Ertuğrul Özkök: Nagehan’ın dağ kıyafeti ile dağdaki töreni izlerken gördüğüm ayrıntılar

Ertuğrul Özkök: Nagehan’ın dağ kıyafeti ile dağdaki töreni izlerken gördüğüm ayrıntılar

Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "Nagehan’ın dağ kıyafeti ile dağdaki töreni izlerken gördüğüm ayrıntılar" başlıklı yazısını kaleme aldı.

New York Times’ın ünlü yazarı Thomas Friedman dün Süleymaniye’deki töreni izleyen bir Türk gazetecisi olsaydı, acaba yazısına neyle başlardı.

İşte tam bunu düşünürken, Instagram’da  Nagehan Alçı’nın paylaştığı fotoğrafı gördüm.

49ff9ba6-734e-4af1-9f41-be81d4b9cbbe.jpeg

Benim önüme böyle bir fotoğraf düşünce ne yaparım…

Tabii ki bakarım ve bir “Fashion sosyoloğu” gözüyle okurum.

Böylece dünkü töreni izleyen gazetecilerle ilgili yazıya girmek için Thomas Friedmann tarzı bir giriş açım olur.

Nagehan’ın özel dağ kreasyonuna döneceğim.

Ama önce, bir vatandaş olarak dünkü törenle ilgili asıl duygularımı anlatmalıyım.

 

TÖRENİ İZLERKEN

TEŞEKKÜR ETTİĞİM İNSANLAR
 

Süleymaniye’deki törenin, görüntülerini izlerken düşündüğüm ilk şey şu oldu:

(*) Devlet Bahçeli Türkiye’ye çok büyük bir hizmet yaptı.

Bir vatandaş olarak kendisine müteşekkirim.

Bu adımı onun atması, bu noktaya gelinmesinde tarihi bir öneme sahipti.

Tabi ki onun açtığı yolu tıkamayan, hatta yürümesi için elinden geleni yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da müteşekkirim.

Bütün Türkiye için tarihi görev yaptılar.

 

CHP’NİN  DIŞARDAKİ GENEL BAŞKANI

VE İÇERDEKİ CUMHURBAŞKANI ADAYI 

 

(*) Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e ve cezaevindeki Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na da müteşekkirim.

Kendilerine yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri bir kenara bırakarak bu sürece bütün kalpleri ile samimiyetleri ile destek verdiler.

Bu olayın bir Millet projesi haline gelmesini sağladılar.

 

İMRALI’DAKİ ÖCALAN VE

EDİRNE’DEKİ DEMİRTAŞ

 

(*) İmralı’da yatan Abdullah Öcalan ve Edirne Cezaevi’indeki Selahattin Demirtaş’a, tabi ki yakınlarda kaybettiğimiz Sırrı Süreyya Önder’e, Ahmet Türk’e ve DEM partisi yöneticilerine de teşekkür ediyorum.

Büyük bir işi başardılar.

İnşallah bu süreç tamamlanır ve Türkiye huzura kavuşur.

 

AMA BUGÜNDEN İTİBAREN HEM TÜRKLERE

HEM KÜRTLERE AYNI SORUYU SORACAĞIM

 

Ama bilelim ki bu süreç eksik…

Kürtlerle barış yapıldı şimdi sıra Türklerle barışta.

31 Mart seçimlerinde milletin gönlünü alarak bunu sandıkta büyük bir millet iradesine çeviren CHP’nin neredeyse bütün belediye başkanları cezaevinde.

Sandıkla gelmiş, milletin oyuyla seçilmiş insanlar, atanmış savcıların ve hakimlerin eline bırakılmış.

Her 10 Türk vatandaşından 9’u “Bu ülkede artık adalet yok” diyor.

Düşünce özgürlüğü askıya alınmış.

İktidara muhalif medya susturulmuş.

