İmamoğlu: Bu Ülkede ‘Ben Devri’ Bitecek, ‘Biz Dönemi’ Başlayacak
CHP, Genel Başkan Özgür Özel’in katılımıyla, Ankara Tandoğan’da, “Vesayet değil, siyaset! Kayyuma, darbeye hayır!” sloganıyla, yüz binlerce vatandaşın katıldığı bir miting düzenledi. Tarihi buluşmada, 19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mektubu da okundu.
CHP, Genel Başkan Özgür Özel’in katılımıyla, Ankara Tandoğan’da, “Vesayet değil, siyaset! Kayyuma, darbeye hayır!” sloganıyla, yüz binlerce vatandaşın katıldığı bir miting düzenledi. Tarihi buluşmada, 19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun mektubu da okundu.
Kendi iradelerini milletin iradesinden görenlerin tarihin her döneminde görüldüğünün altını çizen İmamoğlu, “Milletimiz, onların hepsine hadlerini bildirdi, yine bildirecek. İktidar, önümüzdeki seçimi, yargı eliyle, bugünden kazanmanın yollarını arıyor. Kurdukları masada, kendi belirledikleri rakiplerle yapılacak, göstermelik bir seçime milletimizi razı etmeye çalışıyor. Bu amaçla, önce milletin seçilmiş temsilcilerine diz çöktürmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar. İl Başkanımız Özgür Çelik İstanbul’da, Genel Başkanımız Özgür Özel tüm Türkiye’de partimizin mücadelesini onurlu, meşru ve güçlü bir şekilde yürütmeye devam edecektir,” dedi.
“Yargı kumpaslarıyla, belediyelerimizi, İstanbul İl Kongremizi ve partimizin Kurultayını lekelemeye çalışanlar, bize bulaştırmaya çalıştıkları iftira çamurunda boğulacaklar,” diyen İmamoğlu, “Devletin hukukunu, milletin vicdanını ve Türkiye’nin yarınlarını istismar edemeyecekler. Türkiye’nin bir kişiden daha büyük olduğunu, bu ülkenin asıl sahibinin millet olduğunu göstereceğiz. Bu milletin hak ettiği huzura huzura kavuşması için, her türlü baskı ve zulme rağmen, büyük bir mücadele vereceğiz. Birleşe birleşe, direne direne kazanacağız. Tüm şiddet ve zorbalıklarına karşı, asla onlar gibi olmadan direneceğiz. Hep birlikte türkü söyler gibi, halay çeker, horon teper gibi direneceğiz. Güler yüzümüzle, temiz kalplerimizle, haklılığımıza olan inancımızla direneceğiz. Milletten aldığımız güçle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız sorumlulukla direneceğiz,” şeklinde konuştu.
“Siyasi yelpazenin neresinde olursak olalım; bu ülkenin geleceği adına hayallerimiz ne olursa olsun, çok önemli ve acil bir ortak görevimiz var,” diyen İmamoğlu, “Milletimizin seçme ve seçilme hakkını eksiksiz kullanabilmesini sağlamakla yükümlüyüz. Siyasi rekabeti hukuk içinde ve sadece millet nezdinde yapılır hale getirmekle yükümlüyüz. Bu çerçevede, tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, işçi ve işveren örgütlerini ‘seçim güvenliği ve demokrasi’ görevinde birlikte hareket etmeye davet ediyorum. Çok geç olmadan, hep birlikte, ortak akılla, ortak kuvvetle hareket edelim, demokrasiye, hukuka ve Türkiye’ye sahip çıkalım,” ifadelerini kullandı.
