Ertuğrul Özkök: Çarpıcı anket: Yarın İmralı kararını alacak komisyonda kim daha “Apo’cu” kim daha “Selo’cu”

Ertuğrul Özkök: Çarpıcı anket: Yarın İmralı kararını alacak komisyonda kim daha “Apo’cu” kim daha “Selo’cu”

Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "Çarpıcı anket: Yarın İmralı kararını alacak komisyonda kim daha “Apo’cu” kim daha “Selo’cu”" başlıklı yazısını kaleme aldı.

Devlet Bahçeli 6 Temmuz 1997 günü MHP Genel Başkanı seçildi.

Demek ki 28 yıl 135 gündür bu partinin genel başkanı.

Bu 28 yıl 135 günün 13 yılında ben Hürriyet Gazetesi genel yayın yönetmeniydim.

28 Yıl 135 gündür de günlük yazı yazıyorum.

Bugüne kadar Devlet Bahçeli’yi eleştiren tek yazı yazmadım.

 

SEÇİMDE BARAJ ALTINDA

KALMA PAHASINA YAPTIĞI...

 

Bunun nedeni de şu:

Çünkü ilk günden beri onun attığı şaşırtıcı adımların çoğunu taktirle izledim.

Bu ülkeye 3 konuda büyük hizmeti olduğunu düşünüyorum.

Birincisi görev geldiği ilk günlerde “Ülkücü mafyaya” açtığı savaştı.

İkincisi, 2001 ekonomik krizinde Başbakan Yardımcılığı görevi sırasında seçimi kaybetme pahasına Kemal Derviş ekonomi programına destek vermesidir.

 

BUGÜNKÜ KRİZİ SEKİZ YILDIR

AŞAMADIĞIMIZ DÜŞÜNÜLÜRSE

 

O gerçekçi program sayesinde Türkiye o en ağır ekonomik krizini 3 yılda aştı.

Allah için AKP de ilk yıllarında bu programı disiplinli şekilde uyguladı.

Bugünkü daha hafif krizi 8 yıldır atlatamadığımız dikkate alınırsa, Bahçeli’nin o desteğinin önemi daha da iyi anlaşılır.

 

ÖNCEKİ GÜNKÜ CESUR

ÇIKIŞI BENİ BİLE ŞAŞIRTTI

 

Ama en büyük hizmeti, şu sıra Türkiye’nin en büyük sorunu olan “Kürt sorunun” çözümü için attığı çok cesur adım oldu.

Ve bu adımlarını, önceki gün “Gerekirse İmralı’ya tek başıma gider görüşürüm” diyerek inanılmaz bir noktaya getirdi.

 

KOMİSYONUN YARIN ALACAĞI

KARARIN ANLAMI ŞU OLACAK

 

Bu sorunu çözmek üzere TBMM’de kurulan Komisyon yarın tarihi bir karar alacak.

O heyetin Öcalan’la görüşmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından şu anlamı taşıyacak:

“Kürt sorununun çözümünde Öcalan artık devletin meşru bir muhatabıdır…”

Ancak önümüzde şöyle bir gerçek daha var:

Öcalan, bugün cezaevinde bulunan tek Kürt siyasi tutuklu değil…

İçerde bir de Selahattin Demirtaş var.

Üstelik o, hayatı boyunca eline silah almamış, teröre bulaşmamış bir siyasi tutuklu.

 

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN

HANGİSİ DAHA ETKİLİ MUHATAP

 

O zaman aklımıza şu soru geliyor?

Kürt sorununun çözümünde Devlet açısından kim daha etkili bir muhataptır?

PKK Lideri Abdullah Öcalan mı…

Yoksa Eski HDP yeni DEM’in cezaevindeki seçimle Parlamentoya girmiş eski başkanı Selahattin Demirtaş mı…

Ciddi bir araştırma şirketi olan “Ankara Araştırma ve Danışmanlık” geçen ay bu soruyu Türk halkına sordu.

Aldığı cevapları da X üzerinden paylaştı.

Ancak bu açıklaması pek dikkati çekmedi.

Oysa yarın toplanacak Komisyon’un alacağı karar bakımından çok ilginç ipuçları vardı ankette.

O nedenle size bu sonuçları kısaca özetleyeyim.

 

AKP, MHP VE DEM TABANI

ZİYARETİ ONAYLIYOR

 

İlk soru şu:

“Öcalan’ı Meclis’ten bir heyetin ziyaret etmesini onaylıyor musunuz?

 

                                       AKP        CHP    MHP   İYİ PAR   DEM

ONAYLIYORUM           51.7        18.4.    57.8.      9.1.        86.2

ONAYLAMIYORUM      36.5.       75.4.    33.9.    84.4         9.2

FİKRİM YOK.                11.7.         7.9.      8.5.       6.5.        4.6

 

Demek ki, AKP ve MHP tabanının yarıya yakını bu ziyareti onaylıyor.