 

SAYIN BAHÇELİ BU YARIM KALMIŞ

BARIŞI TAMAMLAYACAK MISINIZ

 

O nedenle durmadan soracağım.

Sayın Bahçeli;

Kürtlerle barışı sağlayan sizsiniz.

Mutsuz Türklerle de barışı ancak siz sağlayabilirsiniz.

Bir millet olacaksak, ülkenin yarısını mutsuz eden bu rejim, bu uygulamalar devam edecek mi.

Kurucu Önder’e uzattığınız eli, seçilmiş Türk belediye başkanları, aydınları, sanatçılarına da uzatmanızı bekliyoruz.

 

SAYIN ÖCALAN: TÜRKLERİN MUTSUZ OLDUĞU

BİR TÜRKİYE’DE KÜRTLER MUTLU OLABİLİR Mİ

 

Sayın Kurucu Önder;

Türklerin mutsuz olduğu bir Türkiye’de Kürtler mutlu olabilir mi?

En azından kardeşliği, bir arada yaşamayı, gerçekten isteyen Kürt kardeşlerimiz;
“Geçmişte biz çok çektik şimdi biraz da Türkler çeksin" mi diyeceksiniz?
Sesiniz çok cılız çıkıyor;  Hapisteki insanlara özgürlük, belediyelere yapılan siyasi operasyonlardan,19 Mart rejiminden pek şikayetçi gibi görünmüyorsunuz.

 

UNUTMAYIN İÇERDEKİ İNSANLAR ZAMANINDA

KÜRTLERE EN ÇOK SAHİP ÇIKAN İNSANLARDI
 

Unutmayın ki, şu an cezaevlerinde bulunan seçilmiş belediye başkanları, aydınlar, sanatçılar geçmişte  Kürtlerin sorunlarına en fazla sahip çıkan insanlardı.

Şimdi el sıkıştığınız insanlar ise daha 8 ay önce sizinle konuşan Türklere “Terörist” etiketi yapıştırıp hapislere atıyordu.

Madem artık Devlet üzerinde gücünüz var; Mutlu bir Türkiye istiyorsanız, şimdi de siz  sahip çıkın o mazlum insanlara.

Evet asıl söylemek istediğim işte buydu.

Şimdi “Fashion sosyologluğuma” dönebilirim.

Yani Nagehan’ın dağ kreasyonuna…

 

ORAY EĞİN’İN YORUMU:

BU BİR “MİLİTAN CHIC”

49ff9ba6-734e-4af1-9f41-be81d4b9cbbe.jpeg

Nagehan Alçı Erbil’de çektirmiş bu fotoğrafı.

Instagram’da küçük kareyi görünce önce “Dağdaki PKK militanı kızların kıyafetini” görür gibi oldum.

Aynı dakikalarda artık hayatının yarısını Paris’te geçiren Oray Eğin’den bir yorum geldi.

Nagehan’ın tören kıyafetini şöyle değerlendiriyor:

“Militan chic…”

Militan şık yani.

“Casual chic” kelimesini duymuştum ama, “Militan Chic” kelimesini ilk defa duyuyorum.

 

TOM WOLFE BU KIYAFETE

“RADICAL CHIC” DERDİ

 

Bilmiyordum, Tom Wolfe da zamanında Kara Panterler’in evinde davet veren Beyaz New York sosyetesi için “Radical chic” dermiş.

Bu arada

Nagehan’ın dağ kıyafetine yakından bakınca, çok özenle seçilmiş bir kıyafet olduğunu anladım.

Evet renk dağdakilerin parkalarının biraz açığı…

Evet genel çizgi sanki ondan esinlenmiş.

 

NİCOLE KIDMAN’IN HEMINGWAY

FİLMİNDE GİYDİĞİ PANTALON

6ce33903-3d7a-4b29-aec8-39eae773f326.jpeg

Ama ayrıntılara inince, özenle tasarlanmış detaylar görüyorsunuz.

