Ertuğrul Özkök: Bütün zamanların en iyi müzik albümü hangisidir, Ege bamyası kaçıncı sırada?
Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "Bütün zamanların en iyi müzik albümü hangisidir, Ege bamyası kaçıncı sırada?" başlıklı yazısını kaleme aldı.
Geçen cuma günü Nişantaşı Develi Restoran'da Alman gazeteci dostum Kai Diekmann’la kebabımızı yerken bana ilginç bir şey söyledi.“Sen Rolling Stonescusun ama nihai kararımı verdim. Ben Beatlescıyım.”
Bu rekabet bizim neslimizde 50 yıldan beri süren bir tartışmadır.
Davulcular, Yesterday şarkısını söyleyemez mi?
Bu defa konu, Beatles’ın hayatta kalan iki üyesinden biri olan Ringo Starr’ın yeni çıkardığı “Look Up” albümü nedeniyle açıldı.
Ringo Starr herkesi şaşırtan bir şey yaptı ve bir “country” müzik albümü çıkardı.
Çok basit şarkılar ama daha ilk dinleyişte insana hoş geliyor.
Albüm çıktıktan sonra Ringo, Times gazetesine verdiği demeçte şöyle bir şey dedi:
“Ben hep bir “band” (müzik grubu) içinde olmak istedim. Çünkü davul çalarak Yesterday’i söyleyemezsin…”
Oysa Genesis grubunun davulcusu Phill Collins, “Again All Odds” şarkısını harika söyledi yıllarca.
Sadece Spotify’da 550 milyon kişi severek dinledi.
“Uncut” dergisi geçen ay en iyi 500 albüm listesini yayınlayınca kıyamet koptu
Geçen ay sonundan beri rock müzik çevrelerinde tartışma, Beatles mi Rolling Stones mu sorusundan şuraya kaydı:“Gelmiş geçmiş en iyi müzik albümü hangisidir?”
Tartışmayı müzik dünyasının en önemli dergilerinden biri olan “Uncut” başlattı.
Uncut geçmiş yıllardan “60’ların en iyi albümü”, “70-80-90’ların en iyi 500 albümü” gibi sıralamalar yapmıştı.
Geçen ay bu seçimi yaygınlaştırdı ve “Bütün zamanların en iyi 500 albümü” adlı bir liste yayımladı.
Tartışma işte bu liste ile patladı.
Mesele Rolling Stones mu Beatles mı sınırını aştı?
Tabii mesele “Rolling Stonescular-Beatlescılar” sınırını aştı.
Devreye “Pink Floydcular”, “Led Zeppelinciler”, “Bob Dylancılar” ve bilumum “cucular” katıldı…
Çünkü dergi ortaya kimseyi tatmin etmeyecek ve yer yer herkesi hayretler içinde bırakacak bir 500’lük liste yayınladı.
Bir haftadır bizim “rock mahallemiz” ile “eski tüfek rockcılar” arasında tam bir savaş yaşanıyor.
Bu pazar günü sizi de bu tartışmaya bulaştırayım.
Eminim daha ilk satırdan siz de sille tokat gireceksiniz bu kavgaya.
Çünkü müzikle biraz ilgiliyseniz elinizi kolunuzu bağlayarak sessizce seyredemezsiniz bu kavgayı.
Sizce ilk 500’e daha çok Beatles albümü mü, Rolling Stones albümü mü girer?
Şimdi esas soruyla başlayayım:“Sizce tüm zamanların en iyi albümü hangisidir?”
Sorunun cevabını sonunda vereceğim.
Ama önce beni şaşırtanlardan başlayayım.
(*) Mesela şu soru: Sizce 500’lük listede Beatles’ın mı Rolling Stones’un mu daha çok albümü vardır?
(*) Sizce Pink Floyd’un “Dark Side Of The Moon” albümü kaçıncı sıradadır?
(*) Dünyanın en çok satan albümü sayılan ve 1980’li yıllarda siyasi dergilerin bile kapak konusu olan Michael Jackson’ın “Thriller” albümü kaçıncı sıraya konmalıdır?
(*) Simon and Garfunkel’in hangi şarkılarının bulunduğu albümü ilk 10’a koyarsınız?
(*) Fleetwood Mac’in “Rumors” albümü sizce listede hangi sırada olmalıdır?
Bizim neslin çocuklarını eğitme şarkısı listede
Şimdi beni şahsen ilgilendirenlerden başlayayım.
Listenin en sonuncu sırasında, yani 500 numarada Crosby, Still & Nash’in sadece isimleri yazılı albümü var.
İçinde “Teach Your Children” gibi bizim neslimizin çocuk eğitimi konusundaki görüşlerini bile etkileyecek efsane bir şarkı var.
“Suite: Judy Blue Eyes”, “ Marakesh Express” gibi bize Kuzey Afrika egzotizminin yollarını açan şarkılar da var.
Ama ben bu albümlerinin yerine Neil Young’ı da alıp yaptıkları “Deja Vu” albümünü tercih ederdim bu 500’lük listede.
