Doçentlik başvuru şartları değişti: İşte yeni kriterler... Akademisyenden ilk değerlendirmeler

Doçentlik başvuru şartları değişti: İşte yeni kriterler... Akademisyenden ilk değerlendirmeler

YÖK doçentlik kriterlerinin değiştiğini duyurdu. İşte yeni başvuru kriterleri.

Yüksek Öğretim Kurulu, Genel Kurul Kararları kapsamında doçentlik kriterlerini değiştirdi.

Yeni kriterleri buradan ulaşabilirsiniz.

Aziz Çelik'ten kriter değerlendirmesi

Prof. Dr. Aziz Çelik değişen doçentlik kriterlerini şöyle değerlendirdi:

"Doçentlik başvuru şartları değişmiş!

Yeni şartlar Mart 2024'ten itibaren uygulanacak.

SCIE veya SSCI kapsamındaki dergiler için Web of Science Quartile kategorisi dikkate alınmış.

Alan indeksleri karmaşası giderilmiş. ve TR Dizin makalelerinin puanı artmış.

Kitap ve kitap bölümü için WoS Book Citation Index referans alınmış. Bunun dışındaki kitap ve kitap bölümleri "diğer" şeklinde kategorize edilmiş.

Artık cılkı çıkan "uluslararası yayınevi" sorunu bir kurala ve endekse bağlanmış. Böylece hakemli makaleler ile kitap bölümleri arasındaki dengesizlik giderilmiş.

Yeni doçentlik kriterlerinde kitap editörlüğü için profesörlük ve üniversiteden izin koşulları çok saçma olmuş.

Bilimsel bir faaliyet için idari izin kadar saçma bir koşul olabilir mi? Bu açıkça bir sansürdür. Üniversite yönetimi beğenmediği bir derleme kitaba ve yayınevinde izin vermezse ne olacak? Bunu yapacak çok sayıda üniversite yönetimi olduğu malum!

Hem editörlük için neden profesörlük şartı? Bilimsel bir yayını sadece profesörler mi derleyebilir?

Çok daha kolay kriterlerle doçent ve profesör olanlar, yıllardır suistimal edilen kriterleri değiştirmeyenler bir günde doçentlik koşullarını asimetrik biçimde zorlaştırdılar.

Doçentlik kriterlerinde düzeltilmesi gereken ve suistimala yol açan pek çok husus var(dı): Kitap bölümlerinin ağırlığı, uluslararası yayınevi kriteri, bilimsel toplantı enflasyonu, alan endeksleri karmaşası, ölçüsüz çok yazarlılık gibi.

Ancak yeni kriterler oldukça sert ve zor bir geçiş öngörüyor. Bir dönem öncesiyle sonrası arasında ciddi adaletsizlik ve asimetri oluşuyor. Ekim 2023'te doçent olabileceklerin pek çoğunun Mart 2024'te doçent olması imkansız. Bu adil değil.

Geçiş süreci daha adil ve dengeli olmalıydı. Öncelik puanlamaya değil suistimali önleyecek bilimsel ve denetlenebilir kriterlere verilmeliydi."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum