Ekrem İmamoğlu: Bana ve tutuklu arkadaşlarıma karşı taammüden bir hukuk cinayeti işleniyor
CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Arnavutköy Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran on binlere, 213 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden seslendi. İmamoğlu, "Bana ve tutuklu arkadaşlarıma karşı taammüden bir hukuk cinayeti işleniyor" dedi.
CHP’nin ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Arnavutköy Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç dolduran on binlere, 213 gündür tutulduğu Silivri’deki hücresinden seslendi.
İktidarın, kendisine ve tutuklu arkadaşlarına karşı taammüden bir hukuk cinayeti işlediğini vurgulayan İmamoğlu, “Tutuksuz yargılanmam gereken bir mahkeme salonunda bile bana tecrit uygulamaya kalkıyorlar. Mahkeme salonunda avukatlarımın, basının ve ailemin bulunmasına bile tahammül edemiyorlar. Adil yargılanma, savunma hakkı gibi hukuki ilke ve değerlerle hareket etmiyorlar. İlk günden bu yana, yargısız infaz peşindeler. Çünkü ne hukuk onların yanında ne millet,” dedi.
“Ben, ‘Duruşmalar canlı yayınlansın, milletimin gözü önünde yargılanmak istiyorum’ diyorum, onlar, benim mahkeme salonundaki birkaç saniyelik görüntümü bile milletten kaçırmaya çalışıyor,” diyen İmamoğlu, “Kimin, neden korktuğunu görün. Milletten korkanlar, milletten kaçanlar saraylarında, makam odalarında mahpusturlar. Ben ise milletime güveniyorum, kendimi her zaman milletin vicdanına emanet ediyorum. Onun için, benim Silivri’deki hücrem, içimdeki millet ve memleket sevgisi kadar büyüktür, uçsuz bucaksızdır,” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in, önümüzdeki ilk genel seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının yargı görünümlü iktidar kumpasıyla tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmalarının İstanbul ayağının bu haftaki durağı Arnavutköy oldu. Arnavutköy Cumhuriyet Meydanı’nın hınca hınç dolduran on binler; Silivri’de tutulan İmamoğlu ve diğer belediye başkanları lehine sloganlar attı. Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da Arnavutköy buluşmasına katılarak, eşi ve onunla birlikte özgürlüklerinden mahrum bırakılan arkadaşlarına destek verdi. İmamoğlu’nun 213 gündür tutulduğu Silivri’den 63’ncü eylem noktası Arnavutköy’e yolladığı mektubu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. Çelik, konuşma yapacağı otobüse, önceki buluşmalarda olduğu gibi, üzerinde “İmamoğlu’na özgürlük” yazan dövizle çıktı.
“KOLTUĞUNU KAYBETMEMEK İÇİN
İTİBARINI KAYBEDENLERE, CESARET
VE HAYSİYET DERSİ VERİYORSUNUZ”
İmamoğlu, Çelik tarafından kamuoyuna ulaştırılan mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Sizler, 19 Mart’tan bu yana büyük bir inançla meydanlardasınız. Milletin iradesini yok sayanlara karşı, vatandaş olarak hakkınızı savunuyorsunuz. Herkes için ve her yerde adalet yerini bulsun, demokrasinin gereği yerine getirilsin diye, yılmadan mücadele ediyorsunuz. Her türlü zulme, baskıya, tehdide inat, bir adım bile geri atmıyorsunuz. Tutunacak hiçbir dalı kalmamış, millete krizden, yoksulluk ve umutsuzluktan başka bir şey veremez hale gelmiş bir iktidara, doğru yolu gösteriyorsunuz. Koltuğunu kaybetmemek için itibarını kaybedenlere, cesaret ve haysiyet dersi veriyorsunuz. Şanlı bir mücadelenin cesur neferleri olarak, çok güçlü bir irade sergiliyorsunuz. Sizlerle gurur duyuyorum. Sağ olun, var olun.”
