İBB soruşturmasında “İspark ihalesi” dosyası iddianameden çıktı
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalara ilişkin dikkat çeken iddialar kaleme aldı. Terkoğlu, savcılığın her ne kadar yürütülen işlemleri “hukuki” olarak tanımlasa da, kamuoyunda bu süreçlerin siyasi olduğu yönündeki algının giderek güçlendiğini vurguladı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalara ilişkin dikkat çeken iddialar kaleme aldı. Terkoğlu, savcılığın her ne kadar yürütülen işlemleri “hukuki” olarak tanımlasa da, kamuoyunda bu süreçlerin siyasi olduğu yönündeki algının giderek güçlendiğini vurguladı.
Terkoğlu yazısında, son dönemde art arda gelen operasyonlar, gözaltılar ve davalarla birlikte özellikle muhalefet partilerine yönelik bir seçicilik tartışmasının ortaya çıktığını ifade etti. Yazara göre, bu durum yalnızca muhalif seçmende değil, iktidara yakın çevrelerde dahi soru işaretlerine yol açıyor.
Yazıda öne çıkan en çarpıcı örneklerden biri İSPARK ihalesi oldu. İSPARK tarafından işletilen otoparklardaki reklam alanlarının 10 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin ihalenin, savcılık fezlekesinde yer almasına rağmen iddianameye alınmadığı aktarıldı. Terkoğlu, söz konusu ihaleye ilişkin bilirkişi raporlarında şartname eksiklikleri, düşük muhammen bedel, rekabeti kısıtlayıcı koşullar ve yer teslimine dair usulsüzlüklerin tespit edildiğini hatırlattı.
Ancak tüm bu tespitlere rağmen dosyanın iddianamede yer almaması dikkat çekti. Terkoğlu, bunun nedeninin ihalenin AKP döneminde yapılmış olması ve sorumluların da aynı dönemde görev yapan isimler olabileceğini öne sürdü. Yazıda, bu nedenle dosyanın iddianameden çıkarıldığı iddiasına yer verildi.
Cumhuriyet yazarı, savcılığın yalnızca 2019 sonrası dönemi mercek altına almasının, önceki yıllara ait dosyaların kapsam dışı bırakılmasının “hukukun tarafsızlığı” tartışmasını derinleştirdiğini savundu. Terkoğlu’na göre, hukuk iddiasının fiili uygulamalarla çelişmesi, toplumda güven duygusunu zedeliyor.
Yazının sonunda ise şu vurgu yapıldı: “Bir kişi ya da kurum ne söylerse söylesin, esas olarak yaptığı işle anlaşılır.” Terkoğlu, mevcut tablo karşısında “insanın inanmak istememesinin” kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti.
Kaynak:
Barış Terkoğlu – İnsanın inanası tabii ki gelmez, Cumhuriyet Gazetesi, köşe yazısı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.