Pink Floyd’un “Dark Side Of The Moon” albümü sizce kaçıncı sırada olmalı?
Benim neslimden bir müziksever bırakın 500’lük listeyi, 100’lük, hatta 10’luk, hatta 5’lik bir liste yapsa banko koyacağı bir albüm “Dark Side of the Moon...”
İlk 10'da yok, ilk 100’de yok.
İlk 200’de yok.
İlk 300’de de yok.
Bu efsane albümü ancak 431’inci sırada görebiliyoruz.
Yuhh artık…
Utanmasalar hiç koymayacaklarmış.
Üstelik Pink Floyd’un başka hiçbir albümü de girmemiş listeye.
Michael Jackson’ın dünyayı sarsan Thriller albümü 500’de yok
“Thriller”, “Beat It”, ”Billie Jean”, “Human Nature”, “The Girl Is Mine” “Wanna Be Starting Something”
Hiç olmazsa ilk üçünü bilmeyen var mı?
Billie Jean…
Bugüne kadar 2 milyardan fazla insan sadece Spotify üzerinden dinlemiş.
Yıl 1982…
Dünya bu albümle yıkılıyor.
“Time”, “Newsweek”, ”Economist”, ”Der Spiegel”, “Paris Match”, “L’Express...” Aklınıza gelen hangi dergi varsa kapağında…
1960 İngiliz müzik devriminden sonra 1980’ler Amerikan devrimini zirveye taşıyan albüm.
Video klibini John Landis çekmiş… ”Moonwalk” dönemi açılmış.
Ve siz bütün zamanların en iyi 500 albümü listesi yapıyorsunuz...
Bu albüm yok.
Hiç olmazsa geçen yıl kaybettiğimiz yapımcısı Quincy Jones’un hatırına koysaydınız.
Fleetwood ve “Rumours’suz bir 500 listesi de olamaz
Yıl 1977…
Fleetwood, “Rumours” albümünü çıkarmış.
Müzik dünyası bunu konuşuyor.
Her yerde “Dreams” çalıyor.
İlk walkman’imi almışım.
Beytepe kampüsünde ders vermeye giderken servis otobüsünde “Never Going Back Again” dinliyorum.
Benim için bütün müzik antolojilerimin başköşesine geçecek bir albüm.
Uncut dergisindeki arkadaşlar ilk 500’e bile sokmamışlar.
Arıza bende mi?
Onlarda mı?
Sadece müzikçi gözüyle baksanız bile Eric Clapton’ın Cream grubu girmez mi?
1960’lardan “Hollies”, “Manfred Mann”, “Yardbirds”, “Animals” yok.
Özellikle o dönemin put kırıcı efsane grubu Cream’in “Fresh Cream” albümü yok.
Eric Clapton’ın ilk gruplarından biri ve gerçek anlamda devrimci bir albüm…
Ege bamyası listede yok ama çalan grup var
Listenin 106 numarasında bir Alman grubu var.
“Can…”
1960’larda kurulmuş bir grup.
Alman elektronik müzik ekolünün kurucularından sayılabilir.
Grubun 1969’da çıkardığı “Monster” adlı albümü listede 222’nci sırada.
Grubun 3 yıl sonra 1972’de çıkardığı “Ege Bamyası” adlı albümünü sonraki yıllarda keşfedip dinleyebilmiştim.
İşte o en iyi 500 albüm listesinde 106’ncı sırada.
Değişik bir tarzları var.
Ama en iyi 500’e girer mi? Hem de Pink Floyd tek albümle girerken onlar 3 albümle.
Bence liste burada biraz değil, bayağı şahsileşmiş.
Listeyi yapanlar Michelin müfettişi bekleyen şefler gibi davranmış
Listeyi yapanlar yemeklerini lokantaya gelen müşterinin değil, Michelin müfettişlerinin beklentilerine uygun yapan şefler gibi seçim yapmışlar.
Yani dinleyen insanın değil, ukala müzisyenlerin hoşuna gitmek için böyle bir “müzik bilgiçliği” yapmışlar gibi geldi bana.
Koskoca 500’lük listede Elvis Presley’nin sadece bir albümünün olmasını da ancak böyle açıklayabiliriz.
Bir zamanlar John Lennon’a sormuşlardı:
“Amerikan müziği hakkında ne düşünüyorsun?”
Sevdiği 3 ismi saymış:Beach Boys, Byrds ve Mama’s an Papa’s…
Aynı soruyu Mick Jagger’a sorsanız muhtemelen Muddy Waters’tan başlayıp, 5-10 yaşlı blues müzisyeni saymaya devam ederdi.
Aralarındaki fark da buydu işte.
Beatles insanların ağzına daha kolayca yapışacak, müzik bilmişlerinin değil, mahalledeki kızların seveceği müziklerin insanıydı.
Ondan çok sevildiler…
Daha bunun gibi onlarca eleştiri yapabilirim.