“DEMOKRASİ TARİHİMİZİN EN KİRLİ, EN AĞIR
MALİYETLİ SİYASİ OPERASYONUYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Sevgili hemşerilerim; demokrasi tarihimizin en kirli, en ağır maliyetli siyasi operasyonuyla karşı karşıyayız. Yargı ve kayyumlar eliyle siyaseti şekillendirmeye, milli iradeyi baskı altına almaya çalışanlar, Atatürk’ün emaneti, canımızdan aziz Cumhuriyetimizi, göstermelik seçimlerle yönetilen bir ülke haline getirmek istiyorlar. Bu anlayış yüzünden, benim vatandaşım her sabah daha yoksul, daha güvencesiz, daha belirsiz bir hayata uyanıyor. Siyasi hesaplarına engel olarak gördükleri herkese, her kesime zorbalıkla boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Bana ve tutuklu arkadaşlarıma karşı taammüden bir hukuk cinayeti işlenmektedir. Tutuksuz yargılanmam gereken, bir mahkeme salonunda bile bana tecrit uygulamaya kalkıyorlar. Mahkeme salonunda avukatlarımın, basının ve ailemin bulunmasına bile tahammül edemiyorlar. Adil yargılanma, savunma hakkı gibi hukuki ilke ve değerlerle hareket etmiyorlar. İlk günden bu yana, yargısız infaz peşindeler. Çünkü ne hukuk onların yanında ne millet…”
“ONLAR, MİLLETE HESAP VERME KORKUSUYLA GÜN SAYIYOR”
“Ben, ‘Duruşmalar canlı yayınlansın, milletimin gözü önünde yargılanmak istiyorum’ diyorum, onlar, benim mahkeme salonundaki birkaç saniyelik görüntümü bile milletten kaçırmaya çalışıyor. Kimin, neden korktuğunu görün. Milletten korkanlar, milletten kaçanlar saraylarında, makam odalarında mahpusturlar. Ben ise milletime güveniyorum, kendimi her zaman milletin vicdanına emanet ediyorum. Onun için, benim Silivri’deki hücrem, içimdeki millet ve memleket sevgisi kadar büyüktür, uçsuz bucaksızdır. Onlar, millete hesap verme korkusuyla gün sayıyor, ben ise İstanbul’un ve ülkemin her yerinde alnı ak, başı dik yürümek, milletimle hemhal olmak için gün sayıyorum. Yeniden hizmet etmek, icraat yapmak, çözüm üretmek için gün sayıyorum.”
“UNUTTUKLARI BİR ŞEY VAR: BİZ YALNIZ DEĞİLİZ”
“İçimdeki çalışma şevkini, enerjisini sevgili Arnavutköylüler çok iyi bilir. Arnavutköy’ün altyapı sorunlarının çözümü için yaptığımız devasa yatırımları; açtığımız Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası’nı, yaşam merkezini, kreşleri, kütüphaneleri; çiftçilere verdiğimiz özel destekleri, dar gelirlilere sunduğumuz imkanları sizler çok iyi bilirsiniz. Kanal İstanbul adını verdikleri o büyük ihanet projesine karşı nasıl mücadele verdiğimi, sizler çok iyi bilirsiniz. Bizimle icraatta, hizmette yarışamayacaklarını, bizi sandıkta asla yenemeyeceklerini bilenler, yargı eliyle bizden kurtulabileceklerini zannediyorlar. Unuttukları bir şey var: Biz yalnız değiliz. Biz, bizden ibaret değiliz. Biz, bu şerefli milletin, adalet ve hürriyet talebinin ifadesiyiz. Biz, bu aziz milletin huzur ve kardeşlik, refah ve bereket talebinin ifadesiyiz. Bir kişi, bir parti ya da bir kesimin değil, milletin ortak aklının, ortak çıkarlarının, ortak değerlerinin sesiyiz. Biz, dik durmaya devam edeceğiz ve millet, kaderini eline alacak. Türkiye, adaletin ve hürriyetin, birliğin ve kardeşliğin ülkesi olacak. Yarın güneşin doğacağını bildiğim gibi biliyorum ve inanıyorum: Her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.Silivri Zindanı.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.