Bahçeli'nin danışmanından "devlet içinde yeni paralel yapı" uyarısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin danışmanı ve Türkgün Gazetesi’nin başyazarı Yıldıray Çiçek, “yeni bir paralel yapının izleri” başlıklı yazısında açıklamalarda bulundu. Çiçek, 15 Temmuz darbe girişimine atıf yaparak, “Devlet yönetiminde ders ve tecrübe olmadıysa daha ne olması lazımdır?” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin danışmanı ve Türkgün Gazetesi’nin başyazarı Yıldıray Çiçek, “yeni bir paralel yapının izleri” başlıklı yazısında açıklamalarda bulundu. Çiçek, 15 Temmuz darbe girişimine atıf yaparak, “Devlet yönetiminde ders ve tecrübe olmadıysa daha ne olması lazımdır?” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin uyarısı
Çiçek, yazısında Bahçeli’nin devlet yönetimindeki yaklaşımını aktararak, “Onun bir uyarısı varsa mutlaka bildiği vardır; bir çağrısı varsa mutlaka gördüğü vardır” ifadelerini kullandı. Bahçeli’nin geçmişte PKK’dan FETÖ’ye, Kıbrıs’tan Azerbaycan’a, ABD ve AB’den Arap Baharı ve İsrail’e kadar birçok konuda yaptığı uyarıların gerçekleştiğini hatırlattı.
Bahçeli’nin bu kez suç oranlarındaki artışa ve çocuk odaklı tehditlere işaret ederek, şu sözleri dile getirdiğini aktardı:
“Milleti ve devleti buhrana sürüklemek, geleceğimize ipotek koymak isteyen FETÖ terör örgütünün en mahrem alanlara kadar nasıl sirayet ettiği bilinmektedir. Bu itibarla; suç, suçlu, suçluluk ve cezalandırma karmaşasını kaos üretmek maksadıyla istismar eden ‘yeni bir paralel yapının’ milli bünyemize sızmış olup olmadığını derhal sorgulamak gerekmektedir.”
“Milli kadrolara ihtiyaç var”
Çiçek, yazısında Türkiye’nin içten kaosa sürüklenmek istendiği yönünde ifadeler bulunduğunu belirtti. Güvenlikten sorumlu kişilerin milli şuur ve hassasiyet taşıyan kadrolar arasından seçilmesi gerektiğini vurguladı. Aksi durumda devletin en kritik alanlarına farklı ülkelerin hesabına çalışanların ya da örgüt bağlantılı kişilerin sızabileceğini, bunun da 15 Temmuz benzeri girişimlere yol açabileceğini ifade etti.
“Uyarı ihmal edilemez”
Çiçek, Bahçeli’nin uyarısının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek şunları yazdı:
“TSK, Emniyet ve istihbarat, milletimizin güvenliğini korumada en hayati alanlardır. Türk milletinin varlığını, güvenliğini ve geleceğini esas almayan; bedeni burada, ruhu ise başka yerde olan hiç kimse bu kritik alanlarda barındırılmamalı, bu hayati alanda asla etki ve yetki sahibi kılınmamalıdır. 15 Temmuz hain darbe girişimi devlet yönetiminde ders ve tecrübe olmadıysa daha ne olması lazımdır?”
Yazının tamamı şöyle:
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli; davasındaki her adımda ve memleket meselelerine gösterdiği her yaklaşımda, “Göz odur ki dağın arkasını göre, akıl odur ki başa geleceği bile” sözünü devlet adamlığı duruşunun temel felsefesi edinmiştir. Onun bir uyarısı varsa mutlaka bildiği vardır; bir çağrısı varsa mutlaka gördüğü vardır. Ve nitekim, bildiğinde de gördüğünde de tarih onu hep haklı çıkarmıştır.
