Ertuğrul Özkök: Hangisi daha kalabalıktı, ‘Ferdi Baba’cılar mı, ‘Orhan Abi’ciler mi?
Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "Hangisi daha kalabalıktı, ‘Ferdi Baba’cılar mı, ‘Orhan Abi’ciler mi?" başlıklı yazısını kaleme aldı.
Ferdi Tayfur’un ölüm haberini kızım Gülümsün verdi.
“Baba Ferdi Tayfur ölmüş, çok üzüldüm” dedi.
Şaşırdım…
Onu tanıyor muydun diye sordum…
Ferdi Tayfur’la onu Ercan Saatçi tanıştırmış.
“Ondan sonra birkaç defa karşılaştık. Her defasında kendimi tanıtınca, ‘Gülümsün ben seni tanımaz mıyım?’ diyerek şaşırttı beni.
Çok zarif bir insandı. Bir defasında yine kendimi tanıtınca, ‘Asıl sen beni nasıl tanıyorsun?’ diye sordu..”
Ferdi Tayfur, karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle 79 yaşında hayatını kaybetti
Onun ilk plağı çıktığında kızım daha 2 yaşındaydı
Ferdi Tayfur’un ilk plağı 1974’te çıktığında Gülümsün daha 2 yaşındaydı.
Ama tanıyordu…
Nasıl tanımazdı ki…
Bu ülkede yaşayıp da tanımamak mümkün müydü onları…
Denizli’de dedesi ve anneannesinin oturduğu evinin balkonundan gördüğü açık hava sinemasında kim bilir kaç filmini seyretmişti onun.
Bindiği dolmuşlarda, yürüdüğü sokaklardaki kasetçilerde, Ankara-İzmir otobüsünün mola verdiği çayhanelerde hep onların sesi vardı.
Dedim ya herkes tanıyordu onları…
Ferdi Tayfur, toplamda dokuz defa Altın Plak Ödülü kazandı
Bir tek devlet ve Cumhuriyet gazetesi tanımıyordu onları
Tanımayan bir tek Türkiye Cumhuriyeti ve dönemin Cumhuriyet gazetesiydi.
Devlet ve devletçi medya için onlara yer yoktu bu ülkede…
Tanıyorlardı da tanımazdan geliyorlardı.
Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay 1970’lerin ikinci yarısında parlayan iki sanatçıydı…
Devlet onları görmüyordu, bu ülke aydının bir bölümü kabul etmiyordu…
Lütfedip hayat hikâyelerini bile okumuyorlardı.
Biraz okusalardı, aslında onların hayatlarının, beslendikleri insanlara hiç de ters gelmeyeceğini anlarlardı.
Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay
Babası bar kapısında öldürülmüş Ece Ayhan şiirinden çıkmış bir çocuk
Bir yıl arayla doğmuşlardı.
Ama ikisinin hayat çizgisi farklıydı.
Ferdi Tayfur hayata trajik bir yoldan girmişti…
Sanki Ece Ayhan şiirlerinde anlatılan çocuklardan biriydi…
Babası bar çıkışında öldürülmüştü.
Müzik hayatı sokaktan başlamış.
Adana radyosu müzik yarışmasında ikinci olmuş ama babasının engellemesi yüzünden çalışamamıştı.
Gerisi tam bir kendi kendini yaratan sanatçı hikâyesiydi.
Hastane önünde kalabalığın bulunduğu alana gelen minibüsten Ferdi Tayfur’un şarkıları dinletildi
Biri bas gitar çalıyor, öteki sitar bile çalmış
Ferdi Tayfur 9 farklı enstrüman çalıyor.
Bağlama, elektro bağlama, klasik gitar, akustik gitar, bas gitar, elektrogitar, kanun, tambur, ud…
Orhan Gencebay 14 farklı enstrümanla ilgileniyor veya çalıyor.
Bağlama, divane tambur, ud, cümbüş, buzuki, gitar, sitar, piyano, klavye, ney, keman, saksafon, klarnet…
Orhan Gencebay’ın geçmişinde klasik Türk müziği, rock ve caz da var.
Konservatuvarda okumuş.
Müziğe 6 yaşında bir Kırım göçmeni olan Ukrayna Konservatuvarı mezunu Emin Tarakçı’dan keman ve mandolin dersi alarak başlamış.
İlk beste çalışmasını 10 yaşında yapmış.
Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay
Halk birine “Ferdi Baba”, ötekine “Orhan Abi” dedi
1970’lerin ikinci yarısıydı…
Türkiye’nin acılı günlerinin sanatçılarıydılar.
Aynı yaştaydılar ama halk onlara iki farklı isim taktı.
Biri “Orhan Abi’mizdi…”
Öteki “Ferdi Baba…”
Neden biri abi de öteki baba…
Kimsenin cevap veremeyeceği sosyoloji sorulardır bunlar.
