Sinoplu balıkçılar, akaryakıta yapılan zamlar nedeniyle işlerinin durma noktasına geldiğini söyledi. Balıkçı İsmail Değer, "Mazot zamlandıkça hem üreticiye hem tüketiciye yansıyor. Aldığımız balığı da satamıyoruz. Dün balık aldık, 15 kilogram mezgit sattık. Düşünebiliyor musunuz? Günde 150 kilogram mezgit satıyorduk. Tabii ki mazot zamlarının çok büyük etkisi var. Hem de yüzde 200 etkisi var" dedi. Eşref Durmaz ise "Eskiden tezgaha bir araba dolusu balık geliyordu. Şimdi 8 kasa geliyor" diye konuştu.

Sinoplu balıkçılar, akaryakıta art arda gelen zamlar nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Balıkçıİsmail Değer, şunları söyledi:

“BALIKÇILAR DENİZE ÇIKAMIYOR”

"İki ay önceye kadar satışlarımız güzeldi. O da şundan kaynaklanıyordu. Teknelerimiz denizlere açılıyorlardı, fakat son iki ayda 13 lira gibi bir zam geldi mazota. 7-8 TL iken şu anda 20 lira civarında. Tabii ki tekneler de çıkamıyor denize. Çünkü sattığımız balığın fiyatı aynı ama mazot fiyatları yükseldikçe maliyette yükseliyor, onlar da denize çıkamıyor. Diyorlar ki "Biz çıkarız ama şu fiyattan alırsanız'. Biz o fiyattan aldığımız zaman kime satacak? Yani olay şu. Mazot zamlandıkça hem üreticiye hem tüketiciye yansıyor. Aldığımız balığı da satamıyoruz. Dün balık aldık, 15 kilogram mezgit sattık. Düşünebiliyor musunuz? Günde 150 kilogram mezgit satıyorduk. Yani her şeye etki yapıyor. Tabii ki mazot zamlarının çok büyük etkisi var. Hem de yüzde 200 etkisi var. Fazlasıyla etkisi var. O nedenle balıkçılar denize çıkamıyor. Çıksa da istediği parayı veremiyoruz. Arz-talep meselesi de kalktı ortadan. Netice itibariyle mazot zamları bizi çok fazla etkiledi. Hayatımızın her parçasını etkiliyor. Çünkü her şey enerjiye bağlı. Balık tutamadıkça bizler de böyle tezgâhta müşteri gelse de balık alsa diye bekliyoruz. Alım gücü de yok. Onun için zor durumdayız. Zaten şu anda şöyle bir düşüncemiz var. Balıkçı teknelerimiz bize, "Böyle giderse depomdaki mazot bittiği zaman paydos edeceğim" diyor. Onlar paydos edince biz de haliyle paydos edeceğiz. Onlar balık getirmeyince biz ne satacağız? Genel olarak durum bu yani. Biz diğer tekne sahipleri ile de görüşüyoruz. Onlar da aynı durumdalar. Fark eden bir şey yok."

"5-10 TL'YE KART ÇEKTİRYORLAR"

Balıkçı Eşref Durmaz ise "Eskiden tezgâha bir araba dolusu balık geliyordu. Şimdi 8 kasa geliyor. Bunun sebebi de hem hava şartları hem de mazota gelen zamlar" dedi.

Balıkçı İbrahim Gündoğdu da şunları söyledi:

"Balığımız var, bekliyoruz. Gençliğimiz var, dinamiğiz ama müşterimiz yok. Vatandaşta para yok. Neyle alacak balığı? 5-10 TL’ye kart çekiyor adam. Önce karttan çektiriyor, parası varsa gelip alışveriş yapıyor. Öylelerini de görüyoruz burada. Balık azaldığı için bu mevsimde fiyatlarda hafiften oynama var. Biraz balık bollansın, bu fiyatlar böyle olmaz. Hamsinin şu an sonu, o yüzden fiyatı 35 TL. Balık bol olsa da vatandaşın alım gücü yok. Mazota gelen zamlar, diğer ürünlere gelen zamlar... Yağın vaziyetini görüyorsunuz. Vatandaş kuyrukta yağ bekliyor. Baktım herkes alıyor, ben de aldım getirdim evime iki tane. Araçlarımız nakliyeye gidemiyor. Eskiden 2 bin TL’ye gelen araba şu an 4 bin TL. Nasıl olacak bu işler? Hepsi bize yük. Civar ilçelere gidip balık toplayamıyoruz. Oralara araç göndersek ayrı bir maliyet. Her gün arabaların 300-400-500 TL nakliye masrafı var. Burada çalışan elemanların artı maliyetleri var. Bunlar hep maliyet. Beklemedeyiz. Ama beklerken de bayağı bir yıpranıyoruz. Örnek; üst kattaki restoranlarımızı kapattık. Lambaların hepsini yakıyordum, şu an iki tane yakıyorum. Bunlar hep ‘maliyetten düşeceğiz’ diye. Doğal gazımızı hep kapattık zaten. Restoranımız kapalı. Çalışan elemanları da bıraktık. Durum vahim."