Bir Kadının Hayatta Kalma Mücadelesi: İlayda’nın Hikayesi
Türkiye’de kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı, kadınların her an ölüm korkusuyla yaşadığı bir dönemde İlayda’nın hikayesi, bu karanlık tabloyu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hayatta kalma mücadelesi veren İlayda, sosyal medyada başlattığı çığlıkla sesini duyurmaya çalışıyor. Bugün, onu ve onun gibi binlerce kadını yalnız bırakmamak için biz de buradayız.
Türkiye’de kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı, kadınların her an ölüm korkusuyla yaşadığı bir dönemde İlayda’nın hikayesi, bu karanlık tabloyu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hayatta kalma mücadelesi veren İlayda, sosyal medyada başlattığı çığlıkla sesini duyurmaya çalışıyor. Bugün, onu ve onun gibi binlerce kadını yalnız bırakmamak için biz de buradayız.
Küçük Bir Şehirde Büyük Bir Mücadele
İlayda, küçük bir şehirde yaşayan bir anne. Şiddet gördüğü evliliğinden boşanmak istiyor ancak bu süreçte yaşadığı tehditler, onun ve çocuğunun hayatını tehlikeye atıyor. Boşanma aşamasındaki eşi tarafından defalarca kez ölümle tehdit edilen İlayda, silahlı saldırı korkusuyla yaşıyor. Çocuğu tam 12 gün boyunca kaçırıldı ve bu süre zarfında yalnız başına mücadele ederek oğlunu bulmaya çalıştı. Babası vurulan ve ailesi de tehdit edilen İlayda, her adımda korku dolu bir çevreyle karşı karşıya kaldı.
İlayda’nın sözleri, yaşadığı dehşeti tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor:
"Kimsesiz değilim ama yalnız bırakıldım. Öldürülmek istemiyorum. Sadece çocuğumla birlikte güvenli bir hayat istiyorum."
Yetkililere ve Kamuoyuna Çağrı
Boşanma aşamasında olduğu eşinin, çevresine korku salan biri olduğunu belirten İlayda, yaşadığı şehirde kimsenin bu olayı sorgulamak veya araştırmak istemediğini dile getiriyor. Ancak, haklarını aramaktan ve sesini duyurmaktan vazgeçmiyor.
Bir haber kanalına katılarak yaşadıklarını anlattı ve orada söylediği şu sözler, herkesin hafızasına kazındı:
"Bu platforma çıkmak benim için çok zordu ama ölmek istemediğim için buradayım. Bir anne olarak, çocuğum için her şeyi göze aldım. Ancak bu süreçte destek bulmakta zorlandım. Kimse konuşmak istemiyor. Ama ben konuşacağım, çünkü yaşadıklarım binlerce kadının yaşadığı bir gerçek."
Kadınların Mücadelesi Görünür Olmalı
İlayda’nın hikayesi, sadece bir bireyin değil, Türkiye’de şiddet gören ve ölümle burun buruna yaşayan binlerce kadının hikayesidir. Kadın cinayetlerinin ve şiddetin önlenmesi için toplumun her kesiminin bir araya gelmesi gerektiğini bir kez daha gösteriyor.
Şimdi sosyal medya üzerinden de sesini duyuran İlayda, yetkililere ve kamuoyuna şu çağrıyı yapıyor:
"Ben sadece yaşamak istiyorum. Çocuğumla birlikte güvenli bir hayat sürmek istiyorum. Lütfen artık kadınların sesini duyun. Ben ölmek istemiyorum."
Ne Yapılmalı?
İlayda’nın mücadelesi, kadınların yalnız olmadığını göstermek için bir fırsat. Kadına yönelik şiddetle mücadelede daha etkin politikalar geliştirilmeli, hukuki süreçler hızlandırılmalı ve koruma önlemleri titizlikle uygulanmalı. İlayda gibi kadınlar, yalnızca destek değil, aynı zamanda adalet bekliyor.
Bizler de bu haberle, İlayda’nın ve onun gibi kadınların sesini duyurmayı, onların yalnız olmadığını göstermeyi amaçlıyoruz. Herkesin duyarlı olması ve bu mücadeleye omuz vermesi gerekiyor. Çünkü İlayda yalnız değil; toplum olarak onun arkasında durmalı ve birlikte mücadele etmeliyiz.
#İlaydaYalnızDeğil | #İlaydaYaSesVerin
Gizem Yıldırım
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.