Bülent Arınç'tan Anlamlı Ziyaret: "Haberal Hoca Türkiye'nin Onurudur, Ona Büyük Haksızlık Yapıldı"
AK Parti'nin kurucularından, Türk siyasetinin sağduyulu ve vicdanlı sesi, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ziyaret ederek tarihe geçecek açıklamalarda bulundu. Arınç, "Haberal Hocamıza geçmişte büyük haksızlık yapılarak 4 yıl 4 ay yaşamı gasbedildi. Buna rağmen ülkesine küsmedi. Ayakta alkışlıyorum," dedi.
Bülent Arınç, Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören önceki dönem CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin’i ziyaret ettikten sonra, Prof. Dr. Mehmet Haberal ile çalışma ofisinde uzun ve samimi bir görüşme gerçekleştirdi. Arınç, Prof. Dr. Haberal’ın tıp alanındaki öncülüğünü ve uluslararası başarılarını hayranlıkla dile getirerek, “Haberal Hocamızın dünya çapındaki başarıları, sadece onun değil, Türkiye’nin de gururudur. Kendisinin vizyonu, Türkiye’nin bilimsel ve akademik alanda dünyaya açılan penceresidir,” diye konuştu.
“Ödülleri Vitrinlere Sığmıyor, Bütün Yatırımlarını Türkiye'ye Yaptı”
Prof. Dr. Haberal’ın adeta bir milli kütüphaneyi andıran, ödüller ve eserlerle dolu çalışma ofisini gezen ve Haberal’dan çalışmaları hakkında bilgi alan Arınç, hayranlığını gizleyemedi:
“Haberal Hocamız, Dünya Organ Nakli Derneği’nin seçilmiş ilk Müslüman başkanıdır. Ödülleri vitrinlere sığmıyor. Merhum İhsan Doğramacı Hacettepe ve Bilkent’i kurduysa, Mehmet Hoca da 50 bin nüfuslu Başkent Üniversitesi’ni kurdu. Binlerce öğrenci yetiştiriyor, insanlara şifa dağıtıyor. Uğradığı bütün haksızlıklara rağmen bütün yatırımlarını Türkiye’ye yapmış olması, ilerlemiş yaşına rağmen 7/24 ülkemize hizmet etmesi, onun yerli ve milli duruşunun ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor.”
“Haberal Hocaya Yapılan Haksızlıkları Düşündükçe Neredeyse Ağlayacaktım”
Ziyaretin en dokunaklı anları ise Bülent Arınç’ın, Prof. Dr. Haberal’ın yaşadığı büyük haksızlığa değindiği anlar oldu. Vicdanların sesi olarak bilinen Arınç, o süreci anlatırken duygusal anlar yaşadı:
“Haberal Hocaya yapılan haksızlıkları aklıma getirdikçe neredeyse ağlayacaktım. Buna rağmen hiçbir zaman dünyada ülkemizin aleyhine tek bir söz ettirmedi.”
Arınç, bu duruşu unutulmaz bir anıyla örneklendirdi: “Dünya Tıp Birliği Başkanlığı’nı yürütüyordu ve kongrenin 2010’da Türkiye’de yapılmasını sağlamıştı. Hem de bu süreci cezaevinden yönetti. 2009’da dünya bilim otoriteleri, ‘Madem Türkiye, Mehmet Haberal’a bunu yaptı, bu kongre Türkiye’de yapılmaz,’ dedi. Haberal Hoca oradan cevap verdi: ‘Ben sizin ülkelerinizin içişlerine karışıyor muyum? Bu benim ülkemin içişleri, sizi ilgilendirmez. Kongrenin sorumlusu benim ve kongre İstanbul'da yapılacaktır.’ Şu güzelliğe, şu asalete bakınız!”
Arınç, konuşmasını şu çarpıcı sözlerle sürdürdü: “Uğradığı haksızlığın yüzde birine maruz kalan biri, ‘Lanet olsun böyle memlekete,’ der, her şeyini satar gider, istediği ülkede el üstünde yaşar. Haberal Hoca ise, ‘Buraya konulacağımı rüyamda görsem inanmazdım ama buraya konuldum diye memleketime küsecek değilim. Ne mutlu bizlere ki ülkemiz var. Görevimiz bu ülkeye sahip çıkmaktır,’ diyor. İşte böyle bir bilim insanına bu haksızlıklar yapıldı.”
“Önemli Olan Bu Ülkenin Varlığıdır, Mesele Budur”
Ziyaretin sonunda söz alan Prof. Dr. Mehmet Haberal ise Bülent Arınç’a nazik ziyareti için teşekkür ederek, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Odasında bulunan, Atatürk’e verilen idam fermanının orijinal belgesini gösteren Haberal, 1993 yılında Ankara’nın bir hafriyat deposu olan alana, bugün 6 milyon ağacı barındıran Başkent Üniversitesi’ni nasıl kurduğunu anlattı. Prof. Dr. Haberal, tüm bu başarıların ardındaki felsefeyi şu sözlerle özetledi:
“İyi ki bu ülkemiz var. Bu ülkeyi kuran Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve aziz şehitlerimize minnettarız. Bizlerin görevi, bu ülkeye sahip çıkmak, eserler kazandırmaktır. Yaşamım boyunca tek bir hedefim oldu: Ülkemizi nasıl yükseltiriz? Görevimiz Ay-Yıldızlı bayrağımızı dünyanın en tepesinde dalgalandırmaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hepimizin görevi budur. Önemli olan bu ülkenin varlığıdır. Mesele budur, başka bir şey değil.”
Bu anlamlı ziyaret, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın sadece bir tıp duayeni değil, aynı zamanda sarsılmaz bir vatansever ve büyük bir devlet insanı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.