Dolarda konuşulan seviyeler: 25-26 TL hiç şaşırtıcı olmaz
Stratejist Evren Kırıkoğlu, “Yüksek enflasyon ve maliyetlerdeki artış ve rezerv gelişmeleri neticesinde ulaştığımız noktada görülen denge seviyeler maalesef bu. 25-26 TL önümüzdeki altı ay içerisinde hiç şaşırtıcı olmaz” dedi.
Orca Macro Finansal Danışmanlık Kurucusu ve Stratejist Evren Kırıkoğlu, seçimlerin ardından yükselişe geçen dolar kuruna dair tahminlerini aktardı.
Ekonomim’den Burcu Göksüzoğlu’na konuşan Kırıkoğlu, kurda adil seviyenin 25-26’lar olacağını söyledi.
Kırıkoğlu’nun değerlendirmeleri söyle:
“Döviz kurları uzun süredir maruz kaldığımız yüksek enflasyona rağmen çok fazla yatay seyretti. Burada elbette tartışmalar var. Son 1 yılı değil de son 5 yılı baz alırsak kurlar aşırı yükseldi. İçeride ciddi katlandı ve bu enflasyon tetikleyip vatandaşların alım gücünü çok olumsuz etkiledi. Bu işin doğru kısmı ancak tüketicilerin alım gücü gerilerken ihracatçılar bundan istifade etti de diyemiyoruz. Çünkü yaratılan enflasyon ÜFE kanalıyla maliyetleri besledi ve ihracatçı üretici kesim için karlılığı eritici nitelikte oldu. Daha da önemlisi Türkiye'deki ihracat firmalarının yabancı müşterileri de bu kur hareketini gördükten sonra ihracatçılardan dolar bazında indirim talep ettiler. Dolayısıyla biz kurlardaki yükselişin ihracattaki faydasından istifade edemedik.
Son 1 yıllık bazda baktığımızda da ÜFE'de yüzde 100’lerin çok üzerinde seviyeler görülmesine rağmen döviz kurları 2022'nin ikinci yarısında 18,5 civarında yatay kaldı. O arada hangi maliyetler arttı üretici kesim için? İşçilik maliyetleri yüzde 100 arttı. Asgari ücret 4 bin 350 liradan 8 bin 500 liraya çıktı. Önümüzdeki Temmuz’da bir zam daha gelmesi gündemde. Kurlara ortalama değil de yılsonundan yılsonuna baktığımızda ciddi yükselişler izlendi. KKM açıklamasından sonra 12’lerden bugün 20’lere kadar yükselmiş durumda. Emtia fiyatlarında ortalama o kadar büyük gerileme olmadı. Dolayısıyla döviz cinsinden, emtia fiyatlarını TL'ye çevirdiğimizde orada bir maliyet artışı var. Basit bir hesap yapsak, sanayi şirketlerinin maliyetinin yüzde 35’lik kısmı işçilik maliyeti desek, kalanı da ham madde ve ithalat maliyetleri desek burada kabaca bizi yüzde 30 gibi bir yere getiriyor. O da zaten ihracatçıların talebi, bundan iki ay önce ihracatçıların Ankara'ya Cumhurbaşkanı ziyarete gittiklerinde dile getirdikleri seviye. Talep edilen denge kur seviyesi 25-26’dıydı. Ben de kurda adil seviyenin en azından bu rezerv yetersizlik görünümünde ihracat tarafını desteklemek için 25-26’lar olacağını düşünüyorum. Bunun üzerine bir de yurt dışından yabancı sermaye akımı girmesini bekleyeceksek o zaman kurun biraz daha overshoot etmesi, bu adil seviyenin de biraz üstüne çıkıp daha da ucuzlayıp yabancıları içeri cezbetmesi gerekli olabilir. Çünkü bu dediğim hesabı, yabancı yatırımcılar da yapıyor. Onlar da bakıyorlar.
Bu işin adil değeri eğer 25-26 ise ben niye adil değerden gireyim? Ucuz olduğu zaman girerim’ diyorlar. O da 28-29’u bekleyecek belki. Dövizde konuşulan seviyeler bunlar özetle. Maalesef tüketiciler açısından çok yüksek ve tabii ki yüksek enflasyon ve alım gücü erimesine işaret ediyor ama işte son bir yıllık maruz kaldığımız bu yüksek enflasyon ve maliyetlerdeki artış ve rezerv gelişmeleri neticesinde ulaştığımız noktada görülen denge seviyeler maalesef bu. 25-26 TL önümüzdeki altı ay içerisinde hiç şaşırtıcı olmaz.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.