Devlet dersinden sınıfta kalan çocuklar bile veremez cevabını.
Müslüm Gürses de işte öyle cevapsız bir babaydı…
Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay
İşte o günlerde sorduk soruyu: İkisinden hangisi daha kalabalık?
Kendi aramızda hep şu tartışma gelirdi gündeme…
Bu ülkede hangisi daha kalabalıktır?
Ferdi Baba’cılar mı…
Yoksa Orhan Abi’ciler mi…
Fenerbahçe taraftarı mı daha kalabalıktır, Galatasaray’ınki mi sorusu kadar zor…
O günlere bakarsak…
Şu afaki cevaplar çıkar karşımıza.
"Devletin tanımadığı bu iki sanatçıyı halkın çok çok iyi tanıdığı anlaşılır"
Orhan Abi 28 milyon, Ferdi Baba 27 milyon plak satmış
Vikipedia rakamlarına göre Orhan Gencebay kariyeri boyunca 28 milyon plak ve kaset satmış.
Ferdi Tayfur ise 27 milyon…
Bir iddiaya göre Ferdi Tayfur’un 1992’de çıkan Prangalar albümü 5 milyon satmış.
Ama bunlar doğrulanabilir rakamlar değil.
Bildiğimiz, o yıllarda kasetlerinin satışları 2 milyonlara ulaşıyordu.
Bunlara bir de sokaktaki korsanı eklerseniz…
Devletin tanımadığı bu iki sanatçıyı halkın çok çok iyi tanıdığı anlaşılır.
Ferdi Tayfur'un 200 bin kişilik Gülhane Parkı konseri
Yıl 1993, Gülhane Parkı’nda 200 bin kişi
Konser kalabalıkları…
O günlerden elimizde bir YouTube videosu var.
1993… Yer Gülhane Parkı…
Sahnede Ferdi Baba…
“Mutsuzluğu tanırsın, mutsuzluğu bana sor” şarkısını söylüyor.
200 bin kişi onu dinliyor.
Bu video dün itibariyle 5 milyon kere izlenmişti.
Ferdi Taydur, Temel Gürsu'nun yönettiği 1976 yapımı "Çeşme" filminde, Necla Nazır ile başrolü paylaştı
Türkiye’de sinema seyirci rekoru Ferdi Baba’nın ‘Çeşme’sinde
Ama onların müziğini en çok dinlediğimiz yerlerden biri sinema salonları…
Ferdi Tayfur 27 filmde oynadı.
Tam 96 şarkı dinledik o filmlerde…
Yine bir iddia…
Onun “Çeşme” adlı filmi Türk sinema tarihinin en fazla izlenen filmi oldu.
Sadece İstanbul’da 3.5 milyon kişi izledi.
Bütün Türkiye izlenmese sayısı ise 12 milyon.
Hayranları, Ferdi Tayfur'un vefat haberinin ardından hastane önüne akın etti
Ünye’nin sinema salonunda 10 gün, 2 seans, 20 bin kişi
O günlerden bir kasabadaki sinema salonu sahibinin verdiği ilginç rakam var önümüzde.
Ünye kasabasında bir hafta…
Çeşme filmi 10 gün boyunca günde 2 seans oynamış, 20 bin kişi izlemiş.
Sinema sahibi “O filmden kazandığım para ile 20 dönüm arazi alabilirdim” diyor.
Kadın matinesinde 1200 kadın ayakta izlemiş filmi.
Orhan Gencebay’ın film kariyerinde ise 35 film var.
Bunların 31’i sinema, 1’i TV filmi.
Onların izlenme sayıları konusunda elimizde fazla bilgi yok.
"Hatıran Yeter", Spotify’da 22.7 milyon kere dinlendi
Spotify’da dinlenmede Ferdi Baba bir tık öndeBu iki büyük halk sanatçısından bugüne kalan nedir? Tabii ki daha ölçülebilir rakamlar kaldı. Spotify’da Ferdi baba bir tık önde. (*) BANA SOR: 27.7 milyon kere dinlenmiş (*) HATIRAN YETER: 22.7 milyon kere dinlenmiş (*) HUZURUM KALMADI: 22.7 milyon kere dinlenmiş (*) SABAHÇI KAHVESİ: 21.3 milyon kere dinlenmiş (*) İÇİM YANAR: 16.1 milyon kere dinlenmiş |
Orhan Gencebay'ın "Batsın Bu Dünya" plağı, 1973
Orhan Abi’de “Baktsın Bu Dünya” sürprizi
Orhan Abi’ye gelince; (*) KADERİMİN OYUNU: 20 milyon kere dinlenmiş (*) DOKUNMA: 13.8 milyon kere dinlenmiş (*) HATASIZ KUL OLMAZ: 11.3. millîn kere dinlenmiş (*) BİR TESELLİ VER. 7.3. milyon kere dinlenmiş (*) AKŞAM GÜNEŞİ. 6.8 milyon kere dinlenmiş Şaşırtıcı bir şey; hepimizin ezbere bildiği, remixi kulüplerde en çok çalınan şarkısı “Batsın Bu Dünya” ilk 5’te görünmüyor. |
"Onlar hüzünlüydü… Bugünküler ise öfkeli ve isyankâr"
YouTube’da Ferdi Baba açık ara önde
YouTube’a baktığımızda ise Ferdi Baba’nın açık ara önde olduğunu görüyoruz.