Mesela, gömlek biraz yukardan fiyonglanmış ve karnını çok ölçülü biçimde, adeta ince bir çizgi halinde açıkta bırakıyor…

Bir “Gençlik” imzası…

Ama asıl önemli detay pantolonda.

Pantolonun pileleri ve duruşu bana ünlü kadın gazeteci Martha Gellhorn’un İspanya İç Savaşını izlemeye giderkenki kıyafetlerini hatırlattı.

 

MARLENE DIETRICH

TARZI PANTALON

 

Daha doğrusu “Hemingway&Gellhorn” filminde onu canlandıran Nicole Kidman’ın filmin başında barda giydiği pantolon geldi nedense aklıma.

Daha doğrusu onun pileli versiyonu.

Bunlara “Marlene trousers” deniliyor.

Ünlü aktrist Marlene Dietrich’in giydiği ve meşhur ettiği bir pantolon tarzıydı.

 

NAGEHAN’A İLK TEPKİ:

“BARIŞ KOMBİNİ YAPMIŞ”

 

Tabi Nagehan’ın bu paylaşımı tahmin edileceği gibi anında tepkileri de çekti.

Dr. Feyza Akınerdem “Barış bu kombinle ve ciddiyetsizlikle sulandırılamayacak kadar ciddi bir bir konu” diyerek eleştirel bir paylaşım yapmış.

Ancak kendisi de paylaşımına renk katmak ve like’larını arttırmak için 2014’de yayınlanan bir moda dergisinin “Kadın savaşçı” kıyafetli kapağını koymuş.

aa851bd0-cafb-4ffb-ad94-bd7aae962bad.jpeg

Ama ben de şunu söyleyeyim.

Nagehan Alçı yıllardır bu barışı en yürekli ve samimi destekleyen gazetecilerden birisi.

Yani paylaşımı herkesin ilgisini çekti ama, bundan dolayı onu eleştirmek de doğru değil.

 

TÖRENİ İZLEYEN PROFİLLER

“SOSYETİK GAZETECİLER”

 

Töreni  izleyen üç tip gazeteci varmış.

Devletin daveti ve uçağı ile gelenlere “Sosyetik törenciler” diyorlar. Onlar direkt Erbil’e uçmuşlar.

Bir de “DEM’in davetlisi” olarak gidenler var.

Onlar bir anlamda kendilerini “Lokaller” olarak görüyorlar. Mardin’e uçakla gelip oradan araba ile geçmişler.

Bir de kendi imkanlarıyla giden gazeteciler var.

Onlara da “Başınabuyruklar” diyebiliriz.

Tabi en şanslıların Devlet imkanlarıyla gelen “Sosyetikler” olduğunu söyleyebiliriz.

 

BARZANİ ORGANİZASYONU

DAĞDA KİLİMA BİLE VAR

 

Erbil’den itibaren bütün organizasyonu Barzani’nin adamları sağlamış.

Organizasyon çok iyiymiş.

Hatta silahların bırakılıp yakıldığı alana klima cihazları bile konmuş.

Ben bunlara bir de dördüncü kategoriyi ekleyeyim.

“Chameleon journalists…”

19 Mart sabahı bile, DEM’lilerle seçim işbirliği yapan seçilmiş belediye başkanlarına “Terörist” diyen bazı gazetelerin temsilcileri de törendeydi.

İçerdekiler hala “Terörist” ama İmralı’daki ve dağdakiler artık “Kurucu önderler..”

Çevreye ve güne uyum bana göre iyi bir meziyettir.

Umarım bu arkadaşlarımız artık seçilmiş belediye başkanlarına, aydınlara, sanatçılara, içerdeki siyasetçilere de dağdakilere gösterdikleri muhabbeti gösterecek bir uyuma kavuşurlar.

İnşallah  bu süreç tamamlanır ve Türkiye bu sorununu tam olarak çözer.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.