MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim ayında yaptığı açıklamaların ardından kamuoyunda tartışılmaya başlanan yeni süreç, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma ve örgütün feshi” çağrılarıyla yeni bir aşamaya geçmişti. PKK, Cuma günü yaptığı açıklamada kongrenin düzenlendiğini, sonuçların yakın zamanda açıklanacağını duyurdu.

Yeni sürecin en önemli isimlerinden olan Sırrı Süreyya Önder’in 3 Mayıs’ta hayatını kaybetmesi ve Nisan ayı başında aracında düzenek bulunması süreçte yaşananları tartışmaya açtı.

Sırrı Süreyya Önder'le son görüşmesini aktardı

Nefes yazarı Aytunç Erkin, köşesinde 3 Mayıs’ta hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’le 27 Şubat–2 Mart arasında yaptığı görüşmeleri aktardı. Erkin, Önder’in “İlk süreç döneminde devlet de acemiydi, diğer taraf da. Bugün ise 15 yıllık bir deneyim var” sözleriyle mevcut görüşmelerin geçmişe göre daha olgun yürüdüğünü yazdı.

Önder’in, Kandil, Suriye’nin kuzeyi ve Avrupa’yla iki buçuk ay süren temasların “propaganda yapılmadan” yürütüldüğünü belirttiğini; görüşmelerin “Öcalan’a aktarıldığını” vurguladığını kaydetti.

Süreci kimler yürütüyor?

Erkin, bu süreçte uluslararası “üçüncü göz” olup olmadığını sorduğunda Önder’in “Kesinlikle hiçbir üçüncü göz yok, Ankara merkezli. Bir tarafta İmralı heyeti, bir tarafta MİT Başkanı İbrahim Kalın ve AKP’den üst düzey bir yetkili var” dediğini aktardı.

Önder’in ayrıca “Bu süreci dar bir siyasi alana hapsetmek doğru olmazdı; işi hamasetinden arındırdığında yüzlerce Gazze olma potansiyeli taşıyor. Bir aklıselim gerekiyordu, o da Bahçeli oldu” ifadelerini kullandığını yazdı.