Biri kayaları delerek ormanı yeşertti, diğeri millete ait ormanı betona boğdu.

Biri kayaları delerek ormanı yeşertti, diğeri millete ait ormanı betona boğdu.

Türkiye’nin bilim dünyasında önemli bir yeri olan Prof. Dr. Mehmet Haberal, 1993 yılında Ankara’nın adeta hafriyat döküm alanı olan Bağlıca’da Başkent Üniversitesi’ni kurdu. Tek bir bodur ağacın zor bulunduğu bu arazi, onun vizyonuyla bugün altı milyon ağacın yeşerdiği örnek bir eğitim yuvasına dönüştü. Başkent Üniversitesi bugün yalnızca akademik başarılarıyla değil, yeşil kampüsüyle de örnek gösterilen üniversitelerimizin başında geliyor.

Türkiye’nin bilim dünyasında önemli bir yeri olan Prof. Dr. Mehmet Haberal, 1993 yılında Ankara’nın adeta hafriyat döküm alanı olan Bağlıca’da Başkent Üniversitesi’ni kurdu. Tek bir bodur ağacın zor bulunduğu bu arazi, onun vizyonuyla bugün altı milyon ağacın yeşerdiği örnek bir eğitim yuvasına dönüştü. Başkent Üniversitesi bugün yalnızca akademik başarılarıyla değil, yeşil kampüsüyle de örnek gösterilen üniversitelerimizin başında geliyor.

88e553fe-747d-447e-bb5b-d81b40235b0e.jpeg

Öte yandan, eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın icraatları kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor. Atatürk’ün halka armağan ettiği, aynı zamanda SİT alanı statüsünde olan Atatürk Orman Çiftliği’ndeki (AOÇ) 403 dönümlük arazi, Medipol Üniversitesi’ne 30 yıllığına yalnızca 38 milyon liraya tahsis edildi. Tahsis edilen bu alanda şimdiden inşaatlar yükselmeye başladı. İnşaat tamamlandığında, ormanın yerini kampüs alacak.

 

Kamuoyunda süren bu tartışmaların ortasında, oldukça dikkat çekici belgeler ortaya çıktı. Başkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. Haberal’ın, 2003 yılında dönemin Orman Bakanı Osman Pepe’nin talebi üzerine AOÇ’deki 80. Yıl Hatıra Ormanı’nın ağaçlandırılması için tam 500 milyar lira (eski para ile) bağışta bulunduğu ortaya çıktı. Bakan Pepe’nin Prof. Dr. Haberal’a hitaben söylediği şu sözler arşivlerde yerini almıştı:

 

“Sayın Haberal, Atatürk Orman Çiftliği’nde bulunan 80. Yıl Hatıra Ormanı’nın ağaçlandırma çalışmaları için altı trilyon liraya ihtiyacımız var. Bu önemli proje için Başkent Üniversitesi’ne yakışır bir destek bekliyorum.”

 

Prof. Dr. Haberal da bu çağrıya kayıtsız kalmadı ve 30 Ekim 2003’te, ormanlaştırma çalışmalarına katkı için Bakanlığa tam 500 milyar lira bağışladı.

53e3c865-3132-4274-9267-bb84c611e1d8.jpeg

Şimdi ise ne yazık ki, o dönem yapılan bağışlarla dikilen ağaçlar kesiliyor, yerine bir üniversite kampüsü inşa ediliyor. Türkiye’nin gözbebeği olması gereken bir alan, hızla betona gömülüyor.

 

Bir yanda Prof. Dr. Haberal tek bir ağacı olan bozkırdan orman yaratan, öte yanda, yıllarca Sağlık Bakanlığı yapmış Dr. Fahrettin Koca, Atatürk’ün mirasını, üstelik hayırseverlerin katkılarıyla yeşermiş bir ormanı yok ederek kendi üniversitesine kampüs inşa ediyor. Aradaki fark işte tam da burada ortaya çıkıyor.

3060bf7a-462c-4838-b28b-c4a47eb73b37.jpeg

Bugün AOÇ arazisinin tam 22.428 dekarı, kamu kurumlarına ve özel kuruluşlara satılmış durumda. AK Parti iktidarı döneminde rantın merkezi haline gelen bu alan, 2012 yılında 1 milyar 370 milyon liraya mal olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na, Melih Gökçek döneminde 801 milyon dolarlık hüsrana dönüşen Ankapark’a, ABD Büyükelçiliği’ne ve 4.2 kilometre uzunluğundaki bulvara ev sahipliği yaptı. Şimdi de 403 dönümlük alan, Medipol Üniversitesi’ne tahsis edildi.

 

Tarih, kim ne yaptıysa yazacak. Biri ormanı yeşertti, diğeri betonla boğdu.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.