İmamoğlu’ndan ‘İnan Güney’ Desteği: İş Başında Olmamızdan Korkuyorlar
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1857’de, ‘Altıncı Daire’ adıyla kurulan ilk belediye olan Beyoğlu Belediyesi önünü hınca hınç dolduran on binlere, Silivri’deki hücresinden seslendi.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1857’de, ‘Altıncı Daire’ adıyla kurulan ilk belediye olan Beyoğlu Belediyesi önünü hınca hınç dolduran on binlere, Silivri’deki hücresinden seslendi.
Kendisiyle aynı kaderi paylaşıp, haksız yere Silivri Cezaevi’ne konulan seçilmiş Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’e sahip çıkan İmamoğlu, “Bugün, İnan Güney Başkanımla birlikte orada olmalı, yeni projelerin temelini atmalı, yeni hizmetler başlatmalı, yeni açılışlar yapmalıydık. Ama buna izin vermediler. Çünkü, bizleri ve diğer belediye başkan ve yöneticisi arkadaşlarımızı tutuklayanlar, bizim iş başında olmamızdan korkuyorlar. Çünkü biz işimizin başında olunca, onların gerçek yüzleri daha net görülüyor,” dedi.
“İşte bu nedenle, ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece salıverilsek, yarın sabah İstanbul sokaklarında alnımız ak, başımız dik dolaşırız,” diyen İmamoğlu, “Hemşerilerimizle kucaklaşır, hasret gideririz. Bizim, vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama onlar; batırdıkları ekonominin, bitirdikleri devletin, yok ettikleri adaletin hesabını asla veremezler. Onlar; işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettikleri, umutsuz, güvencesiz bıraktıkları milyonlarla yüzleşemezler. O yüzden de çarşıda, pazarda, sokakta, meydanda dolaşamıyorlar,” ifadelerini kullandı.
“İcraatçı ve halkçı karakterimizle ülkeyi yönettiğimizde, hayatın nasıl hızla kolaylaşıp, güzelleşeceğini milletimiz görüyor,” diyen İmamoğlu, “İktidar da gerçeği görüyor. Kurdukları bu kirli menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Sandıkta kazanamayacakları seçimi, emirleri altına aldıkları bir avuç yargı mensubu aracılığıyla kazanmanın derdine düştüler. İktidar seçim, millet geçim derdinde. Gerçeklerden bu kadar kopan, milletin haline bu kadar yabancılaşan hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunlar da kalamayacak. Günü gelecek; bir bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. Bir şahsın, bir partinin değil; birliğin ve kardeşliğin, adaletin ve hürriyetin, bolluğun ve refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kaybedecek, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak,” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, önümüzdeki ilk genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargı görünümlü iktidar kumpasıyla tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmalarının İstanbul ayağının bu haftaki durağı, Beyoğlu oldu. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1857’de, ‘Altıncı Daire’ adıyla kurulan ilk belediye olan Beyoğlu Belediyesi önünü hınca hınç dolduran on binler; Silivri’de tutulan İmamoğlu, seçilmiş Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve diğer belediye başkanları lehine sloganlar atarak, iktidarı istifaya davet etti. Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da Beyoğlu buluşmasına katılarak, eşine ve zindanlarda hukuksuzca tutulan arkadaşlarına destek verdi.
GÜNEY’İN MEKTUBUNU KIZLARI OKUDU
Seçilmiş Beyoğlu Belediye Başkanı Güney’in Silivri’deki hücresinden yazdığı mektubu, vatandaşlarla büyük kızı Ela buluşturdu. Güney’in kızları Dilara ve Zeynep Lara’nın babalarına seslenişleri vatandaşlara duygusal anlar yaşattı. Güney’in küçük kızı Zeynep Lara’nın, “Babamın Silivri'den burayı izlediğini biliyorum. Babam geldiği gibi onu kucaklayıp öpeceğim. Babam geldiği gibi Beyoğlu halkının yanına geri dönecek. Babamın geleceğini biliyorum. O bizi asla yalnız bırakmadı, bırakmayacaktır. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz,” sözleri büyük alkış aldı. Güney’in ortanca kızı Dilara da duygularını, “Sevgili babacığım; ben bugün burada dimdik duruyorsam, bu sana olan koşulsuz güvenimden. Seni çok seviyorum. Her zaman arkandayım,” sözleriyle dile getirdi. Silivri’de tutulan Beyoğlu Belediyesi özel kalem müdürü Seyhan Özcan’ın mektubunu ise 17 yaşındaki oğlu Aras Çetin dile getirdi. İmamoğlu’nun Silivri’den “Altıncı Daire”ye yolladığı mektubu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. Çelik, konuşma yapacağı otobüse, önceki buluşmalarda olduğu gibi, üzerinde “İmamoğlu’na özgürlük” yazan dövizle çıktı.
