Dünyanın önde gelen üniversitelerinden olan MIT’de (Massachusetts Institute of Technology) Medya Sanatları ve Bilimleri alanında LG Kariyer Geliştirme Profesörlüğü yapan fizik mühendisi Canan Dağdeviren beyin kanaması geçirdiğini açıkladı.

40 yaşındaki Dağdeviren, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 9 Haziran günü çok tehlikeli bir beyin kanaması geçirdiğini ve 12 gün boyunca yoğun bakım ünitesinde kaldığını duyurdu.

Dağdeviren, “964 adet ilaç kullandım. Damar yoluyla aldığım ilaçları saymıyorum bile.. Hâlâ hastanedeyim, daha iyiyim. Yaşadığım ağrılardan dolayı boyut değiştiriyorum ara ara” ifadelerini kullandı.

‘Yolum uzun, heyecanım yüksek, gençliğim var!’

Dağdeviren, yaptığı paylaşımda “Bir mucize yaşadığını ve ayrıntıları belki daha sonra kitaplaştırabileceğini” söylerken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun sözlerine atıfta bulundu. Canan Dağdeviren, açıklamasında “Yolum uzun, heyecanım yüksek, gençliğim var! Seni ve azmini seviyorum, Canan; bunu hiç unutma." ifadelerini kullandı.

‘Bir mucize yaşadım’

Canan Dağdeviren’in paylaşımının tamamı şu şekilde:

“Bu güzel fotoğrafı 8 Haziran’da Türkan Ablam çekti. Ve ben tam 1 gün sonra, 9 Haziran 14:05’te yeniden doğdum. Çok tehlikeli bir beyin kanaması geçirdim. 12 gün yoğun bakım ünitesinde yaşadım, 964 adet ilaç kullandım.

Damar yoluyla aldığım ilaçları saymıyorum bile.. Hala hastanedeyim, daha iyiyim. Yaşadığım ağrılardan dolayı boyut değiştiriyorum ara ara. Ayrıntıları belki sonra kitaplaştırırım; çünkü bir mucize yaşadım. Doktorlarım kanama sonrası durumuma inanamadılar, makale yazıp bu görülmemiş olayı literatüre kazandıracağız dediler.

Lab müdürüm David, beyin cerrahı kardeşim Emre ve tanımadığım Asyalı yaşlı amca beni hayata bağladı. Hastaneye yetişebilecek en doğru yerdeydim, çok şanslıyım. Yüce Tanrı ve hayatına dokunduğum insanlar beni korudu; buna kalpten inanıyorum. Annem, babam, eşim, kardeşlerim Servet Caner, Hüseyin Emre, gelinimiz Işınsu, canlarım yeğenlerim Şah Mirza, Can Aslan, dostlarım (Yalçın, Belge, Özargun, Bahçeci Aileleri) Hızır gibi yetişti.

Ölümü teğet geçtim, çok şükür diyorum. Can oğlum, değerli eşim Murat, Dağdeviren ve Mercan (Hüseyin babam, Seher annem, İnci ablam) ailelerim, candan sevdiklerim, arayıp merak edenler, sesini duyuranlar, mesajlar atanlar ve yarım kalan projelerim için yeniden hayata merhaba dedim; 1. yaş günüm kutlu olsun.

Yolum uzun, heyecanım yüksek, gençliğim var! Seni ve azmini seviyorum, Canan; bunu hiç unutma."

Canan Dağdeviren kimdir?

Canan Dağdeviren, 4 Mayıs 1985’te İstanbul’da dünyaya geldi. Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği mezunu olan Dağdeviren, Sabancı Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı ve Fulbright bursu ile ABD’ye gitti. University of Illinois at Urbana–Champaign’de 2014’te doktora derecesini aldı.

Ardından Harvard Üniversitesi'nin Society of Fellows topluluğuna seçilen ilk Türk bilim insanı olarak dünya bilim çevrelerinde öne çıktı.

2017’den bu yana MIT Media Lab’de “Conformable Decoders” adlı araştırma grubunun başında yer alan Dağdeviren, insan vücudu ve doğadan enerji elde eden piezoelektrik sistemler üzerinde çalışıyor.

Çalışmaları arasında enerji hasadı, kalp-damar ya da beyin implantları, giyilebilir sağlık sensörleri ve ciltle bütünleşebilen elektronik sistemler bulunuyor. Özellikle kalbin hareketinden enerji üretebilen yumuşak piezoelektrik sistem geliştirmesi dikkat çekti.

Başarılarıyla adından söz ettiren Dağdeviren; MIT Technology Review 35 Innovator Under 35, Forbes 30 Under 30, Science and SciLife Prize, JCI’nin 10 Outstanding Young Persons of the World gibi önemli ödüllere layık görüldü.

Son olarak, giyilebilir ultrason yaması gibi yenilikçi cihazları tasarlayarak meme kanseri taraması gibi kritik sağlık uygulamalarına yönelik teknolojiler geliştirdi.