Adaletin ve hürriyetin olmadığı yerde insanın değerinin bilinmeyeceğine vurgu yapan İmamoğlu, “Adaletin ve hürriyetin olmadığı yerde vatanın değeri bilinmez. Vakti dolanlar, bu ülkeye verecek hiçbir şeyi kalmayanlar gidecek. Koltuğuna sarılanlar kaybedecek, milletine sarılanlar kazanacak. Umut verenler, bu ülkeyi güzelleştirecek olanlar, milletine sevgi, saygı duyanlar gelecek. Bu ülkede ‘ben devri’ bitecek, ‘biz dönemi’ başlayacak. Bir kişi kaybedecek, milletin vicdanı kazanacak. Güneş her sabah yeniden doğar. Ama hep birlikte sandıklara koşacağımız o Pazar sabahı, bir başka doğacak ve bu güzel ülke, adaletin, hürriyetin sıcaklığıyla aydınlanacak. Her şey çok güzel olacak,” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Ankara Tandoğan’da, “Vesayet değil, siyaset! Kayyuma, darbeye hayır!” sloganıyla bir miting düzenledi. Türkiye’deki farklı kesimlerden muhaliflerden oluşan yüz binlerce vatandaş, Ankara Tandoğan Meydanı’nı hınca hınç doldurdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte partinin tüm kurmay kadrosu, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve 19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Tandoğan Meydanı’nı dolduran yüz binlerin eylemine ve coşkusuna ortak oldu. Tarihi buluşmada ilk konuşmayı ABB Başkanı Yavaş yaptı.
YAVAŞ: “CHP’Lİ BELEDİYELER, UNUTULAN
HALKÇI BELEDİYECİLİĞİ YENİDEN TESİS ETTİ”
CHP’li belediyeler olarak, unutulan halkçı belediyeciliği yeniden tesis ettiklerini ve her tarafa adalet getirdiklerini kaydeden Yavaş, “Ve beş yıl sonunda, bütün engellemelere rağmen, Ankara'da oylarımızı yüzde 60’a, 3 olan belediye sayımızı da 16’ya çıkarttık. Ve mecliste de çoğunluğumuzu sağladık. Dolayısıyla yapılan engellemelere Türk halkının, Türk milletinin nasıl cevap verdiğinin örneği Ankara oldu. Bunu neden söylüyorum? Şimdi hem Cumhuriyet Halk Partisi'nin hem Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin, muhalefet belediyelerini engellenmesinin sonu da ne mi olacak? Erken zamanda yapılacak seçimde, mutlaka aynısı olacak. Hem mecliste muhalefet çoğunluğu sağlayacak hem de inşallah herkesin adaletinden güven duyduğu, sokaklarda özgürce gezdiği, gece kapısı üçte çalındığı zaman ‘her halde sütçü geldi’ düşüncesinden başka hiçbir düşünceye sahip olmadığı güzel günlere hep beraber erişeceğiz inşallah,” dedi.
“ADALET HERKESE EŞİT UYGULANSIN DİYORUZ”
İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının uzun zamandır tutuklu olduklarını, iddianamelerin hala yazılamadığına vurgu yapan Yavaş, özetle şunları söyledi:
“Bazı tutukluluklara anlamak mümkün değil. Çünkü tutukluluk istisna, tutuksuz yargılanma olması gereken şeydir. Hukukun genel kuralı budur. Bunlar tersine işliyor şu anda. Yine rahatsız olan belediye başkanlarımız var; Murat Çalık dahil, Muhittin Başkan dahil. Bunun adı artık eziyetten başka bir şey değildir. Bu devletimize anayasayla bazı yetkiler verdik. Ancak tutuklanan bir kimse belediye başkanı değil, ne olursa olsun onun sağlığı, hayatı artık adalete emanettir. Dolayısıyla öncelikli olarak derhal hepsinin tahliye edilmesi ve duruşmalarının da şeffaf bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Adalet herkese eşit uygulansın diyoruz. Bizler de Ankara'da eski döneme ait birçok yolsuzluk dosyası verdik. Bazı yargılanan bürokratlar da var. Bugüne kadar hiçbirisi tutuklanmadı. Hakkında iki tane kitap yazılacak dolusu yolsuzluk yazılan bir belediye başkanı hakkında hiçbir işlem yapılmadı.”
