üzerinden hilafet çağrısı yaparak provokasyon yapan kişiler hakkında bir an evvel işlem yapılması gerekmektedir" dedi.

"İstanbul Barosu, laik Cumhuriyeti ve Cumhuriyet kazanımlarını savunma mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir!" ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle:

'Devrim Yasası ile halifelik kaldırılmıştır'

Anayasa’nın 2. maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Anayasa’nın 14/1 maddesine göre, Anayasada yer alan hak ve özgürlüklerden hiçbiri demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.

Anayasa’nın 24. maddesine göre kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar sağlama amacıyla dini istismar edemez.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yürürlüktedir!

Yine 3 Mart 1924 tarihli ve 431 sayılı Devrim Yasası ile halifelik kaldırılmıştır.

Büyük önder Atatürk, Nutuk’ta Halifeliğin kaldırılması ile ilgili açıklamalar yapmış, sonuç olarak şunu söylemiştir:

“Efendiler, açık ve kesin söylemeliyim ki, Müslümanları hâlâ bir halife korkuluğu ile uğraştırıp aldatmak gayretinde bulunanlar, yalnız ve ancak Müslümanların ve özellikle Türkiye’nin düşmanlarıdır. Böyle bir oyuna kapılıp hayal kurmak da ancak ve ancak cahillik ve gaflet eseri olabilir.”

Laik Cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından biri olan 3 Mart 1924 tarihli ve 431 sayılı Devrim Yasası da yürürlüktedir!

Anayasa ve devrim yasalarının yürürlükte olmasına karşın yakın dönemde Adliye binalarının dinsel eğitim ve öğretime açılması, Millî Eğitim Bakanlığı’nın işbirliği yaptığı vakıf ve derneklerin tarikat yapılanması içinde olmaları veya tarikatların vakıf, dernek gibi adlar altında faaliyet göstermeleri gibi örnekler Anayasa’da belirlenen laik hukuk düzenine aykırıdır.

İstanbul Barosu bu konularda gerekli yasal girişimlerde bulunmaktadır.

Ülkemizde son olarak Filistin’e destek yürüyüşleri adı altında hilafet sloganları atılmakta, pankartlar ve yeşil bayraklar açılmakta ve bu konuda hiçbir yasal işlem yapılmamaktadır.

Meydanlardan ve sosyal medya üzerinden hilafet çağrısı yaparak provokasyon yapan kişiler hakkında bir an evvel işlem yapılması gerekmektedir.

Büyük önder Atatürk’ün bizlere verdiği birinci görevin ulusal bağımsızlığımızı ve laik Cumhuriyetimizi korumak ve savunmak olduğunun bilinciyle hareket eden İstanbul Barosu, laik Cumhuriyeti ve Cumhuriyet kazanımlarını savunma mücadelesinden asla vazgeçmeyecekti!" 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.