Ankara Tabip Odası'ndan ormanlık alanın Medipol Üniversitesine tahsisine tepki
AOÇ sınırları içerisinde yer alan ormanlık alanın Ankara Medipol Üniversitesine tahsis edilmesine tepki gösteren Ankara Tabip Odası, alınan kararın kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve eğitimde fırsat eşitliğine aykırı olduğu vurgulandı.
CHP’nin soru önergesine yanıt veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, AOÇ sınırlarında yer alan 403 bin metrekarelik orman arazisinin Devlet İhale Kanunu’nun pazarlık usulüyle yapılan ihalesi sonucu Türkiye Eğitim, Sağlık, Bilim ve Araştırma Vakfına (TESA) 30 yıl süreyle tahsis edildiğini açıkladı. TESA Vakfı, Ankara Medipol Üniversitesi'nin kurucu vakfı olarak biliniyor.
Ankara Tabip Odası, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Daha önce 2018 yılında Ankara Garı yerleşkesi içerisindeki tescilli tarihi binaların da Medipol Üniversitesine devredildiğini hatırlattı.
'SİT alanı "özel üniversite alanı" ilan edilerek yapılaşmaya açıldı'
Açıklamada, bu süreçte yapılan plan değişikliklerinin mahkeme kararlarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirtilen açıklamada, bilirkişi raporlarında alanın önceden yapılaşmaya kapalı bir SİT alanı olduğu ancak daha sonra “özel üniversite alanı” ilan edilerek yapılaşmaya açıldığı kaydedildi.
Üniversitenin Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile staj ve klinik uygulama anlaşması yaptığı yönündeki bilgiler de açıklamada eleştirildi. Kapatılan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünün bulunduğu yerleşkenin de Medipol Üniversitesine verileceği iddialarına değinen Ankara Tabip Odası, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün bu alandan taşınmasının söz konusu iddiaları güçlendirdiği kaydedilen açıklamada, ülkenin en köklü bilimsel kurumlarından birinin kaderinin kamuoyuna açık biçimde paylaşılması gerektiği ifade edildi.
'Tıp eğitimi bilimsel ve kamusal ilkelere göre yürütülmelidir'
Tıp fakültelerinin sayıca artmasına rağmen nitelik sorununun derinleştiğine dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’deki 137 tıp fakültesinden 37’sinin vakıf üniversitelerine ait olduğu hatırlatılarak; birçok fakültede öğretim üyesi yetersizliği, altyapı eksikliği ve denetim sorunları yaşandığı ifade edildi. ''Tıp eğitimi ayrıcalıkla değil, bilimsel ve kamusal ilkelere göre yürütülmelidir'' denilen açıklamada, kontenjan artışları ve düşük puanla öğrenci alımından vazgeçilmesi gerektiği vurgulandı.
Ankara Tabip Odası'nın açıklamasında, ''Vakıf üniversitelerinin hükümete veya iş çevrelerine yakınlığı gibi siyasi ve ekonomik rant faktörleri, sağlık politikalarında ve tıp eğitiminde belirleyici olmaktan çıkarılmalıdır. Sağlık hizmetlerinin özelleştirildiği, ihale ve imtiyaz süreçlerinde şeffaflık ilkesinin ihlal edildiği, usulsüz kaynak transferinin yoğunlaştığı bir sistemde kent ve çevre sağlığı ile nitelikli tıp eğitimi ve sağlık hizmetinden bahsedilemez'' ifadesi kullanıldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.