Ahmet Yavuz: Alev Coşkun e-ticaret firmasından para alındığını, ancak iade edildiğini söyledi
Daha önce iddiaları reddeden Alev Coşkun, “Cumhuriyet gazetesi bir Kuvayı Milliye kurumudur. İşgal edilemez, satılamaz, satın alınamaz” demişti.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ahmet Yavuz, bir e-ticaret sitesinden 500 bin lira karşılığı haber yapıldığı konusunda Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun’la görüştüğünü ve Coşkun’un parayı aldıklarını ancak iade ettiklerini söylediğini iddia etti. Coşkun, Cumhuriyet’te yayımladığı yazıda iddiaları reddetmiş, savcılığın kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdiğini hatırlatmış ve eski Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi’nin raporunu aktarmıştı.
Cumhuriyet Gazetesi’nin para karşılığı manipülatif haber yaptığı iddiası, Cumhuriyet Gazetesi Vakfı’nın, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkındaki suç duyurusu ile gündeme gelmişti.
Suç duyurusunda, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında çikolata kutusu içerisinde 500 bin TL alındığı ileri sürülmüştü.
İddiaları reddetmişti
Savcılık, suç duyurusu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verirken, Cumhuriyet Gazetesi de iddiayı reddetmişti.
Son olarak Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun, 17 Haziran’da yayımlanan yazısında, “iddia edildiği gibi bu konuda hiçbir özel haber yapılmadığını” belirterek, savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğini hatırlatmış ve gazeteci Oktay Ekşi’nin “Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bu haberlerin basın meslek ilkelerine hiçbir ters yanını görmedim” raporunu paylaşmıştı.
Coşkun, yazısında, “Cumhuriyet gazetesi bir Kuvayı Milliye kurumudur. İşgal edilemez, satılamaz, satın alınamaz” demişti.
Ancak görüştüğü Cumhuriyet Gazetesi Ahmet Yavuz’a, parayı aldıklarını itiraf ettiği ortaya çıktı.
“Yaşananları bir yol kazası olarak nitelendirdi ve hatadan dönüldüğü ifade etti”
Ahmet Yavuz, o görüşmeyi, kendi blog sitesinde “Cumhuriyet'te yaşananlara ilişkin tavrım” başlığıyla yayımladığı yazıda aktardı.
Yavuz’un yazısı şöyle:
“Cumhuriyet gazetesi yazarı olarak bir süredir kamuoyuna yansıyan gelişmelerden büyük rahatsızlık duymaktaydım.
Yaklaşık bir hafta önce gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu'nun ve ardından yayın koordinatörü Ferda Öngün'ün ayrılmalarıyla konudan haberdar oldum ve üzüldüm. Barış Doster ve Mustafa Büyüksipahi'nin de ayrılmaları üzüntümü daha da artırdı.
Konuyu iki defa Işık Kansu ile görüştükten sonra Alev Coşkun ile yüz yüze görüşmek gereği duydum.
Bugün kendisini ziyaret ettim. Onun da büyük bir üzüntü içinde olduğunu görüşme öncesi yaptığımız telefon konuşmasından anlamıştım. Karşılaştığımızda üzüntüsünün çok daha büyük olduğuna tanıklık ettim.
Kendisiyle çok içten bir şekilde konuyu görüştük. Benim kaygımın kaynağı yaşananların Cumhuriyet gazetesinin manevi şahsiyetinin; onun değerli yöneticileri, çalışanları, yazarları ve okurlarının itibarının zedelenmesiydi.
Bu duyarlılığımı samimi bulan Coşkun, meseleyi bana baştan anlattı. Yapılan her şeyden sorumlu olduğunu içten bir şekilde belirtti ve yaşananları bir yol kazası olarak nitelendirdi ve hatadan dönüldüğü ifade etti.
İlgili firmadan alınan paranın iade edildiğini söyleyince, bunu neden açıklamalarınızda belirtmediniz diye sordum. Cevaben, 17 Haziran 2023 tarihli Cumhuriyet'te yazdığı makalede yer alan ifadeyi gösterdi. O cümle şöyle: "Öncelikle belirtmeliyim ki söz konusu edilen olay, gazete yönetimince değerlendirilmiş ve ticari yönden de herhangi bir işlem gerçekleşmemiştir."
Ben, yazıyı bütünüyle okuduğumu ancak bu ifadeden söz konusu 500. 000 TL'nin iade edildiği anlamını çıkarmadığımı, bunu kimsenin doğru anlamış olamayacağını belirttim. Keşke daha açık yazsaydınız dedim. Bana hak verdi. Muhtemelen bu konuyu bu açıklıkla yazacaktır.
Gazeteyle bağım açısından Coşkun'un samimi açıklamaları, meseleyi hata olarak nitelendirmesi, sorumluluğu üstlenmesi ve tartışmalara konu olan paranın iade edilmiş olması çok önemliydi. Değer ve ilkelerim açısından rahatladığımı belirtmeliyim.
Kanaatimce gazeteden ayrılanlara yeniden kapının açılması ve ayrılan arkadaşların da meseleye mevcut bakışlarından farklı bir bakışla ele almaları gazetenin itibarı açısından zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu, benim görüşümdür, takdir taraflara aittir.
Cumhuriyet'in yüzüncü yılında, onun kalelerinden biri olan Cumhuriyet gazetesinin itibarının yüceltilmesi hepimizin ortak sorumluluğudur. Bilincinde olmalıyız...”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.