İsrail'in İran’ın başkenti Tahran'da Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'ye düzenlediği suikast tartışılmaya devam ediliyor. Suikastın nasıl yapıldığına yönelik çeşitli tezler var.

İran'ın 9'uncu Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan için düzenlenen yemin törenine katılan Haniye’ye suikast için dakika dakika planlama yapılması ve Mossad casuslarından oluşan karmaşık bir ağın düzenlenmesi gerekiyor.

‘Devrim Muhafızları’ndan devşirilen iki İranlı Haniye’nin yatağının altına patlayıcı koydu’

The Jewish Chronicle’dan İsrailli gazeteci Elon Perry, Mossad tarafından Devrim Muhafızları'na bağlı Ensar el Mehdi güvenlik biriminden devşirilen iki İranlı’nın Haniye'nin yatağının altına patlayıcı yerleştirerek suikasti gerçekleştirdiklerini yazdı.

Eski bir asker olan Perry, Haniye'ye suikastın 7 Ekim'den sonra kararlaştırıldığını belirttiği yazısında, İsrail’in Gazze Savaşı'ndan çok önce İran'da aktif olan yerel İranlı işbirlikçiler de dahil olmak üzere Tahran'a dağılmış bir Mossad casusları ağını kurduğunu anlattı. Bu ağın amacının İran'ın nükleer silah geliştirme çabaları hakkında istihbarat toplamak olduğunu belirten Perry, “Bu istihbarat ağı ve iki İran Devrim Muhafızları üyesinin işe alınması operasyonun başarılı olmasını sağladı” diye yazdı.

Dakika dakika suikast

Yazıya göre, Haniye'ye suikast düzenleme kararının ardından Mossad saldırı için uygun bir fırsat aramaya başladı. Bu fırsat Haniye'nin İran'ın yeni cumhurbaşkanının yemin töreni için Tahran'a davet edilmesiyle ortaya çıktı. Mossad, istihbarat birimi 8200'ün (IDF'nin gizli operasyonlardan sorumlu birimi) yardımıyla, açılışı düzenleyenler ve davetliler arasındaki telefon görüşmelerini dinledi. Haniye gelişini teyit ettiğinde Mossad planı uygulamaya başladı: Haniye'yi Tahran ziyaretleri sırasında genellikle kaldığı konuk evinde ortadan kaldırmak.

Üç dakika sonra gardiyanlar (her birine altı haneli bir meblağ ve derhal bir kuzey Avrupa ülkesine yerleştirilmeleri teklif edilmişti) sakin bir şekilde odadan çıkıp merdivenlerden binanın ana girişine doğru inerken, oradan ayrılırken ve ardından siyah bir arabaya binerken kameraya yakalandılar. Otopark kontrol noktasındaki güvenlik görevlisi onları tanıdı ve herhangi bir soru sormadan kapıyı açtı. Bir saat sonra Mossad tarafından İran'dan kaçırıldılar.

Raporlar cihazın patlamadan haftalar ya da aylar önce Haniye'nin odasına yerleştirildiğini öne sürüyor. Ancak, Perry’e göre bunlar doğru değil...

Perry, yazısında yaşananları şöyle anlattı:

“Güvenlik kameraları, cihazın patlama günü saat 16:23'te, yani Haniye odasına girdiğinde aktif hale gelmesinden yaklaşık dokuz saat önce yerleştirildiğini gösteriyor. Bir robot tarafından uzaktan kumanda edilen patlayıcının infilak etmesi gece yarısından sonra, yerel saatle tam 01:37'de gerçekleşti.

Mossad olası bir tespitin önüne geçmek için yatağın altına 3 inç genişliğinde ve 6 inç uzunluğunda yassı bir tuğla patlayıcı yerleştirdi.

Mossad ajanları ağaçlara tırmanarak binayı izledi

Bina içinde Haniye'nin odasına girdiğini haber verebilecek bir kaynak olmadığı için, yine yeşil giysili bir başka Mossad ekibi ağaçların dallarına tırmanarak Haniye'nin odasının penceresinin kendilerine dönük olduğu bir açıdan binayı izledi. Görevleri Haniye'nin odasındaki ışık söner sönmez bomba operatörüne haber vermekti.

Saat 01:20'de tüm davetliler konukevine geldi. Haniye sarılıp vedalaştıktan sonra odasına girerken koruması da onu güvende tutmak için kapının önünde duruyordu. Yaklaşık 10 dakika sonra ışıklar kapatıldı ve o anda bomba operatörü tüm binayı sarsan bir patlama gerçekleştirdi. Haniye hemen öldü. Koruması Wasim Abu Shaaban ise ağır yaralandı ve daha sonra ağır kanama geçirerek öldü.

Suikastın ardından İranlı güvenlik yetkilileri misafirhane yerleşkesine baskın düzenleyerek 28 üst düzey askeri yetkiliyi ve orada bulunan karargah personelini tutukladı. İletişimlerini araştırmak için tüm elektronik cihazlarına el konuldu. İranlı ajanlar tüm tesisi santim santim taradı ve güvenlik kameralarını kare kare inceledi. İşin içinde Devrim Muhafızları Ordusu mensuplarının olduğunu öğrendiklerinde öfkelenmeleri şaşırtıcı değildi. Ertesi gün İsrail'i ciddi bir şekilde cezalandırmakla tehdit ettiklerinde, bunun nedeni aşağılanma kadar ev sahipliği yaptıkları üst düzey bir Hamas yetkilisinin ölümüydü.”