Depremde 16 yakınını kaybeden Sadullah Ergin, Hatay'da dönüşümün neden yapılamadığını anlattı

Depremde 16 yakınını kaybeden Sadullah Ergin, Hatay'da dönüşümün neden yapılamadığını anlattı

Depremde 16 yakınını kaybeden DEVA Partili Sadullah Ergin "Neden Hatay bu kadar ağır hasar gördü? sorusuna "Burası fay hattı üzerinde bir şehir. Geçmişte biz kentsel dönüşüm için epeyce uğraştık" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Sadullah Ergin, depremde 16 akrabasını kaybetti. Aralarında kız kardeşi, eniştesi, yeğenleri, dayısının ve teyzesinin çocuklarının olduğu yakınları 6 katlı binanın enkazı altında kaldı. Enkaz kaldırma çalışmaları için 4 gün boyunca bekleyen Ergin, yaşadıklarını halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz'a anlattı.

"Neden Hatay bu kadar ağır hasar gördü? sorusuna "Burası fay hattı üzerinde bir şehir. Geçmişte biz kentsel dönüşüm için epeyce uğraştık. Birkaç etap kentsel dönüşüm alanlarını belirledik. Ama yerel yönetimlerle merkezi yönetim uyumlu çalışmadı. Dönüşümü yapamadılar maalesef" diye yanıt veren Ergin özetle şunları söyledi:

Dönüşüm neden yapılamadı?

"Dönüşüm yapılacak bölgelerde çok insan var. 100 metrekarelik arsası var, her seçimde üzerine bir kaçak kat çıkmış, dört kat yapmış, dört dairesi var. Siz ona kentsel dönüşümde sıhhi şartlarda yapılmış, sağlıklı oturabileceği bir konut verdiğiniz zaman dört daire veremeyeceksiniz. Vatandaş 'Dört daire ver' diyecek. O da mümkün değil. Dolayısıyla bir türlü yapılamadı.

Altınçay Mahallesi’nin imarını durdurmuştuk 2005 - 2006’da, orayı kentsel dönüşüm alanı ilan ettik. 'İmar yapılmasına müsaade etmeyelim' dedik, şerh konuldu ruhsatlara. O günkü şartlarda muhalefet 'Hükümet başınıza yıkacak evlerinizi' diye 2007 seçimi gelirken propaganda yaptı. Seçmen baskısına yerel yönetimler dayanamadı. Tekrar açtılar.

TOKİ bin konut yaptı. Dönüşüm için insanları ortaya yerleştirelim, mağdur olmasınlar (diye). Onlardan boşalacak yere başka gecekondu mahallesini taşıyacaktık. Böylece yedi sekiz etapta gecekondu bölgelerini tamamen sıhhi şartlarda oluşturmuş konutlara dönüştürmeyi planlamıştık. Bir bölgeye imar kısıtlaması getirdik. Oraya yeni yapı yapılmasın diye ama yerel siyasette insanlar dayanamadılar baskıya. TOKİ’nin tünel kalıp sistemiyle yaptığı konutlarda sorun yok.

Üç gün geç kalındı

İlk üç gün olaya vaziyet etmekte gerçekten geç kalındı. Bizim buraya iş makinası dördüncü gün gelebildi. AFAD’a kayıt yaptırdım, o kadar. Bize ne zaman sıra geliyorsa diye. Ama dün (Geçen perşembe) sabah artık, baktık ki… Üç gün geçti. Dün sabah geldi.

Vatandaşlar kazma - kürekle çıkardılar

Ondan önce vatandaşlar kazma kürekle çıkarabildikleri kadar çıkardılar. Ablamın kızı ve eşi dört çocuğunu kendi kayınbiraderleri kazma kürekle çıkarıp götürdü. Koordinasyon noktasında sorun olduğunu düşünüyorum. Bu gelen imkanlar koordine edilip doğru yerlere sevk edilip harekete geçirilemedi. Halen kentte tuvalet, telefon, elektrik, doğalgaz sorunu var. Akaryakıt yok.

(Asrın felaketi söylemi) 'Yüzyılın Afeti' diyor bir taraftan, bir taraftan yıkılan binaların müteahhitlerini topluyorsun. Maden yüzyılın afeti, kimse engelleyemezdi, müteahhitle niye uğraşıyorsun? O müteahhit kendi başına mı yaptı? Belediyede imar işleriyle uğraşanların dahli yok mu? Şehircilik Bakanlığı’nın taksiratı yok mu? Kimse kendi başına yapı yapamaz."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.