“HIRSIZA HIRSIZ OLDUĞUNU UNUTTURURSAN,
GELİR SİZE AKIL VERMEYE, TEMİZLİK TASLAMAYA ÇALIŞIR”
“Bakın; basit bir örnek vereceğim. Ailece Ankara'ya çökmüşler. Eşinin vakfına onlarca otopark gayrimenkul gelir getirsin diye verilmiş uzun süreliğine. Oğlunun birine televizyon, birisine futbol takımı verilmiş. Bunların da finanse edilmesi için yönetim kurulundaki insanlara bir çora ihaleler verilmiş. Geçenlerde Veli Ağbaba Meclis’te açıkladı. Hayatı boyunca beş kuruş para kazanıp vergi vermemiş olan oğlu… Ona Sayın Genel Başkanımız güzel bir lakap taktı. Bu çocuk hayatı boyunca çalışmamış, 600 milyonluk bir villa yapıyor. Villanın arsası, belediyenin parklarındaki birçok işletmeyi verdikleri şahıs, yine inşaat yapan şahıs da belediyeden bol miktarda iş almış, ihale almış şahıs. Bunlar adeta görmezlikten geliniyor ve yüzsüz bir şekilde diyor ki, ‘400 milyona istediğini veririm.’ Yani artık utanma arlanmayı da bir kenara bırakmışlar. Zaten meşhur bir söz var. Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan, gelir size akıl vermeye, temizlik taslamaya çalışır. Bu nedenle hukukun, adaletin herkese eşit işlemesini istiyoruz. Yalancı tanıklar, tutuklama tehdidiyle yaptırılan iftiraların hukukta asla yeri yoktur.”
İMAMOĞLU: “KENDİSİNİ MİLLETİN İRADESİNİN
ÜZERİNDE GÖRENLER TARİHİN HER DÖNEMİNDE OLDU.
MİLLETİMİZ, ONLARIN HEPSİNE HADLERİNİ BİLDİRDİ, YİNE BİLDİRECEK”
Tarihi buluşmada, İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden yolladığı mektubu, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol kamuoyu ile paylaştı. İmamoğlu, Erkol tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin başkentine, bağımsızlık mücadelemizin merkezine, Ankara’nın güzel insanlarına, Mansur Başkanımın hemşehrilerine selam olsun. Değerli hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli gençler, sevgili çocuklar… Sizleri Silivri’deki hücremden özlemle, hasretle selamlıyorum. Hepinizi birer birer kucaklıyorum. Vatan, cumhuriyet, bağımsızlık aşkı olan herkes için Ankara çok özel bir şehirdir. Ankara, Cumhuriyettir. Ankara, bağımsızlıktır. Ankara, demokrasidir. Ankara direniştir. Ankara, milli iradenin kalbidir. Ankara, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Milletçe, Cumhuriyet yolculuğuna Ankara’dan çıktık. ‘Ülke, Saray’dan değil Meclis’ten yönetilsin, bir kişinin değil milletin dediği olsun’ istedik. Milletin bu kararını içine sindiremeyenler, kendisini milletin iradesinin üzerinde görenler tarihin her döneminde oldu. Milletimiz, onların hepsine hadlerini bildirdi, yine bildirecek.”
“DEVLETİMİZİN İTİBARINA, MİLLETİMİZİN BİRLİĞİNE,
KARDEŞLİĞİNE BÜYÜK ZARARLAR VERİYOR”
“19 Mart Darbesi’nden bu yana demokrasi tarihimizin en büyük ve milleti daha da yoksullaştıran en ağır maliyetli siyasi operasyonuna karşı mücadele veriyoruz. İktidarın yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikası; demokrasimizi, ekonomimizi aslında milletin ekmeğini baltalıyor. Devletimizin itibarına, milletimizin birliğine, kardeşliğine büyük zararlar veriyor. Milleti hiçe sayan bu anlayış yüzünden, benim vatandaşım her sabah daha yoksul, daha güvencesiz, daha belirsiz bir hayata uyanıyor. İnsanımız, onların yarattığı kriz ve kaos siyaseti yüzünden artık nefes alamıyor. Yalnız Cumhuriyet Halk Partililere değil, tüm muhalif kesimlere yönelik büyük bir kuşatma var. İktidar, önümüzdeki seçimi, yargı eliyle, bugünden kazanmanın yollarını arıyor. Kurdukları masada, kendi belirledikleri rakiplerle yapılacak, göstermelik bir seçime milletimizi razı etmeye çalışıyor. Bu amaçla, önce milletin seçilmiş temsilcilerine diz çöktürmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar. İl Başkanımız Özgür Çelik İstanbul’da, Genel Başkanımız Özgür Özel tüm Türkiye’de partimizin mücadelesini onurlu, meşru ve güçlü bir şekilde yürütmeye devam edecektir.”
“BİRLEŞE BİRLEŞE, DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ”
“Yargı kumpaslarıyla, belediyelerimizi, İstanbul İl Kongremizi ve partimizin Kurultayını lekelemeye çalışanlar, bize bulaştırmaya çalıştıkları iftira çamurunda boğulacaklar. Devletin hukukunu, milletin vicdanını ve Türkiye’nin yarınlarını istismar edemeyecekler. Türkiye’nin bir kişiden daha büyük olduğunu, bu ülkenin asıl sahibinin millet olduğunu göstereceğiz. Bu milletin hak ettiği huzura huzura kavuşması için, her türlü baskı ve zulme rağmen, büyük bir mücadele vereceğiz. Birleşe birleşe, direne direne kazanacağız. Tüm şiddet ve zorbalıklarına karşı, asla onlar gibi olmadan direneceğiz. Hep birlikte türkü söyler gibi, halay çeker, horon teper gibi direneceğiz. Güler yüzümüzle, temiz kalplerimizle, haklılığımıza olan inancımızla direneceğiz. Milletten aldığımız güçle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız sorumlulukla direneceğiz.”
“DEMOKRASİYE, HUKUKA VE TÜRKİYE’YE SAHİP ÇIKALIM”
“Bu, milletimizin kendi iradesine, kendi geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Demokrasiyi koruyamazsak, seçimlerin anlamı kalmazsa, milletçe tarihsel kazanımlarımızı yitiririz, geriye büyük bir yıkım kalır. Siyasi yelpazenin neresinde olursak olalım; bu ülkenin geleceği adına hayallerimiz ne olursa olsun, çok önemli ve acil bir ortak görevimiz var: Milletimizin seçme ve seçilme hakkını eksiksiz kullanabilmesini sağlamakla yükümlüyüz. Siyasi rekabeti hukuk içinde ve sadece millet nezdinde yapılır hale getirmekle yükümlüyüz. Bu çerçevede, tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, işçi ve işveren örgütlerini ‘seçim güvenliği ve demokrasi’ görevinde birlikte hareket etmeye davet ediyorum. Çok geç olmadan, hep birlikte, ortak akılla, ortak kuvvetle hareket edelim, demokrasiye, hukuka ve Türkiye’ye sahip çıkalım.”
“VAKTİ DOLANLAR, BU ÜLKEYE VERECEK
HİÇBİR ŞEYİ KALMAYANLAR GİDECEK”
“İnanıyorum ki, bugün göstereceğimiz kararlılık ve dayanışmayla, çok yakın bir gelecekte, bu ülkeye hep birlikte demokrasiyi getireceğiz. Hukukun üstünlüğünü, refahı ve bolluğu sağlayacağız. Hayatın her alanında adalet ve hürriyet hâkim olacak. Çünkü adaletin ve hürriyetin olmadığı yerde insanın değeri bilinmez. Adaletin ve hürriyetin olmadığı yerde vatanın değeri bilinmez. Vakti dolanlar, bu ülkeye verecek hiçbir şeyi kalmayanlar gidecek. Koltuğuna sarılanlar kaybedecek, milletine sarılanlar kazanacak. Umut verenler, bu ülkeyi güzelleştirecek olanlar, milletine sevgi, saygı duyanlar gelecek. Ama millet bize hangi yetkiyi verirse versin, bize yapılanları biz kimseye yapmayacağız. Kendimizi nasıl görüyorsak, herkesi öyle göreceğiz. Kendimiz için ne istiyorsak, herkes için aynısını isteyeceğiz. Bu ülkede ‘ben devri’ bitecek, ‘biz dönemi’ başlayacak. Bir kişi kaybedecek, milletin vicdanı kazanacak. Güneş her sabah yeniden doğar. Ama hep birlikte sandıklara koşacağımız o Pazar sabahı, bir başka doğacak ve bu güzel ülke, adaletin, hürriyetin sıcaklığıyla aydınlanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.