AYM'den gazeteci Barış Pehlivan kararına muhalif sesler yükseldi! 'Kötü muamele eşiği' tartışması

AYM'den gazeteci Barış Pehlivan kararına muhalif sesler yükseldi! 'Kötü muamele eşiği' tartışması

Gazeteci Barış Pehlivan'ın cezaevinde maruz kaldığını iddia ettiği kötü muamele ve buna ilişkin soruşturmanın etkisizliği hakkındaki başvurusu, Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu'nda oy çokluğuyla reddedildi. AYM, kötü muamele yasağının ihlal edilmediğine hükmederken, karara beş üye karşı oy kullandı ve infaz koruma memurunun eylemlerinin "kötü muamele eşiğini aştığını" savundu.

Barış Pehlivan, 6 Mart 2020 tarihinde tutuklanarak Silivri Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edilmişti. İddiasına göre, kayıt işlemleri sırasında infaz koruma memuru M.B. kendisine aşağılayıcı davrandı, "Sen kim oluyorsun, ben devletim" diye bağırdı ve sırtına iki kez vurdu. Pehlivan'ın avukatı, 9 Mart 2020'de Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Soruşturma süreci ve tartışmalı kararlar

Başsavcılık, Pehlivan'ın şikayeti üzerine ceza soruşturması başlattı. Bu kapsamda Pehlivan'ın ve olaya tanık olan infaz koruma memurlarının ifadeleri alındı. Kurum doktoru tarafından düzenlenen adli muayene raporlarında darp veya cebir izine rastlanmadığı belirtildi. Başsavcılık, olay anına ilişkin kamera kayıtlarını da inceletti. Bilgisayar işletmeni E.Ç. tarafından hazırlanan raporda, memurun Pehlivan'a doğru eğilerek bir şeyler söylediği, aralarında on saniyelik bir diyalog geçtiği ancak "herhangi bir darp ya da itişme yaşanmadığı" belirtildi. Elde edilen delillerle birlikte Başsavcılık, M.B.'nin vurma eyleminin tespit edilemediği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu karara yapılan itiraz da reddedildi.

Öte yandan, olayla ilgili başlatılan disiplin soruşturmasında farklı bir sonuca ulaşıldı. Disiplin Amirliği, M.B.'nin Pehlivan'a darp ve cebirde bulunmadığına kanaat getirse de, M.B.'nin "muhatabını sert ve agresif tavırlarla sindirmeye, baskı altına almaya, tedirgin etmeye yönelik davranışının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacağına dair temel ilkeyle bağdaşmadığını" açıkladı. Bu nedenle M.B.'ye uyarma cezası verildi. Ancak M.B.'nin itirazı üzerine bu ceza da kaldırıldı.

AYM çoğunluğunun kararı: 'Asgari eşik aşılmadı'

AYM Genel Kurulu, dosyadaki tüm delilleri inceledikten sonra, kamera kayıtlarında fiziksel saldırıya ilişkin "ikna edici bir bulgu bulunmadığı" değerlendirmesini yaptı. Mahkeme, infaz koruma memurunun agresif tutumu ve sözlü ifadelerini de değerlendirdi ancak bu davranışların Anayasa'nın 17. maddesindeki kötü muamele yasağının kapsamına girebilmesi için aranan "asgari ağırlık eşiğine ulaşmadığı" sonucuna vardı. Bu gerekçeyle kötü muamele yasağının ihlal edilmediğine oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oylar: İhlal Kararı Verilmeliydi!

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ile üyeler Engin Yıldırım, Rıdvan Güleç, Selahaddin Menteş ve Kenan Yaşar, karara şerh düşerek kötü muamele yasağının ihlal edildiği görüşünü savundu.

Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan karşı oy gerekçesinde, video görüntüsünde görevlinin başvurana doğru eğilerek bir şeyler söylediği ve aynı anda sol elini sırtına doğru uzattığının görüldüğünü belirtti. Olayın bütünlüğü içerisinde, başvurucunun isnatları ile video görüntülerinin örtüştüğünü ve tanıkların da diyalogları kısmen doğruladığını ifade etti. Gökcan, "darp veya itişmenin olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş olsa da, disiplin soruşturmasında görevli tarafından sert ve agresif bir tavır uygulanarak başvuranın baskı altına alınmaya, sindirmeye, tedirgin etmeye yönelik davranışının infaz kurumunda aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacağına dair temel ilke ile bağdaşmadığının belirtilmesi " gerektiğini vurguladı. Devletin insan haklarını koruma yükümlülüğünü hatırlatarak, kötü muamele iddialarının derhal soruşturulması gerektiğini ve soruşturmanın etkili olması gerektiğini savundu.

Asgari eşik aşıldı

Üyeler Engin Yıldırım, Rıdvan Güleç, Selahaddin Menteş ve Kenan Yaşar’ın ortak karşı oy yazısında ise, devlet gözetimindeki bir kişinin kötü muameleye ilişkin kanıt toplamasının zorluğuna dikkat çekti. Kamera kaydının kayıt odasını net gösterecek şekilde olmadığını ve bunun "tanığın olmadığı bir ortamda sağlık raporunda çıkmayacak şekilde infaz memurlarının sözlü ya da fiziki saldırılarına açık hale getirebileceğini" belirtti. 4 üye, disiplin soruşturmasında M.B. hakkında yapılan tespitin Başsavcılık soruşturmasında değerlendirilmeye alınmamasını eleştirdi. "Fiziksel temas, kişinin üzerine eğilerek bir karış mesafeden yüksek sesle bir şeyler söylemek içerikten bağımsız bir şekilde aşağılayıcı ve onur kırıcı bir davranıştır" ifadelerini kullanan Yıldırım, tüm hususlar dikkate alındığında "asgari eşiğin aşıldığı" ve "Başsavcılıkça etkili bir soruşturma yürütülmemiş olduğu" sonucuna ulaştığını belirtti.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.