İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyonlara bir yenisi daha eklendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen operasyonda 47 kişi gözaltına alındı. Gözaltı kararı verilen kişilerin ev ve iş yerlerinde aramalar yapıldı.

İkinci dalga operasyonlar sonrası açıklamalarda bulunan İBB Başkanvekili Nuri Aslan, 19 Mart'taki süreci hatırlatarak şöyle konuştu:

• "Biliyorsunuz 19 Mart tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşları gözaltına alınmış, ardından da tutuklanmışlardı."

Bu sabah da İBB'nin çeşitli birimlerinde görev yapan yöneticiler ve uzman kadrolara yönelik gözaltı kararları uygulandığını belirten Aslan, yaşananlardan duydukları üzüntüyü dile getirdi:

• "Şehircilik, altyapı ve afet yönetimi gibi İstanbul için hayati önemdeki alanlarda çalışan ekiplerimizin bu şekilde hedef alınmasından derin bir üzüntü duyuyoruz."

Aslan, gözaltına alınan isimlerin görevlerini yasal çerçevede ve kamu yararı gözeterek sürdürdüklerini vurgulayarak, bu gelişmelerin sadece bireysel mağduriyetlere değil, İBB'nin kurumsal işleyişine ve halka sunulan hizmetlere de zarar verdiğini söyledi.

Sabah saatlerinde gerçekleştirilen gözaltı işlemlerinin aileler üzerinde de travmatik etkiler yarattığını dile getiren Aslan, şu ifadeleri kullandı:

• "Oysa bu kamu görevlilerinin tümü çağrıldıklarında ifade vermeye hazır, sorumluluk sahibi bireylerdir. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak gözaltına alınan yöneticilerimizin, ailelerinin yanındayız. Kurum olarak desteğimiz tamdır."

İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ve ilgili yardımcılarının gözaltına alınmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Aslan, bu kişilerin Sazlıdere Barajı çevresindeki kontrolsüz yapılaşmaya karşı önlem almaya hazırlandığını belirtti:

• "Bu arkadaşlarımız İstanbul'un en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı'nı korumaya yönelik idari kararları hayata geçirmeye hazırlanıyorlardı. Baraj çevresindeki kontrolsüz yapılaşmaya karşı etkin önlemler almak için çalışıyor, gelecekte Sazlıdere'yi tehdit eden projelere karşı şehrin su güvenliğini savunuyorlardı."

Sazlıdere'nin Kanal İstanbul gibi projeler nedeniyle yok olma riski taşıdığına dikkat çeken Aslan, su kaynaklarının korunmasının insani yaşam hakkı ve çevresel gelecek açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.

İBB'nin hukukun üstünlüğüne, demokratik değerlere ve kamu vicdanına bağlı kalmaya devam edeceğini söyleyen Aslan, şöyle devam etti:

• "Tüm yasal haklarımızı kararlılıkla kullanıyor, İstanbul halkı için hizmet üretme görevimizi sürdürüyoruz. Su kaynaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve kamu yararını koruma kararlılığımızdan hiçbir güç bizi alıkoyamayacaktır."

Toplumun tüm kesimlerini hukuk ilkelerine ve ortak vicdana sahip çıkmaya davet eden Aslan, sürecin şeffaf ve adil biçimde yürütülmesini temenni ettiklerini ifade etti. Son olarak İstanbullulara seslenen Aslan, şunları söyledi:

• "İstanbulluların içi rahat olsun. Bizler tüm yöneticilerimiz, ilçe belediye başkanlarımız ve 92.000 çalışanlarımızla İstanbul halkına hizmet etme sorumluluğuyla işimizin başındayız.