Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Cumhuriyet sonsuza dek yaşayacak!

Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yıldönümünü kutlu olsun!

Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yıldönümünü kutluyoruz.

Cumhuriyet dört yıl süren antiemperyalist bir savaşın sonunda kuruldu. 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden genç, dinamik, modern bir devlet ortaya çıktı.

Cumhuriyetin ilanından sonra, Türk toplum yaşamında büyük dönüşümler gerçekleştirilmiştir. Hilafetin tarihin derinliklerine gönderilişi, şeriat kurallarına dayalı eğitime son veriliş, mahalle mekteplerinin kapatılması ve laik ilkelere dayalı toplumsal devrimlerin gerçekleşmesi... Toplumun okuryazarlığına set vuran Arap harflerinin kaldırılması ve alfabe devriminin yapılması... Her birisi toplumsal dönüşümler sağlayan büyük devrimlerdir.

Atatürk, cumhuriyet modelini en ileri ve devrimci bir yönetim sistemi olarak görüyordu. Yüzyılların saltanatı devriliyor, halk iradesine dayalı Cumhuriyet kuruluyordu.

Yüzyıllar boyunca egemenliğin kaynağı olarak kabul edilen saltanatın kaldırılması, egemenliğin kayıtsız koşulsuz halkın eline geçmesi toplumsal yönden kuşkusuz çok büyük bir devrimdi. Atatürk 1933 yılında şöyle diyor: “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk; Cumhuriyet, on yaşını doldururken demokrasinin bütün gereklerini sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır.”

Cumhuriyet yönetim modeli hukuk devleti ilkelerine dayalı, demokrasiye geçişte önemli bir aşamadır.

75 YILLIK SÜREÇ 

Toplumsal bir gerçektir ki her devrim karşıdevrim sürecini de yaratır.

Türk toplumu son 75 yıldır çok partili siyasal sistemle yaşıyor ve yönetiliyor. Bu arada karşıdevrimciler de demokratik haklardan yararlanarak çok yol almış bulunuyorlar. Gerici akımlar, yeni Osmanlıcılar, halifelik yandaşları alternatif güç olarak varlıklarını sürdürüyorlar. İktidara gelen sağ partiler dinsel duyguları oy için kullanmakta birbirleriyle yarışıyorlar.

FETÖ hareketi bu konuda en çarpıcı örnektir. Bu dış kaynaklı hareket, aslında siyasal iktidarların destek ve yardımlarıyla kırk yıl içinde örgütlenerek askeri bir darbe yapabilecek kadar güçlenmiş, savaş uçaklarıyla Gazi Meclis’i bombalayacak kadar ileriye gitmişlerdi. Ancak başarılı olamadılar.

Bugünkü duruma gelince; cumhuriyet modeli çerçevesinde ve genel seçimlerin yapıldığı bir sistem içinde yetişen gençler, Atatürk’ün Aydınlanma ilkelerinin geçerli olduğu ve güçler ayrılığı ilkesine dayalı bir demokratik yönetim istiyor. Emeğin hakkını veren, yeteneğe dayalı bir iş dünyası istiyor. Hak, adalet ve hukuk devleti istiyor.

Atatürk ilkelerine ve çağdaşlaşmaya inanmış gençler, tüm zorluklara karşın laik Cumhuriyete karşı olan yeni Osmanlıcılık gibi hareket ve görüşlere, tarikatların devleti ele geçirmesine geçit vermeyecektir.

Atatürk Cumhuriyetini başta gençler olmak üzere Türk halkı koruyacaktır. Atatürk Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır...

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.