Mahfi Eğilmez yazdı: Ekonomideki durum uzunca bir süre Türkiye’nin olağan görünümü olacak
İktisatçı Mahfi Eğilmez üniversitelerdeki hareketliliğin önüne sadece ekonomik adımlarla geçilemeyeceğini belirterek, demokrasi, bağımsız yargı ve liyakatın önemine vurgu yaptı.
İktisatçı, yazar Mahfi Eğilmez, protestoların üniversitelere bir kez girdiği zaman kolay kolay bitmediğini belirterek, geçtiğimiz hafta üniversitelerde başlayan hareketliliğin uzunca bir süre Türkiye'nin olağan görünümü olacağını belirtti.
Bunun önünde geçmek için sadece ekonomik adımlar atmanın yetersiz olacağına vurgu yapan Eğilmez, "Buradan çıkışın yolu yargının bağımsızlığının sağlanması, ahbap çavuş demokrasisinden gerçek demokrasiye geçilmesi, liyakate göre atamalar yapılması gibi ekonomiyle doğrudan ilgili görünmeyen ama aslında tam olarak ilgili olan düzenlemelerin yapılmasından geçiyor" dedi.
Mahfi Eğilmez'in "Sıkıntılı bir döneme başlarken" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Önümüzdeki dönemde neler olur? Bu konudaki tahminlerimi paylaşayım.
Ben 1968 olayları başladığında üniversitedeydim. 4 yıllık öğrenim dönemimiz sürekli boykotlarla geçti. Boykotlar o dönemde bitmedi 1970’ler boyunca sürdü. Oysa Avrupa’da çeşitli ülkelerdeki benzer öğrenci eylemleri birkaç yıl içinde sonlandı. Çünkü Avrupalı yöneticiler, başlangıçta olmasa bile bir iki yıl içinde olayları analiz ettiler ve haklı eleştirilere göre düzeltmeleri yaparak uzlaşma yolunu buldular. Bizimkiler ise hep kendilerinin haklı olduğunu, öğrencilerin anarşi çıkarmaktan öte bir iş yapmadığını düşünerek eleştirileri dikkate alıp sistemi düzeltmeye yönelmediler. O nedenle de bizde öğrenci eylemleri yıllarca sürdü. Bu deneyim bize gösterdi ki protestolar bir kez üniversitelere girdi mi kolay kolay bitmiyor. Bu çerçeveden bakınca geçtiğimiz hafta yaşadıklarımızı geçici olgular zannedip ona göre tavır almak doğru olmaz, bu durum kanımca uzunca bir süre artık Türkiye’nin olağan görünümü olacaktır. Buradan çıkışın yolu ekonomide önlem almak değildir. Kuşkusuz onlar da gerekli ama yeterli değil. Buradan çıkışın yolu yargının bağımsızlığının sağlanması, ahbap çavuş demokrasisinden gerçek demokrasiye geçilmesi, liyakate göre atamalar yapılması gibi ekonomiyle doğrudan ilgili görünmeyen ama aslında tam olarak ilgili olan düzenlemelerin yapılmasından geçiyor. Kritik soru şudur: Siyasal iktidar bu benim gördüğümü görüp de durumu düzeltmek için adımlar atacak mı? Bugüne kadar sergilediği yaklaşımlar, siyasal iktidarın bu adımları atmayacağı hatta tam tersi adımları atmaya devam edeceği görünümünü veriyor.
Hatasını kabul etmeyen ve hatayı hep başkasında arayanlar çözüm üretemez."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.