Fatih Terim Fonu davasında Denizbank yetkilileri hakkında suç duyurusu: Delilleri kararttılar
Aralarında eski futbolcuların da bulunduğu milyonlarca dolarlık fon vurgunu davasında 19 şikayetçiden biri olan iş insanı İsmail İbrahim Çağlar, avukatları aracılığıyla Denizbank yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Gerekçe Seçil Erzan'ın yerini 3 gün boyunca adli merciilere bildirmeyerek, banka lehine ifade vermeye zorlamak.
Şube Müdürü Seçil Erzan’ın kendisinden 2.8 milyon dolar alıp geri ödemediğini ileri süren iş insanı Çağlar, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği dilekçede Denizbank yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Çağlar, 20 Kasım'da yapılan ilk duruşmada soruşturma aşamasında delilleri kararttıkları, değiştirdikleri ve gizledikleri iddiasıyla Denizbank yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinin reddedildiğini hatırlattı.
DHA'nın haberine göre, dilekçede, soruşturma aşamasında delillerin yerini adli mercilere bildirmeyen ve suçluyu saklayan şüpheliler hakkında savcılığa yeniden suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
10 banka yetkilisine suçlama
Aralarında Hakan Ateş ve Sermin Tekin gibi banka yöneticileri ile güvenlik görevlisinin de yer aldığı 10 kişi hakkında yapılan şikayette, soruşturmanın ana şüphelisi Seçil Erzan'ın yerini 3 gün boyunca adli mercilere bildirmeyerek ve hürriyetini tahdit ettikleri ve banka lehine ifade vermeye zorladıkları öne sürüldü. Sahte delil oluşturdukları, şüpheliye ait telefon içerisindeki kayıtları sildirip telefonu kırdırdıkları, dolayısıyla banka üst düzey yönetiminin hukuki sorumluluğuna gidilebilmesini engelleyebilmek için bir dizi eylemde bulundukları iddia edildi.
Dilekçede, banka mudilerinden gizli bir fon olduğu iddiasıyla para toplayan ve taahhüt edilen faizi karşılayamayan vatandaşların şubeye gelerek şikayetçi oldukları kaydedildi. Denizbank avukatlarının 7 Nisan'da savcılığa şikayette bulunarak Erzan hakkında yakalama ve yurt dışına çıkış yasağı talep ettikleri, aynı gün yurt dışına çıkışının yasaklandığı belirtildi.
9 Nisan'da 12 saat sorgulandı
Dilekçede ayrıca, 8 Nisan'da banka yetkililerinin Erzan'ın Çorlu'da annesinin evinde bulunduğunu öğrendikleri ve yurt dışına çıkışı yasaklanan bir şüphelinin yerini adli mercilerle veya kollukla paylaşmak yerine, bizzat temas ederek ve kendisinin dış dünyayla temasını kesmeyi tercih ettikleri öne sürüldü. Erzan'ın yeri belli olduktan sonra banka yönetiminin, bölge müdürü Sermin Tekin'e Erzan ile iletişime geçme talimatı verildiği, Tekin'in Erzan'ın adresine gittiği, bu görüşmenin 3 saat sürdüğü kaydedildi. Tekin'in Erzan'ı banka genel müdürlüğüne gelmeye ikna etmeye çalıştığı, bu sırada evin önünde bankaya ait araçlar, korumaya benzeyen 4-5 kişinin beklediği de öne sürüldü. Tekin'in Erzan'dan zorla ses kaydı aldığı, 9 Nisan sabahında Erzan banka güvenlik görevlileriyle Çorlu'dan genel müdürlüğe getirildiği, banka Teftiş Kurulu raporuna göre Erzan'ın saat 09.45 ila 21.30 saatleri arasında tam 12 saat sorgulandığı belirtildi.
Seçil Erzan'ın savcılık ifadesinde, banka yetkilileri olan şüphelilerin kendisine olayı banka dışına çıkartması yönünde ifade vermesi için baskı yaptıkları, olayın zimmet olarak değerlendirilmesi halinde hayatının biteceğini söylediklerini açıkladığı, hatta sorguya katılan Hakan Ateş'in olayı banka dışında yaptığını söylemesi halinde kendisini koruyacaklarını, avukat bulacaklarını ve annesinin sağlık sigortasını karşılayacaklarını vaat ettiği de iddia edildi. Dilekçede, Hakan Ateş'in geçmiş olsun dilemek için geldiğinin ileri sürüldüğü, ancak bankayı 45 milyon dolarlık bir zimmet batağına sürükleyen şube müdürünün 6 banka yetkilisi tarafından 12 saat sorgulandıktan sonra banka genel müdürünün geçmiş olsun deyip çıkmasının inandırıcılığının bulunmadığı kaydedildi. Sermin Tekin'in Erzan'a ait tüm notlara ve kayıtlara yani suç delillerine el koyduğu, Erzan'ın ifadesiyle banka tarafından oluşturulan notların polis aramasında evinde ele geçirildiği öne sürüldü.
Telefonunu kırmasını istediler
Dilekçede, şüphelilerin Seçil Erzan'ı sorgularken kendisine yeni bir telefon ve hat verdikleri, eski telefonunu kırmasını ve içindeki mesajları silmesini istedikleri de ileri sürüldü. Erzan'ın 10 Nisan'daki ikinci sorgusu sırasında fenalık geçirmesi üzerine serum bağlandığı, usulsüz yasadışı sorgusunun yaklaşık 8 saat sürdüğü kaydedildi. Bankanın daha sonra savcılıktan gizlilik kararı talep ettiği, soruşturmayı bankaya halel getirmeyecek bir noktaya yönlendirebilmek için şüpheliyi adeta muhasara altına aldıkları, dünyadan izole ettikleri, usulsüzlüklerin üzerini örtebilmek için kamuoyunda kaçırarak kapatabilmek için gizlilik kararı verilmesini sağladıkları ifade edildi. 10 şüphelinin, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "Suçluyu kayırma" ve "Suç delillerini bildirmeme" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.