AYM'den Gezi eylemleri kararı: 'Eziyet yasağı ihlal edildi'
AYM, Gezi eylemleri sırasında polis müdahalesiyle yaralanan E.A.A.'nın başvurusunu karara bağladı. Eziyet yasağının ihlal edildiğini belirten mahkeme zamanaşımı nedeniyle yeniden soruşturma kararı vermedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Parkı eylemleri sırasında kolluk görevlilerinin müdahalesi sonucu yaralandığını belirten E.A.A.’nın yaptığı bireysel başvuruda, "eziyet yasağı"nın usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Ancak dava zamanaşımı nedeniyle yeniden soruşturma yapılmasına hükmedilmedi. Karar, 20 Mart 2025 tarihinde oy çokluğuyla alındı.
Adli Tıp raporuna rağmen dosya kapatıldı
T24'te yer alan habere göre, başvurucu E.A.A., 2 Haziran 2013 tarihinde Ankara’daki Gezi Parkı protestolarına katıldığını ve kolluk kuvvetlerinin müdahalesi sırasında yaralandığını belirterek şikâyette bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Haziran 2013’te soruşturma başlattı. Adlî Tıp Kurumu’nun 2015 tarihli raporunda, başvurucunun basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı belirtildi. Ancak Başsavcılık, 12 Mart 2015’te kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
AYM’nin ilk kararının ardından dosya yeniden açıldı
Bu karar üzerine başvurucu, 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Mahkeme, 16 Ocak 2020 tarihinde verdiği kararda, eziyet yasağının maddi ve usul boyutları ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Karar doğrultusunda, dosya yeniden soruşturma yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Zamanaşımı nedeniyle dosya ikinci kez kapatıldı
Başsavcılık, 23 Haziran 2021 tarihinde soruşturmanın yeniden başlatılması için Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurdu ve hâkimlik, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin önceki kararı kaldırdı. Ancak 13 Eylül 2021’de Başsavcılık, dava zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek yeniden kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu karara yapılan itiraz da Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedildi.
‘Eziyet yasağı ihlal edildi’
Başvurucu, 5 Temmuz 2022 tarihinde ikinci kez AYM’ye başvurdu. Mahkeme, yeniden yürütülen soruşturmanın etkili olmadığını ve zamanaşımı nedeniyle sonlandırılmasının, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan eziyet yasağının usul boyutunu ihlal ettiğine karar verdi.
Mahkeme kararında şu değerlendirmeye yer verildi:
“Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı Başsavcılığa 25/2/2020 tarihli yazı ile bildirilmesine rağmen Başsavcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması amacıyla Hâkimliğe başvurmak için yaklaşık 1 yıl 4 ay beklediği, bu süre içinde ise kolluk görevlilerinin üzerlerine atılı suçların dava zamanaşımı sürelerinin dolduğu anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının ardından iddianame düzenlemesi gibi dava zamanaşımını kesen bir işlem yapılmaması kolluk görevlilerinin mutlak bir cezasızlık nedeni olan dava zamanaşımından istifade etmelerine neden olmuştur. Oysa soruşturma makamları, kötü muameleye müsamaha göstermediklerini kamuoyuna göstermek ve adalete olan güvenin sarsılmamasını sağlamak için her türlü özen ve çabayı göstererek fiziksel ve ruhsal bütünlüğe yapılan suçların cezasız kalmasına ve dava zamanaşımına uğramasına izin vermemelidir.”
Ancak Mahkeme, dava zamanaşımı süresinin ihlal kararından önce dolmuş olması nedeniyle yeniden soruşturma yapılmasının hukuken mümkün olmadığına hükmetti. Bu nedenle kararın bir örneğinin yalnızca bilgi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verildi.
Karar, Engin Yıldırım, Yusuf Şevki Hakyemez, Yıldız Seferinoğlu, Selahaddin Menteş ve Kenan Yaşar’ın karşı oylarıyla oyçokluğuyla alındı. Muhalif üyeler, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru sonucunda verdiği yeniden soruşturma kararlarının, Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesinin 5. fıkrası kapsamında zamanaşımını yeniden başlatması gerektiğini belirtti ve yeniden soruşturma yapılması gerektiği yönünde görüş bildirdi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.