İMAMOĞLU: “BİZLER; İCRAATÇI, HALKÇI, MİLLETİN PARASINI MİLLETE
VEREN, MİLLETİN HAKKINI YEMEYEN, YEDİRMEYEN YÖNETİCİLERİZ”
İmamoğlu, Çelik tarafından kamuoyu ile paylaşılan mektubunda şunları söyledi:
“İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nun güzel insanları, benim yiğit hemşerilerim; kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum. Bugün, İnan Güney Başkanımla birlikte orada olmalı, yeni projelerin temelini atmalı, yeni hizmetler başlatmalı, yeni açılışlar yapmalıydık. Ama buna izin vermediler. Çünkü, bizleri ve diğer belediye başkan ve yöneticisi arkadaşlarımızı tutuklayanlar, bizim iş başında olmamızdan korkuyorlar. Çünkü biz işimizin başında olunca, onların gerçek yüzleri daha net görülüyor. Bizler; icraatçı, halkçı, milletin parasını millete veren, milletin hakkını yemeyen, yedirmeyen yöneticileriz.”
“İKTİDAR EKONOMİYİ BATIRIP, VATANDAŞI
HER GÜN DAHA FAZLA YOKLUĞA, YOKSULLUĞA
SÜRÜKLERKEN, VATANDAŞIN YANINDA HEP BİZ OLDUK”
“İktidar ekonomiyi batırıp, vatandaşı her gün daha fazla yokluğa, yoksulluğa sürüklerken, vatandaşın yanında hep biz olduk. Vatandaşlarımızın geçim derdini hafifletebilmek, hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilmek için ne gerekiyorsa yaptık. 2019’da, ‘İmamoğlu gelirse sosyal yardımları kesecek’ diye yalan söyleyenler, şimdi bu konuyu ağızlarına alamıyorlar. Çünkü kesmek, azaltmak bir yana; onların sosyal yardımlar için ayırdığı bütçeyi, biz, tam 6 kat artırdık. İstanbulluların geçim derdini hafifletmek için, onlardan 6 kat daha fazla para harcadık. Yalnız sosyal destek ve yardımlarda değil; her türlü icraatta, yatırımda, hizmette bizden öncekilerden misli misli fazla iş yaptık. Çünkü milletin parası, israfçının, rantçının cebine gitmedi. Biz, milletin parasını sadece millete verdik.”
“BU GECE SALIVERİLSEK, YARIN SABAH İSTANBUL
SOKAKLARINDA ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK DOLAŞIRIZ.
ONLAR; İŞSİZLİĞE, YOKSULLUĞA MAHKUM ETTİKLERİ, UMUTSUZ,
GÜVENCESİZ BIRAKTIKLARI MİLYONLARLA YÜZLEŞEMEZLER”
“İşte bu nedenle, ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece salıverilsek, yarın sabah İstanbul sokaklarında alnımız ak, başımız dik dolaşırız. Hemşerilerimizle kucaklaşır, hasret gideririz. Bizim, vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama onlar; batırdıkları ekonominin, bitirdikleri devletin, yok ettikleri adaletin hesabını asla veremezler. Onlar; işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettikleri, umutsuz, güvencesiz bıraktıkları milyonlarla yüzleşemezler. O yüzden de çarşıda, pazarda, sokakta, meydanda dolaşamıyorlar. Biz, milletin parasına gözümüz gibi baktığımız için onca iş yapabildik.”
“İKTİDAR DA GERÇEĞİ GÖRÜYOR”
“Beyoğlu’nda yaptıklarımızı sizler çok iyi biliyorsunuz. Meydanları düzenledik; tarihi eser restorasyonunda rekorlar kırdık; kütüphaneler, spor merkezleri, yurt ve kreşler açtık; kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik; devasa ulaşım ve altyapı yatırımları yaptık. Bu icraatçı ve halkçı karakterimizle ülkeyi yönettiğimizde, hayatın nasıl hızla kolaylaşıp, güzelleşeceğini milletimiz görüyor. İktidar da gerçeği görüyor. Kurdukları bu kirli menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Sandıkta kazanamayacakları seçimi, emirleri altına aldıkları bir avuç yargı mensubu aracılığıyla kazanmanın derdine düştüler. İktidar seçim, millet geçim derdinde.”
“HERKES İÇİN VE HER YERDE, ÖNCE ADALET, ÖNCE HÜRRİYET GELECEK”
“Gerçeklerden bu kadar kopan, milletin haline bu kadar yabancılaşan hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunlar da kalamayacak. Günü gelecek; bir bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O günün akşamında, adalet ve hürriyet rüzgarları esmeye başlayacak bu güzel memlekette. Herkes için ve her yerde, önce adalet, önce hürriyet gelecek güzel memleketimize. Bir şahsın, bir partinin değil; birliğin ve kardeşliğin, adaletin ve hürriyetin, bolluğun ve refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kaybedecek, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.