Ayşe Barım hakkında 30 yıla kadar hapis cezası istendi
Ayşe Barım hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" iddiasıyla 30 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
Menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı soruşturmasında tutuklanmıştı.
Ayşe Barım hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
İddianamede, Ayşe Barım ile Gezi Parkı olaylarıyla ilişkili davalardan hüküm giyen Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile aynı davaların firari sanığın Mehmet Ali Alabora arasındaki yoğun iletişimin detaylarına yer verildi.
Barım, Mater, Kavala ve Alabora arasındaki telefon konuşması kayıtları, mesaj kayıtları ve HTS kayıtlarının yer aldığı iddianamede, Barım'ın Twitter (X) üzerinden sanatçılar yönlendirdiğine de yer verildi. İddianamede Barım'ın kendi ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında, sürecin etkili bir parçası olarak en çok kullanılan etiketlerden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı isimli hashtagleri paylaşmalarını sağladığı ve bu paylaşımları kendi ajansının kurumsal hesabından yeniden yayınlayarak sanatçılar adına katılımı artırmak suretiyle destekleyerek olayların yayılmasını sağladığı belirtildi.
"Sanatçıların bilinçli şekilde organize hareket etmeleri sağlandı"
Barım'ın sürecin yayılarak derinleştirilmesine yönelik olarak sanatçıları yönlendirdiğinin belirtildiği iddianamede, kendi ajansına bağlı sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı'nda buluşmalarını sağladığının HTS kayıtları ve arama-aranma kayıtları ile sabit olduğu belirtildi. Barım'ın yönlendirmesi ile Gezi Parkı'nda buluşan sanatçıların burada megafon ile bildiri okuduklarına da iddianamede yer verildi. Gezi Parkı sürecinde gösterilerin toplum refleksi ile bir anda oluştuğuna dair kanaat oluşturulmaya çalışıldığının belirtildiği iddianamede, olayın sosyal medyada yayılış biçimi incelendiğinde olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan Ayşe Barım ve kendisine ait ajansa bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında olayın yayılmasını sağlamak adına etkili bir şekilde seçilen slogan ve imgelerin paylaşıldığı belirtildi. Bu paylaşımlarla olayın kitlesel şekilde yayılımının sağlandığına vurgu yapılan iddianamede, sanatçıların Barım tarafından bilinçli bir şekilde organize bir şekilde hareket etmelerinin sağlandığının HTS kayıtları ile sabit olduğu belirtildi.
"Silahlı terör örgütleri ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandı"
Barım'ın Gezi Parkı olaylarının yurt içinde ve dışında kitlelere duyurulması konusunda rol oynadığına vurgu yapılan iddianamede, "cebir ve şiddet unsurunun sağlanması ile oluşan karmaşada her an eylem yapmaya müsait olan PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi yasa dışı silahlı terör örgütleri ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandığı" belirtildi. İddianamede, toplumu ve devleti kaos ortamına sokarak tüm bu grupların koordineli şekilde hareket etmesine imkan sağlandığı vurgulanarak, örgüt üyeleri ile marjinal grupların yandaşlarının Gezi Parkı eylemlerine çekilerek mevcut hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik cebir ve şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesi ile 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmeye imkan sağlandığı' iddia edildi.
Ayrıca Ayşe Barım'ın, Gezi Parkı ana davası faillerinden olan Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile doğrudan irtibatlı olmasıyla birlikte, kendisinin de irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiğinin belirtildiği iddianamede, Barım'ın karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğunun toplanan delillerden açıkça anlaşıldığı vurgulandı. Gezi Parkı olaylarının asıl failleri olan Mehmet Ali Alabora, Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile Ayşe Barım'ın daha önce hiç irtibat kurmadığı, ancak Gezi Parkı olayları sırasında Mehmet Ali Alabora ile 3 kez, Osman Kavala ile 39 kez, Çiğdem Mater ile 14 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilen iddianamede Barım'ın, sanatçılar camiası adına sahada aktif planlama, organizasyon ve eylem yönlendirmeleri ile kendisine bağlı sanatçıları etkin bir şekilde kullanarak sahaya yönlendirmek suretiyle yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırdığının anlaşıldığı belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Barım'ın 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım' suçunu işlediğine kanaat getirildiğini belirterek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.