Ama sizi fazla sinirlendirmeden ilk 20’ye geçeyim.
Bütün zamanların en iyi 20 müzik albümü şunlar.
Geriden başlayarak veriyorum:
Bütün zamanların en iyi albümü: Beatles - Revolver
|
İlk 20’de 3 Beatles, 2 David Bowie, 1 Rolling Stones var
Neticede en iyi 500 listesinde Uncut, tartışmaya kendi açısından noktayı koymuş.
Bu yarışı Beatles kazanmış.
Onların 500’e giren albüm sayısı Rolling Stones’unkinin 3 katı.
Velvet Underground’a sanki kıyak yapılmış gibi
Bence dergi, Velvet Underground’a faza kıyak geçmiş.
Acaba bu grubun en büyük destekçisi Andy Warholl olduğu için mi?
Benim tercihim ise Velvet Underground değil, onların frontman’i Lou Reed olurdu.
Ama onun tek başına yaptığı albümlerdeki iki şarkısı:“Walk On The Wilde Side”
Ve özellikle “Perfect Day…”
David Bowie konusunda hep kararsız kaldım
David Bowie’ye gelince…
Kararsızım.
Ve gerçek fikrimi söylemeye de çekiniyorum.
Çünkü bizim mahallede öyle bir David Bowie tapınması vardır ki. Sosyal lince uğrarım.
Haklı oldukları bir taraf var.
Bowie, karakter etkisi müziğini çok aşan bir sanatçı.
Bir dönemin estetiğini ve trendini etkiledi.
Ama kaç David Bowie plağını kaç kere çalıp dinledin derseniz…
Beatles’tan, Rolling Stones’tan Michael Jackson’dan, Bob Dylan’dan, The Cure’dan çok sonra geliyor.
Mesele bütün zamanlarsa 500’lük bir listede 3 hip hopçu çok az
500’lük listede sadece 3 hip hop albümü var.
Oysa hip hop 2024’te 50’nci yılını doldurdu ve müzik tarihinde belki de hiçbir müzik tarzı gençliği ve en az 3 nesli bu kadar etkilemedi.
Sadece Eminem, Jay-Z ve Kanye West bence az kalmış listede.
Evet, “Kind Of Blue” kesinlikle bütün zamanların en iyi caz albümü
Caz müzikten listeye giren bütün albümler konusunda hemfikirim.
Miles Davis’in “Kind Of Blue’su” geçmiş ve şimdiki zamanların değil, gelecek zamanların da en iyi caz albümü olmaya devam edecek.
Daha çok konuşabiliriz ama şimdilik bu kadar.
İlgilenirseniz, Uncut’un tam listesini yazının sonunda veriyorum. Bakıp kendiniz de bir değerlendirme yapabilirsiniz.
* * *
16 yaşımda bana Melody Maker dergisinin top 50’sini say deseydiniz ezbere sayardım
16 yaşımdayken, bana “İngiltere’de Melody Maker dergisinin haftalık Top 50 listesini say” diye sorsaydınız, ezberimden sayabilirdim.
Oysa o 50 şarkının en fazla 10 tanesini dinlemiştim.
Sonra Çiğli Amerikan Üssü'nün radyosu yayına başladı ve hayatımız değişti.
Çiğli Amerikan Üssü radyosunda dinlediğim ilk Bob Dylan şarkısı
Bob Dylan’ın benim 60 yıldır mahveden şarkısı “Like A Rolling Stone’u” ilk defa orada dinledim.
Şimdi onun hayatından bir bölümü anlatan “A Complete Unknown” (Tam Bir Bilinmez) filmini seyretmeye hazırlanıyorum.
Filmde bir şarkıyı Bob Dylan’ı oynayan Timothee Chalamet söyledi. Çok da güzel söylemiş. Merak edene, Spotify’a yüklediler.
O şarkı “Like A Rolling Stone…”
“How does it feel, how does it feel?
To be on your own, with no direction home
A complete unknown, like a rolling stone…”
Çok güzel bir çeviri olmayacak ama…
Biraz şöyle diyor:
“Nasıl hissettiriyor, nasıl hissettiriyor?
Kendinde olmak, evin yönünü bulamamak,
Tam bir bilinmezlik gibi
Yuvarlanıp giden bir taş parçası gibi…”
60 yıldır cevabını bulamadığımız soru
Bir hayat geçip gidiyor.
Bizim neslimiz tam da onun dediği gibi “A Complete Unknown" bir istikamete hazırlanıyor.
Ama o sorunun cevabını hala bulamadık.
Ve ona bir cümle daha ekledik.
Özgürlükler peşinde koşarken, kendini derin bir düş kırıklığı uçurumunun dibinde bulmak…
Nasıl hissettiriyor arkadaş…
Arşiv için işte Uncut dergisine göre bütün zamanların en iyi 500 albümü
İKİNCİ 100
ÜÇÜNCÜ 100
DÖRDÜNCÜ 100
BEŞİNCİ 100
|
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.