Tarihe şöyle bir göz atın: PKK’dan FETÖ’ye, Kıbrıs’tan Azerbaycan’a, ABD’den AB’ye, Irak’tan BOP’a, Arap Baharı’ndan İsrail’e kadar Türkiye’yi, bölgemizi ve dünyayı doğrudan ilgilendiren meselelerde yaptığı her değerlendirme ve uyarı, birer birer gerçekleşmiştir.
Geçtiğimiz günlerde ise Sayın Bahçeli, bu kez “çocuk” odaklı ve genel olarak suç oranlarındaki artış bağlamında Türkiye’yi yeni bir tehlike karşısında şöyle uyarmıştır:
“Milleti ve devleti buhrana sürüklemek, geleceğimize ipotek koymak isteyen FETÖ terör örgütünün en mahrem alanlara kadar nasıl sirayet ettiği bilinmektedir.
Bu itibarla; suç, suçlu, suçluluk ve cezalandırma karmaşasını kaos üretmek maksadıyla istismar eden ‘yeni bir paralel yapının’ milli bünyemize sızmış olup olmadığını derhal sorgulamak gerekmektedir.”
Türkiye’yi içten, asayişsizlik üzerinden bir kaosa sürüklemeye çalışan bir sistemin kurulmakta olduğu yönünde ciddi izlenimler mevcuttur. Hedef ülke olarak seçilen yerlerde, emperyalizmin laboratuvarında bu tür senaryolar her zaman hazır bekler. Türkiye’nin hedef ülke olduğu düşünüldüğünde, Sayın Devlet Bahçeli’nin “yeni bir paralel yapının izleri”ne dikkat çekmesi ne tesadüf ne de yersiz bir endişedir.
Bu nedenle ülke güvenliği her alanda titizlikle sağlanmalı; Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu kişiler milli şuura, mücadele azmine ve hassasiyete sahip isimler arasından seçilmelidir.
“Milli güvenlik” ancak bu nitelikteki kadrolarla korunabilir.
Bu kadrolara karşı da her zaman vefalı olunmalı, onların mücadele motivasyonunu güçlendiren bir hassasiyet özenle gösterilmelidir.
Aksi hâlde, devletin en hassas hücrelerine başka ülkelerin hesabına çalışanlar ya da terör örgütleriyle bağlantılı kişiler sızarsa, 15 Temmuz benzeri darbe girişimleri ve toplumun huzurunu, güvenliğini tehdit eden kaos senaryoları kaçınılmaz olur.
Bölgemizde bitmek bilmeyen ABD’nin emperyalist oyunları ve İsrail’in Ortadoğu’yu büyük bir kaosa sürükleyen, Türkiye’yi de hedef alan pervasızlıkları sürerken; devlet yapısı içinde hiç kimse, kendi saplantıları, takıntıları yahut birilerinin hücresel hesapları uğruna ülkenin milli kadro genetiğini değiştirmeye kalkışmamalıdır. Çünkü Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar ve karşı karşıya olduğu tehlikeler, milli güvenlik kuşağını güçlendirmek için milli kadrolara her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Yaşananlar ve yaşatılanlar ortadayken, Sayın Devlet Bahçeli’nin “yeni bir paralel yapının izleri” uyarısı ihmal edilemez.
TSK, Emniyet ve istihbarat, milletimizin güvenliğini korumada en hayati alanlardır.
Türk milletinin varlığını, güvenliğini ve geleceğini esas almayan; bedeni burada, ruhu ise başka yerde olan hiç kimse bu kritik alanlarda barındırılmamalı, bu hayati alanda asla etki ve yetki sahibi kılınmamalıdır. 15 Temmuz hain darbe girişimi devlet yönetiminde ders ve tecrübe olmadıysa daha ne olması lazımdır?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz sonrası oluşturduğu “milli güç birliğini” bozma üzerine hesaplar yapılıyor, oyunlar kuruluyor. Bu aynı zamanda Türkiye üzerinde oyun oynama hevesidir. Oyun oynayanlara ve hücresel hesap yapanlara dikkat edelim. Ne demişler; dikkat etmeyen, görmeyen gibidir…
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.