‘Bana Sor” adlı şarkısının YouTube versiyonu 35.8 milyon kere seyredilmiş 10 yılda.
Orhan Gencebay’ın videolarında görebildiğim en yüksek seyredilme rakamı 3 milyonlar civarındaydı.
Ancak şurası gerçek.
Her ikisinin de gerek şarkılarının gerek videolarının izlenme sayıları bugünün iki üç yıllık hip hopçularının yanında çok küçük kalıyor.
Bu da tektir ki, bu ülkenin onları yetiştiren, starlaştıran sokakları şimdi başka bir neslin çocukları için çalışıyor.
Onlar hüzünlüydü…
Bugünküler ise öfkeli ve isyankâr…
Ama iki neslin damarlarında da arabeskin Türkiyelileşmiş itirazı yaşıyor…
"Onların tarihi, Türkiye’nin acılı günlerinde başlamıştı"
O yıllarda bir yandan Mahler, bir yandan da arabesk dinlerken
Ferdi Tayfur’un ölümü ile birlikte Türkiye’nin popüler sosyoloji tarihinde çok önemli iki insandan biri sahneden iniyor.
Onların tarihi, Türkiye’nin acılı günlerinde başlamıştı.
12 Eylül’e doğru gidiyorduk.
Karlı günlerde, Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe kampüsünden yürüyerek ana yola iner, orada otostopla şehre dönerdik.
Kim bilir kaç kez kamyonlarda onları dinleyerek gelmişimdir Ankara’ya…
Bir yanım Mahler dinlerken, içimde küçük bir tarafım da bu müziğin hüznünü anlamaya çalışıyordu.
Küçük edebiyat dergilerinden başlayarak hep savundum, devletin ve sol nomenklaturanın reddettiği bu müziği.
Milyonlarca insan bir müziği seviyorsa eğer, sosyolog yanım bunu görmezden gelemezdi.
Pop sosyoloji doktoralı asıl o yıllarda yazmaya başladım.
"Batsın Bu Dünya", Orhan Gencebay
Orhan Abi demişti ki; “Batsın Bu Dünya” Türkiye’nin ağıtıdır
Orhan Gencebay 2009 yılında Milliyet gazetesinden Olcay Ünal Sert’e verdiği bir mülakatta hiç unutamadığım şu sözleri söylemişti:
“Batsın Bu Dünya, Türkiye’nin ağıtıdır. Şu bir gerçek, 70’li yıllar kötü yıllardı. Günde 100-150 kişi öldürülüyordu. 1975’te böyle bir Türkiye’de yaptım ‘Batsın Bu Dünya’yı. O, Türkiye’nin ağıtıdır, ağlanacak parçasıdır.”
Bütün bunlardan sonra gelin şimdi baştaki o soruya cevap verelim.
Bu ülkenin sosyolojisinde hangisi daha kalabalıktır?
Önceki gün kaybettiğimiz Ferdi Baba mı…
Yoksa evinde sakin bir hayatı sürdüren Orhan abi mi…
"Güle güle Ferdi Tayfur"
Hangisi daha kalabalıktı, ikisi bir arada neydi?
Benim cevabım şu:
İkisi de kendi başına kalabalıktı.
Epey büyük bir kalabalık…
İkisi bir arada ise izdihamdı…
Hani Dil Kurumu’nun geçen yıl için bulduğu kavram var ya…
Kalabalık yalnızlar…
İşte onların, yani kimsesizlerin kimsesizi bir izdihamdan gelen uğultuydu onların şarkıları…
Oysa çok küçümsedik onları ve sinema salonlarından, dolmuşlardan, çayhanelerden gelen o hüzünlü feryadı…
Şimdi şimdi anlamaya başladık…
Şimdi şimdi hip hopçularımız, varoşların rapçi çocukları aldı vardiyayı…
Ve onların izdihamından gelen sesi dinliyoruz artık…
Bastırılan sokakların sosyolojisi, 50 yıl sonra günün izdihamını ve uğultusunu yine oralardan vermeye başladı…
Güle güle Ferdi Tayfur…
Allah sana da uzun ömürler versin Orhan Gencebay…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.