Daha 6 ay önceye kadar, bırakın Öcalan’ın, DEM milletvekillerinin yanından geçeni “Hain” ve “Terörist” olarak suçlayan iki siyasi partinin, kendilerine oy verenlerin yarısının onayı alması bence büyük başarı.

 

KÜRTLERİ EN İYİ KİM TEMSİL EDER

AKP VE  MHP : ÖCALAN VE DEM

CHP  VE DEM: DEMİRTAŞ VE DEM

 

İkinci soru daha ilginç.

“Sizce “Terörsüz Türkiye sürecinde Kürtleri en iyi kim temsil eder?”

Çeşitli muhatap isimleri verilmiş ama bence bunlardan 4’ü önemli.

DEM Genel Merkezi, Demirtaş, PKK Yöneticileri ve Öcalan…

Sonuçlar şöyle:

                                                   AKP.        CHP.    MHP.   DEM 

DEM GENEL MERKEZİ            25.4.         25.6.    28.0.    29.2.                           

DEMİRTAŞ.                                 8.3.         33.2.      9.3     33.8. 

PKK YÖNETİCİLERİ.                3.0.            1.6.      5.1.      6.9

ÖCALAN                                    31.7.           5.1.     31.1.   27.7     

 

BU SONUÇLAR TÜRKİYE’YE VE

İKTİDARA NE ANLATIYOR

 

Sonuçlar çok ilginç:

(*) ÖCALAN’ı En fazla muhatap gören iki parti AKP ve MHP (DEM Öcalan’ı da temsil eder görüyor. Ama Demirtaş diyenler 5 puan fazla)

(*) DEMİRTAŞ’ı En fazla muhatap gören CHP ve DEM

(*) Buna karşılık 4 parti de DEM Genel Merkezini bu sürecin tamamlanması bakımından güçlü bir muhatap olarak görüyor. Bu da geçmişte DEM’den önceki partileri dışlamanın ne kadar yanlış bir şey olduğunu gösteriyor.

Komisyon yarın Türkiye’nin son 40 yıllık tarihinin en kritik ve önemli kararını almak üzere bir araya gelirken önünde bu veriler var.

 

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNDE DEMİRTAŞ’IN

OYNAYACAĞI ROLÜ AÇIKÇA GÖSTERİYOR
 

Bence;

(*) AKP ve MHP’nin parti tabanlarının en az yarısını ikna etmiş olması olumlu ve önemli bir durum.

(*) Ancak CHP ve DEM tabanında Selahattin Demirtaş’ın çok güçlü bir konuma sahip olması da şunu gösteriyor.

Türkiye siyasetinin geleceğinde Selahattin Demirtaş’ın mutlaka çok önemli bir rolü olacak.

O nedenle TBMM Komisyonunun Edirne Cezaevi’ndeki Selahattin Demirtaş’ı da ziyaret ederek, onun serbest bırakılması yolunda bir mutabakat oluşturmasını, bu sürecin geleceği bakımından çok önemli görüyorum.

 

ÇOK ÖNEMLİ BİR KÜRT SANATÇININ

GEÇEN HAFTA SÖYLEDİĞİ BİR SÖZ

 

Türkiye’nin, dünyada da çok iyi tanınan en önemli Kürt sanatçılarından biri olan Ahmet Güneştekin geçenlerde bir Kürt sitesine verdiği mülakatta çok önemli bir şey söyledi.

“Bir toplumun yarısı dışarda yarısı içerde bırakılarak barış olmaz.

Cezaevlerinde bulunan her fikirden her inançtan her kimlikten insan bu sürecin eşit bir parçası yapılmadıkça barış yalnızca bir temenni olur, bir gelecek değil.”

 

BAHÇELİ’DEN BEKLENEN

SON ÖNEMLİ VE CESUR ADIM

 

Bu sözlerin anlamı ve kapsamı çok açık.

TBMM Komisyonu barışı bir temenni olmaktan çıkarıp, kalıcı bir toplumsal mutabakata çevirmek için, bugün seçilmiş belediye başkanları ve içerde bulunan bütün düşünce tutuklularını ve mahkumlarını da kapsama alanı içine alacak bir adımı atması uygun olacaktır.

Devlet Bahçeli “İBB davaları TRT’den yayınlansın” diyerek bir adım attı.

Yardımcısı Fethi Yıldız yaptığı bir çok açıklamada tutuksuz yargılama ve masumiyet karinesi üzerine dikkati çekti.

Şimdi Bahçeli’den tıpkı Öcalan konusunda olduğu gibi, toplumdaki gerilimi azaltacak bu ikinci ve cesur adımı bekliyorum ve umutluyum.

CHP’ye ve öteki muhalif partileri de bu sürecin içine gönüllü katarak, toplumun öteki yarısı ile de barışı sağlayacak bir yol ancak böyle açılır.

Çünkü Silivri boşalmadıkça bu ülkenin tamamını içine alacak toplumsal bir huzur ve barış mümkün değil.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.