Bedri Baykam yazdı: CHP’yi 100 yıldır hazmedemeyenler!

Bedri Baykam yazdı: CHP’yi 100 yıldır hazmedemeyenler!

Sanatçı, ressam ve yazar Bedri Baykam, Cumhuriyet'teki köşesinde "CHP’yi 100 yıldır hazmedemeyenler!" başlıklı yazısını kaleme aldı.

Bedri Baykam'ın Cumhuriyet'teki yazısı şöyle:

Fethi Heper vefat etmiş. Galiba hiç tanışmadık ama emin olamıyorum. Uzaktan saygı duyduğum güzel bir insandı. Çocukluğumda hayran olduğum Eskişehirspor’un Anadolu yıldızı, efsane golcüsü. Daha sonra zaman içinde iktisadi ve ticari ilimler dalında aydın bir profesör. Mekânı cennet olsun. Ben tam bu sözleri yazarken, içinde olduğum tren Eskişehir’de durdu! Kendisi için ayağa kalktım. Vefat ilanındaki fotoğraflarda gördüğüm, eski Türkiye’nin güzel yüzünden kesitlerdi. Yok olması için her şey yapılan o güzelim eski Türkiye.

HÜDA PAR sözde “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” yapıyor, ama ulus devleti ilk yüzyıl üzerinden doğrudan suçlu ilan edip kendi emelleri için bir tehdit olarak görüyor, açık veya sinsi propagandalar yürütüyor. Üniter Cumhuriyetimiz, onlar için hızla kurtulunması gereken bir ayak bağı. Cumhur İttifakı’na dahil olmak, onlara bu yıkıcı propagandaları yapma meşruiyeti vermiş oldu, öyle mi? Ulus devlet dedikleri işte bizim eski Türkiye’miz, Atatürk’ün, İnönü’nün, Demirel’in, Ecevit’in, hatta Özal’ın Türkiye’si! Kavgalarıyla, sağı-solu ve hatta koalisyonlarıyla, umutlarıyla, siyasal hiciv ustası televizyon meddahlarıyla bizim Türkiye’miz!

Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk’ün önce ordusunun, ardından partisinin gücüyle kurulan olağanüstü bir devlet. Şu anda yalnız üniter devlet değil, Atatürk’ün en büyük mirası da tehdit altında. Konu yalnız İBB’yi geri almak veya İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını durdurma çabası değil artık. Konu, 100 yıldır süren bir hesaplaşma, yobazların, bölücü Kürtlerin, tarikatların bir türlü hazmedemedikleri Cumhuriyet Halk Fırkası’na karşı duydukları bitmez tükenmez kin. İşte bu nedenlerle İmamoğlu büyük kuşatma altında.

ŞU ZAMANDA İMAMOĞLU İLE HESAPLAŞMAYA KALKIŞAN CHP’LİLER VAR!

İster çok güçlü gördükleri için ister kendisini hâlâ CHP kökenli olarak göremediklerinden, kendilerini İmamoğlu’na karşı CHP’nin içinde bir duruş sergilemeye mecbur hissedenler, bilsinler ki böyle bir eylem için daha kötü bir zamanlama olamazdı!

Ne yazık ki CHP kurultayının bir dava konusu yapılabilmesinin kaynağı Kemal Kılıçdaroğlu. Kurultayı kaybetmeyi bir türlü hazmedemedi. 80 yaşını devirmiş, genel başkanlığı sürecinde girdiği bütün seçimleri kaybetmiş ve en sonunda parti içinde de seçimi kaybetmiş bir insan, neden artık bilge bir sükûnet dönemine girip, hatırat yazıp dinlenmeyi seçmez? Adalet yürüyüşünde o kadar alkışladığım, “Ekmek için Ekmeleddin kampanyasından dolayı ise ömür boyu anlayamayacağım bu değerli insan, artık yeni maceralar arayışından vazgeçmeli. İktidarı arayıp da bulamadığı şekilde ödüllendiriyor adeta.

Neyse ki CHP’de kaynatılmaya çalışılan kazanlara rağmen, aklı başında bir omurga da var. 21 belediye başkanı ve 81 il başkanı İmamoğlu’nun adaylığına desteklerini açıkladılar. Yıllardır bu sütunları yazarken hiçbir zaman gücün esiri olmadım. İzledikleri siyasetle hiç anlaşamadığımda ve sosyal demokrat bütünlüğe zarar verdiklerini düşündüğümde rahmetli Baykal veya Kılıçdaroğlu’na da en sert şekilde karşı çıktım ve hatta bazı dönemlerde istifaya davet ettim. Fakat şu anda, Özgür Özel ve İmamoğlu’nun son derece dik durduklarını ve muhalif kitleleri büyük ölçüde temsil ettiklerini görüyorum. Peki demokrasi konusunda, Demokratik Dijital Devrim Tüzüğü’nde ortaya koyduğumuz talepler karşılık buldu mu? Genel aday saptamalarında, istediğimiz oranlarda seçilen isimlere yansımadı. Belki başka eleştiriler de getirilebilir, örneğin Erdoğan ile yürütülen uzlaşma görüşmelerinin kimi muhaliflerin beklediği gibi ters tepmesi... Ama bir tek şey kesin, Özel çok çalışkan, dik duruyor ve cesur. Ayrıca cumhurbaşkanı adayı olmak istemediğini defalarca gerekçeleriyle açıkladı.

DARBELERDEN ŞİKÂYET EDENLER, DEMOKRASİYİ KORUYORLAR MI DERSİNİZ?

İktidar ne yapacağını bilemez bir konumda, stratejik odak gördüğü her noktaya doğru “Yok artık!” dedirten hamleler yapıyor. Ümit Özdağ Silivri’de hücrede; Can Atalay, Osman KavalaÇiğdem Mater ve diğerleri ne yazık ki demokrasi nöbeti tutmaya devam ediyorlar. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş üç haftadır hapishanede, onca başka değerli gazetecimiz açılan davalarla topun ağzında! Türkiye’de ekonominin yüzde seksenini çeviren TÜSİAD bile soruşturma altında ve ben bu satırları yazarken Ömer Aras ile Orhan Turan’ın gözaltına alındıkları haberi geldi. Mesela onlara yanıtın sert bir şekilde iktidarın zirvesinden geleceğini sanıyordum, başsavcıdan değil. Herhalde RTÜK başkanının habercilere söylediği “kasvetli değil, yalnız pembe haberler yayın” mealindeki sözleri ciddiye almamız gerekecek! Mesela yandaş medya öyle yapıyor: Van’a, Batman’a, Siirt’e kayyum atanmışsa onları gazetede ataması yeni çıkan valiler şeklinde sunuyorlar. Kendi aralarında nasıl konuşuyorlar, vallahi merak ediyorum.

Özgür Özel, bütün bu yaşananlar ve İmamoğlu’nun durumu için “Sivil darbe yapılıyor” demiş. Herkesin, ama özellikle sürekli olarak yakın tarihimizde yaşanmış askeri müdahalelerden söz etmeyi seven siyasilerin, tutarlı olabilmek adına, darbesiz dönemlerde de demokrasiyi tüm zerreleri ile yaşatmaktan sorumlu olduklarını, aksi takdirde hiçbir inandırıcılıklarının kalmayacağını anlamaları lazım.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.